Kocaeli siyasetinde yerel yönetimlere, daha doğrusu yöneticilerine (haksızlıklarına!) karşı, tek başına oldukça sert muhalefet mücadelesini sürdüren Selam TV’nin sahibi, aynı zamanda da Kocaeli İlme Hizmet Vakfının emektarları Abdullah Kaya ve kardeşi Üzeyir Kaya.
Kocaeli’nde yaşayıp ta, yerel medyayı ve de özellikle sosyal medyayı takip eden herkesin tanıdığı, bildiği ve mücadelelerine şahit olduğunu düşündüğüm bu iki iyi insan.
Ben kendilerini şahsen Kocaeli TV’de “Öteki Siyaset” adında programlar yaptığım süre içinde tanıdım. Kişisel bilgi ve birikimlerini, özellikle toplum, sosyal bilimler ve de genel siyaset üzerine yaptıkları çalışmaları, araştırmaları, öngörülerini, düşüncelerini bir nebze de olsa bildiğimi düşünüyorum.
Alternatif tıp konusundaki araştırmaları ve hayatlarında uygulamalarını benim gibi sosyal medyadan kendilerini takip eden sizler de farkındasınızdır.
Özellikle yerel medya ve televizyonculuk adına ortaya koymaya çalıştığı çabalarını, projelerini bizzat kendilerinden dinledim, öğrendim.
Yerel medya ve özellikle televizyonculuk ile lisans konularında Ankara merkezli mücadelelerinin bir kısmını da biliyor ve takip ediyordum.
Hem Abdullah bey ve hem de kardeşi Üzeyir’in karşı karşıya bırakıldıkları ihanet, saldırı, engellemelere karşı dik duruşlarının, asla vazgeçmeyen mizaçlarının, baskı ve zulümlere boyun eğmediklerinin, tüm Kocaeli kamuoyu gibi ben de şahidiyim.
Peki bunları niye sıraladım!
*
Bilindiği üzere Covid-19 salgını sebebiyle kapanan on binlerce işyeri, buralarda çalışan ama şimdi çalışamayan ve mağdur olan yüzbinlerce, hatta milyonlarca insanımız var.
Bu mağduriyete katkı sunmak isteyen, maddi ve ayni yardımlarla can suyu vermek isteyen, CHP’li İstanbul, İzmir ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin başlattıkları yardımlaşma ve bağış kampanyalarına, AK Parti iktidarının sonradan dahil olmasıyla, Cumhurbaşkanlığı’mız da, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” sloganıyla başka bir yardımlaşma ve bağış kampanyası ile sürece müdahil oldu..
Sonra da apar topar, İçişleri Bakanlığı’nın bir genelgesi ile de kendilerinden önce başlatılan CHP’li belediyelerin kampanyalarının yasaklanması, yapılan bağış banka hesaplarına bloke konulmasını gördük…
“Yardım Toplama Kanunu” ile “Belediye Kanunu” arasında yetki karmaşası olduğuna dair farklı iddialar bir yana, bloke uygulamasının halen ve ısrarla iktidar tarafından devam ettirildiği gibi, şimdide yıllardır başta AK Parti belediyeleri olmak üzere, birçok belediyenin koordinesinde süregelen “Aşevi” uygulamalarına da yasaklama ve engelleme getirilmesi ile Kocaeli’nde yıllardır sürdürülen bu mücadele aklıma geldi…
Ulusal medyanın haberlerinden son birkaç gündür öğrendiğimiz, şimdi de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi (CHP) Aşevinin banka hesaplarına bloke konulmasına sıra geldi…
Akabinde de Antalya Muratpaşa Belediyesi (CHP) Aşevinin banka hesaplarına konulan bloke kararlarına dair haberleri görünce..!
Yıllardır bu konudan muzdarip olan, Kocaeli İlme Hizmet Vakfı olarak yıllardır, binlerce insana yemek yardımı hizmetleri sunan “aşevinin kapatılması”..
Hatta vakfın mülkiyetindeki “Bekirpaşa Mehmet Ali Paşa Camii”nin hemen yanı başına (hatta neredeyse bahçesine), bir tane daha “Kardeş Mehmet Ali Paşa Camii” yapılma sürecindeki, adeta tek başına mücadele veren iki kardeş aklıma geldi..!
Evet “Kaya kardeşler”.
Hizmette de yalnız değilmişsiniz gördüğünüz gibi…
Ama artık!
Engellerde de yalnız değilsiniz..!