Genel siyaset ile yerel siyaseti hep birebir aynı çizgide gittiğini düşünüyoruz. Çoğu zaman yerel siyaseti değerlendirirken yukarısı nasıl bakıyor, izlediği yol nedir , buna bakıp yerel siyaseti yorumlamaya çalışıyoruz. Arada yerel siyasetteki insan faktörünü , bireysel düşünme ve hareket etme özelliğini görmezden geliyoruz.
Kocaeli’de ki parti teşkilatlarına baktığımız zaman aslında tablo çok net ortaya çıkıyor, yerelde kişisel beklentiler, hırslar çoğu zaman genel siyasetin beklentilerinin önüne geçiyor ya da genel siyasetin fikirlerinden sapma gösteriyor. Bu durum Kocaeli’de öyle bir partide yaşanan bir durum değil neredeyse Kocaeli’de ki tüm parti teşkilatlarında yaşanan bir durum.
Kocaeli’de parti teşkilatlarında son günlerde yaşanan olaylara bakarak bunun nasıl haklı bir eleştiri olduğunu görmeye çalışalım. Konuyu çok uzatmamak adına , bu durumla bağlantılı pek çok konu olduğu için en öne çıkan , dikkat çekici başlıklar üzerinden ilerleyelim.
Kocaeli DEVA’dan başlayalım değerlendirmeye malum son zamanlarda en çalkantılı süreci yaşayan parti, Kocaeli’de DEVA partisi.
Kocaeli DEVA’da kağıt üstünde kongre eleştirileri çok yoğun bir şekilde yapılıyor. İl Başkanı Sayın Adem Koç’un bütün ilçe teşkilat başkanlarından ve yönetimlerinden istifa dilekçelerini isteyerek , yeni ilçe başkanlarını ve yönetimlerini kağıt üstünde belirlemek ve kağıt üstünden kongre yapmakla eleştiriliyor.
Partinin isminin ilk kelimesi ‘’ DEMOKRASİ’’ kelimesi olmasına rağmen olağan kongre süreçleri işletilmeden bu şekilde demokrasi dışı bir uygulamaya haliyle aylardır bu partiye gönül vermiş , çalışmış teşkilat mensuplarında hayal kırıklığı ve kızgınlığa sebep oluyor.
Genelde ‘’DEMOKRASİ ‘’ söylemini en önde tutan, neredeyse yapılan her konuşmada , açıklamada demokrasi kavramına vurgu yapan DEVA Partisi’ nin bu şekilde yerelde bir çalışma yapması , genel siyaset ile yerel siyasette ki tezatlığa , insan faktörüne en güzel örneklerden birisi olabilir!
Gelelim Kocaeli MHP teşkilatlarına ve genel merkez ile olan bağına. Bana göre Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye için siyaset üstü ve ötesinde bir parti. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki süreçte bunu çok daha iyi görme ve anlama fırsatımız oldu. MHP kurulduğu tarihten bu yana devletten yana tavır ve tutumunu milli duruşunu her şart ve durumda , koşulsuz ve tavizsiz bir şekilde sürdürmüş bir parti.
MHP genel merkezinin siyasete ve Türkiye’ye bakışını , Güçlü Türkiye’nin inşa edilmesi ve daim olabilmesi için yaptığı siyaset ile sahip olduğu ideolojinin temelinde , kurumsal ve ülküsel bir bakış açısı var. Bu bakış açısında kişiler bu ülkünün içerisinde ne rol verilirse o rolü üstleniyor.
Yerelde ise tüm bu bakış açısının dışında MHP’nin kurumsal yapısı ve ülküsü dışında kişiler rol almaya bu kurumsallığı zaman zaman kişisel beklentileri için kullanmaya çalışıyorlar.
Sayın Aydın Ünlü’nün il başkanlığından ayrılma sürecinde yaşananlar ve kamuyounda konuşulanlar bunun için iyi bir örnek olabilir. Sonrasında Sayın Yunus Emre Kurt’un göreve gelmesi ile genç ve dinamik bir yapı , yalnızca genel ülkü ve siyaset uğruna daha çok enerji harcayabilecek bir kadro derken, bugün gelinen noktada teşkilat içerisinde pek çok noktada yaşanan sıkıntılar, kişisel beklentiler ve kadrolaşma çabaları maalesef MHP Kocaeli’nin de MHP Ankara’dan pek çok noktada ayrıştığını göstermektedir. Umarım en son Sayın Sancaklı , Sayın Kurt ve Sayın Özdemir’in vermiş olduğu fotoğrafın Kocaeli MHP adına bu sürecin bitmesine ve yeni bir başlangıcın yapılmasına ön ayak olur!
Gelelim AK Parti’ye, Ülkenin son 20 yılında olduğu gibi Kocaeli AK Parti’de Kocaeli’nin son 20 yıllık siyasetinde damga vurmuş bir parti. Bu başarının en büyük payı neredeyse tamamı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’a aittir. Bu durumu Ak Parti’li hangi siyasetçiye sorsanız aşağı yukarı aynı cevabı alırsınız.
Hatta bunun ötesinde, geçmişte Ak Parti Kocaeli’de siyaset yapmış ve Ak Parti’ye kişisel olarak bir katkı sunamadığı gibi bir takım seçmeni olumsuz etkileyen siyasetçiler de var olmuştur. Özellikle Belediye Başkanları Ak Parti rüzgarı ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan rüzgarı ile seçim kazandıktan sonra başarıyı kendine mal etmiş ve bu fikirle hareket ile AK Parti’nin kurumsal yapısına zarar vermiştir.
Son yaşanan Karamürsel Belediye Başkanı Sayın İsmail Yıldırım’ın çıkışı buna örnek olabilir. Sayın Yıldırım’ın evine , üstelik evinde eşi yalnız iken çok çirkin, kesinlikle kabul edilemeyecek bir saldırı gerçekleşti, bu vesile ile Sayın yıldırım’a geçmiş olsun dileklerimi yeniliyor, çirkin saldırıyı kınıyorum.
İşin siyasi kısmına geldiğimizde Sayın Yıldırım AK Parti’nin en hassas olduğu , kurulduğu günden bugüne adeta şiar edindiği, basın yolu ile eleştiri ve mesaj kriterini çiğnemiş, Kocaeli Ak Parti’nin tümüne bu çirkin olay ile bütünleme yaparak bir mesaj vermiştir.
Bu söylemin dışında da Sayın Yıldırımın Ak Parti’nin temayüllerine çok bağlı olmadığını , kişisel olarak parti dışında bir siyaset yaptığı da bilinen bir gerçek!
Kocaeli CHP’ye baktığımızda aslında genel merkez siyaseti ile aynı çizgide siyaset yapmaya en yakın parti olduğunu söyleyebiliriz. Sayın Harun Yıldızlı özellikle Kocaeli Teşkilatları ile genel merkez , milletvekillleri , mevcut belediye başkanı arasında bu köprüyü en iyi kuran ve genel merkez ile paralel siyaseti en iyi yapanlardan birisi diyebiliriz.
Tabiki Kocaeli CHP teşkilatlarında da bireysel olaylar, menfi davranışlar oluyor. En son Sayın Tanta’nın evinde gerçekleşen yemekte mevcut belediye başkanı dışında neredeyse Millet İttifakı Kocaeli’nin tüm üst yönetiminin bir arada olması buna güzel bir örnek.
Her ne kadar CHP Kocaeli içerisinde kişisel olaylar yaşansa da , CHP genel merkez siyasetine ve kurumsal yapısına bağlı ve o yönde adımlar atan bir CHP Kocaeli olduğunu söyleyebiliriz.
Aslında bu konuda verilecek o kadar çok örnek , her parti için ayrı ayrı yaşanan o kadar çok siyasi olay var ki , hepsini bu yazıda ele almak mümkün değil.
Kısacası Kocaeli’de siyaset yapanlar ara sıra aynaya baksınlar , ben kimim ? , neredeyim ? sorularını kendilerine sorsunlar! Tabi ki herkes işinde de , siyasetinde de, özel hayatında da kendi için bir şeyler yapar, kendine bir alan açar fikirlerini paylaşır , uygular.
Fakat siyaset yaptığınız patinin temelinden uzaklaşırsanız bunun adı başka bir şey olur!
Kocaeli siyasetçileri kafalarını yerden kaldırıp nerede, ne için siyaset yaptıklarını sorgulasınlar !