Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Yerel seçim öncesi Kocaeli siyasetine baktığımızda 15 yıldır Ak Parti’nin mutlak galibiyetine şahidiz. Bu Ak Parti’ye psikolojik üstünlük avantajı sağlıyor.
Peki şimdi de durum aynı mı?
Bence hiç öyle değil.
Genel seçimlerde ittifak yapıldı, fakat yerel seçimde bir ittifak zarureti olmadığı halde Ak Parti neden bir ittifaka girdi?
Kopmak üzere olan ittifak yeniden nasıl bu kadar güçlü hale geldi?
Her zaman tek başına tüm partilere meydan okuyan Ak Parti, şimdi Cumhur ittifakına neden bu kadar önem atfediyor?
Tabiri caizse kafamdaki bu deli sorulara uzun süredir cevap bulmaya çalışıyorum. Biliyorsunuz, ittifakın en sert şekilde çatırdadığı gün ben ‘’İttifak yeni başlıyor’’ manşetiyle yazdığım yazıdan dolayı, kısa bir süre komplocu gazeteci muamelesi gördüm. Sonrası malum zaten.
O gün ‘’hadi başka kapıya’’ diye Sayın Bahçeli’ye herkesin gözü önünde hakaret edenler, ittifak gereksizdi diyenler, bugün ittifaka sarılmış durumdalar.
Zorlama bir şekilde bozkurt işareti yaparak, MHP yöneticileriyle görüntü vererek milliyetçi kitleyle iletişim kuramadıklarını şimdiden söylemeliyim.
İttifak çatırdadığı günlerde gaf yapan, ellerini avuçlayan ilimizin siyasi aktörleri, bugün yine en ön saflarda. Bu samimiyetsizliği ülkücüler görecektir. Bu yönde bir telafi ya da özür mahiyetinde bir tutum sergilenmedi.
Şimdi milliyetçi seçmene deniliyor ki;
-Biz Cumhur İttifakını kağıt üzerinde kurduk, hadi bize oy verin.
Bence bu kadar basit değil.
Ak Parti tabanında şaibeli görünen isimler şu an en önde köşe başındalar. Altını çizerek söylüyorum şaibeli isimler.
Evet şaibeli isimler. Kim bunlar?
Parti kurulduğundan beri hem makam olarak hem statü olarak hem maddi olarak; her zaman kazananlar, bedel ödemeyenler…
Öncesinde hoca efendi deyip kazananlar, bugün FETÖ’cü deyip kazananlar.
Burası çok önemli öncesinde ülkücülere “İt ürür kervan yürür” deyip akil adamlara prim verenler, bugün bozkurt işareti yapıp kazanacağını sananlar…
İşte bunlara gönül rahatlığı ile oy verebilirsiniz diyen bir il başkanı.
Teşkilatın kaşıkla doldurduğu kazanları, tek tekmeyle devirenler…
Ak Parti Kocaeli’nde kendi tabanını tatmin edecek kararlar bence almadı.
Tahir Büyükakın’dan büyük beklenti var.
Ne yazık ki o da hala cesur çıkışlar yapmıyor.
Sorum net kardeşim.
Ömer Polat ile beraber yol yürüyecek misin?
Devamı var.
Değişim listesi algısıyla hiçbir şeyin değişmediği bir liste ortaya çıktı. Kocaeli lobisinin masa başında mutabakat yaparak ortaya koyduğu bir listeydi.
Ak Parti tabanın ve teşkilatların istemediği aday gösterildiği yerde formül bulunmuş; ‘Bu isim Reis’in adayıdır ona göre’ diyerek sopa gösteriyorlar.
Görmezden geliniyorlar ama 31 Mart akşamı çok konuşacağımız mevcut başkanların durumu;
Evet mevcut başkanlar, özellikle 3 dönem kuralına takılmayan ve başarılı olduğu halde, sırf baronlarla uzlaşmadığı için listeye giremeyen başkanlar, tek kalemde hem de haberleri olmadan baronların masasında çizik yedi.
Bence bu durumun da sonuçları olacaktır.
Peki yazdıklarım bu seçimde Ak parti için nasıl bir risk oluşturuyor;
Şöyle ki;
Seçmen şunu diyebilir;’
“Reis biz sana 2024’e kadar iktidarı zaten verdik, ama sen şimdi yine bazı yerlerde bizim istemediğimiz, defoları olan, yetersiz olan kişileri bize dayatıyorsun. Kusura bakma, senin için beğenmediğim adaya oy vermek zorunda değilim, beka meselesinin de belediye ile bir alakası yok, bıktık bunlardan, zorlama bizi”
Evet ben sahada böyle bir kitle görüyorum doğrusu…
Kimsenin oyu ipotek altında değildir.