Anahtar Parti Kocaeli İl Başkanı Nurettin Bulut, hal yasası tartışmalarına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bulut, yasaya yalnızca güvenmenin yeterli olmadığını belirterek, tarım ve hayvancılıkta bütüncül bir yaklaşımın şart olduğunu söyledi.
Tüketici Hal Yasasından Ne Bekliyor?
Bulut, vatandaşların temel beklentisinin tarla ile pazar veya market arasındaki fiyat farkının kapanması olduğunu ifade etti:
“Ürünler üreticiden çıkar, şehir hallerinden geçer, pazara ve markete ulaşır. Bu süreçte fiyat her adımda katlanır.”
Hal Dışındaki Ürünler de Sorunlu
BULUT, hal kapsamı dışında kalan temel gıdaları sıraladı:
“Buğday, arpa, mısır, yağlık ayçiçeği, pirinç, yem bitkileri, bal, süt, peynir, tereyağı… Peki üreticiden tüketiciye gelene kadar hangi yollardan geçiyor? Çiftçi kaça satıyor, biz kaça alıyoruz, biliyor muyuz? Çiftçiden 13 TL’ye alınan süt, sanayide 17,15 TL maliyetle işleniyor. Kaşar peyniri 220 TL yerine 300 TL’ye, kültür peyniri 95 TL yerine 160 TL’ye raflara çıkıyor."
Hal Yasası Sınırlı Etki Yapar
Bulut, hal yasasının yalnızca meyve ve sebze fiyatlarını sınırlı ölçüde etkileyeceğini vurguladı:
“Ancak süt, buğday, ayçiçeği, mısır gibi hal kapsamı dışında kalan ürünlerde fiyat farkları devam edecek.Ürün borsaları üzerinden belirleniyor, stokçuluk ve spekülasyonla şişiriliyor. Döviz hareketleri veya ithalat politikaları bahane edilerek fiyatlar artırılıyor. Geçen yıl tüccar, çiftçiden buğdayı 7 TL’ye aldı; üretimde 11 TL’den işlem gördü. Ayçiçeğinde düşük fiyat alınır, stoklanır, döviz veya yurtdışı fiyat artışı bahane edilerek yağ fiyatı yükselir. Arpa ve mısırda spekülasyon veya ithalat politikaları fiyatları yukarı çeker; üretici zarar eder, ithalatçı kazanır."
Çözüm: Birlikte Üretim Modeli
Bulut, çözümün hal yasasına bel bağlamakla sınırlı olmadığını belirtti:
“Meyve ve sebze gibi tüm tarım ve hayvancılık üretiminde Birlikte Üretim Modeli hayata geçirilmelidir. Devlet, kooperatifler aracılığıyla üreticiyle ortak olacak ve fiyatlar merkez birlik çatısı altında denetlenecek. Böylece hem tüketici kazançlı çıkacak hem de çiftçi daha bereketli ürün elde edecek. Üretim ve istihdam artar, maliyetler düşer, kalite yükselir. Zararlı tarım ilaçları azalır, çocuklarımız proteine ulaşır, sağlık harcamaları düşer, toplumun yaşam kalitesi yükselir. Çiftçi borcunu mahsulüyle öder, tefecilere ve aracılara mahkûm olmaz.”