Ak Parti’nin işi çok zor.
Zor dememin nedeni Davutoğlu veya Babacan değil.
İçerideki Ak Partili maskesi takan AKP’liler.
Bunları çözmeniz çok zor.
Özellikle bürokratlara ve bürokratlıktan gelenlere dikkat.
Sorsanız Ak Partililerden daha çok reisçi, daha çok Ak Partililer…
Bunlar gerçek partilileri hep dışladılar ve muhalefet seviciler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yukarıda mücadele ettikleri ile bunlar yerel yönetimlerde yedikleri, içtikleri bir.
Bu fotoğrafı Abdurrahman Dilipak özetlemiş.
Ak Parti camiasının takip ettiği isim Abdurrahman Dilipak, bir defasında iktidara üç uyarıda bulundu;
*AK Parti içindeki AKP kamburundan bir an evvel kurtulmalı.
*Bakan, belediye başkanı, teşkilat yöneticisi, bürokratların kendi aralarında oluşturdukları kumpas iddiaları artık şüyuu vukuundan beter hadiselerden olmaya başladı.
*Belediyelerdeki işler, atamalara dikkat çekiyorum.
İlk gördüğümde dikkatimi çeken uyarıların üçüncü maddesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Birinci ve ikincisi zaten bütün partililerin dilinde…
Üçüncü madde belediyedeki işler, atamalar.
Belediye işlerini israf noktasında, şehre dokunma noktasında düşünebilirsiniz. Ancak bir önemli konu daha var.
Düne kadar Erdoğan’a demediğini bırakmayan, Ak Parti’ye demediğini bırakmayanlar nedense Kocaeli’nde yerel yönetimleri kuşatmış durumda…
Düne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ak Parti’ye demediğini bırakmayanlar yerel yöneticilerle menfaat ortaklığı yapınca mı aklandılar, nasıl oldu bu iş?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile helalleştiniz mi?
Kim Ak Parti’den nefret edip yerel yönetimlere şirin gözüküyorsa üzerine alınabilir.
Asıl hainlik ise sizlere kapıları açan bürokrat, daire başkanı, belediye başkanlarında…
Kocaeli’nde resmen büyükşehri kuşatmışlar. Sizlere kapıları açanların aslında ne olduğu belli değil onlar bana göre ne Ak Partili ne reisçi. Sorsanız Ak Parti’ye verdiği emekleri, nasıl Reisçi olduklarını anlatırlar.
Bunlar kendilerini gizleyen Ak Partili maskesi takan AKP’liler, Muhalifler…
Sadece güçlenmeyi bekliyorlar.
Ak Partililerin yüzüne gülüp, rüzgar tersine dönsün de eski yerimize dönelim, kapı arkasında demediğini bırakmayanlar yerel yönetimlere bir kaynak olarak bakıyor.
İşte nedense başta büyükşehir belediyesi için bu tarz adamlar kıymetli oluyor.
Çünkü Ak Parti’de tanıdığım samimi isimler hep parti içi kumpaslarla karşılaşıyor. Bu samimi insanların kaybetmesi, makamlara gelmemesi için gerekirse Ak Parti’nin kaybetmesini sağlıyorlar.
Bu nasıl oluyor?
Ak Parti tabanı, vefakar yöneticiler işte bu yüzden kayıyor. Genel siyasetten çok yerel yönetimlerde bu adamların en önde olmasını, sürekli belediyede olmasından dolayı partilerinden soğuyorlar.
Nitekim Cumhurbaşkanına oy verip Ak Parti’ye oy vermeyerek seslerini liderlerine iletmeye çalışıyorlar.
Ve karşılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret eden Ak Parti’ye demedikleri kalmayan isimleri buluyorlar.
Bu konularda Ak Parti’de en çok Mehmet Akif Yılmaz, Radiye Sezer Katırcıoğlu ve Emine Zeybek’i ve Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ı çok takdir ediyorum.
Bir duruş gösteriyorlar.
Bir inanmışlıkları var.
Liderine karşı samimiler ve yeri geldiğinde kavga ediyorlar.
Kocaeli’nde kim gerçek Ak Partiliyse, emeği varsa dışarda kalıyor.
Bu iş nasıl oluyor?
Örnekle anlatayım;
Yıllarca Ak Parti belediyesinde basın yayın müdürü olanlar şimdi sosyal medyasından CHP’den daha muhalif.
Yıllarca Ak Parti belediyesinde danışman olan isim şimdi Gönül Belediyeciliği ile dalga geçiyor.
Bu adamları kimler makamlara getirdi?
İşte bunlar deşifre olan Ak Partili maskesi olan AKP’liler; ya deşifre olmayanlar, hala makamlarda olanlar.
Ak Parti maskesi takan AKP’lilerin nedense bir özellikleri de MHP’ye, MHP’lilere olan engellemelerin yanı sıra muhalefete olan düşkünlükleri, şirin gözükme çabasıdır.