PKK terör örgütünün sözde “silah bırakma” ve “kendini feshetme” yönündeki açıklaması, yurt genelinde Atatürkçü kuruluşlar tarafından sert tepkiyle karşılandı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Milli Merkez’in yaptığı ortak açıklamada, örgütün bu hamlesinin ABD gözetiminde yıllardır yürütülen bir senaryonun devamı olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Milletimiz 'Terörsüz Türkiye' gibi süslü sözlerle servis edilen bu senaryoya aldanmayacaktır" denildi.
PKK’nın Sözde “Yeni Dönem” Açıklaması
Terör örgütü PKK’nın yayımladığı bildiride, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası'nın “Kürt inkarı” temelinde şekillendiği iddia edilerek, örgütün bu sürece karşı “özgürlük hareketi” olarak tarih sahnesine çıktığı ileri sürüldü.
Söz konusu bildiride, “gerilla savaşı”nın büyüdüğü, örgütün bölgede sözde meşruiyet kazandığı ve yeni anayasa sürecinde “Demokratik Ulus” anlayışıyla söz sahibi olunması gerektiği iddialarına yer verildi.
Açıklamanın devamında, terörist başına “demokratik siyaset hakkı” tanınması gerektiği ve bu sürecin ancak onun liderliğinde yürütülebileceği ifade edildi.
"PKK'nın Bu Açıklaması Açık Bir İhanet Belgesidir"
ADD ve Milli Merkez’in ortak açıklamasında, PKK’nın söz konusu bildirisinin yalnızca bir propaganda unsuru değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan değerleri hedef alan bir ihanet belgesi olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“PKK, Cumhuriyetin tapusu olan Lozan Antlaşması’na ve Cumhuriyetin ilk anayasası olan 1924 Anayasası’na açıktan saldırmakta, Türkiye Cumhuriyeti’ni soykırımcı ve asimilasyoncu bir devlet olarak göstermeye çalışmaktadır. Bu, yalnızca tarihimize değil, milletimizin iradesine ve bağımsızlığına da yönelmiş açık bir saldırıdır.”
“Yeni Anayasa” Çağrısı Bir Tuzaktır
Ortak açıklamada, son dönemde dillendirilen “yeni anayasa” çağrılarının arka planına da dikkat çekilerek, bu girişimlerin üniter devlet yapısını ve Türk ulusunun anayasal tanımını hedef aldığına işaret edildi:
“Anayasamızın 10., 42. ve 66. maddeleri başta olmak üzere, ilk dört madde dahil birçok temel kural hedef alınmaktadır. Amaç, milletimizi etnik kimliklere bölerek ulusal birliğimizi yok etmek ve Sevr hayalini yeniden canlandırmaktır.”
“Bu Bildiri, Emperyalizmin Sevr Dayatmasının Güncellenmiş Halidir”
Açıklamada, PKK’nın bildirisine destek veren çevrelerin ve bazı siyasetçilerin de uyarıldığı ifade edilerek, Türk milletinin bu senaryoya asla geçit vermeyeceği vurgulandı:
“Bu bildiri; Dumlupınar’ı, İzmir’in kurtuluşunu, Lozan’ı, Cumhuriyet’in kuruluşunu yok sayan; Atatürk’ün ilke ve devrimlerine meydan okuyan bir küstahlıktır. Emperyalizmin güdümünde hazırlanan bu metin, Sevr Antlaşması’nın 105 yıl sonra yeniden dayatılmasından başka bir şey değildir.”
“Parolamız Tektir: Ya İstiklal, Ya Ölüm!”
Son olarak ADD ve Milli Merkez, tüm devlet kurumlarını ve yetkilileri bu bildiriyi ciddiye almamaya ve bu tür girişimlere olanak tanıyan kişi ve kuruluşlardan hesap sormaya çağırdı. Açıklama, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık parolasıyla sonlandırıldı:
“105 yıl önce emperyalizme diz çöktüren bu millet, bugün de aynı kararlılıktadır. Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklal, ya ölüm!”