31 Mart sonrası Kocaeli’nde siyaset renklenecek.
Gazetecilik daha çok keyifli olacak demiştim.
Aynen öyle oldu.
İzmit ile büyükşehir arasında müthiş bir rekabet izliyoruz.
Bu rekabet beni şahsi olarak çok ilgilendirmiyor ama umarım bu rekabetin kazananı hizmet ile vatandaş olur.
Bazen açık, bazen örtülü olarak İzmit Belediyesi ile uğraşıldığı çok açık. Özellikle Ak Parti içerisinde yönetici ve teşkilatta görev alıp, duygusal olarak seçim kaybını tam olarak atlatamayanlar "nereden vursam" diye yükleniyor. Tabi bu İzmit Belediyesine ve Fatma Kaplan Hürriyet’e yükleniş aynı zamanda kendi mahallesinde bir anda tanınırlığını artırarak kahraman olmasına sebep oluyor.
Şunu diyenler var; “İzmit Belediyesine yüklenme yok, mağdur gibi gösteriyorsunuz” bende derim ki; Ak Parti’de durumu akılla değerlendirenler son iki aydır artık duruma sessiz kalamadı ve sürece müdahale etti. Nitekim Ak Parti daha sağlıklı ilerliyor. Çünkü onlarda benim gibi düşünüyordu. Ak Parti her şeye karşı olma tutumundan vazgeçti.
Tanıyanlar bilir, bir cümleyi boşa yazmam. Fazla değil en fazla 1 buçuk ay olmuştur. Ak Parti ile MHP’li yöneticilerin olduğu bir ortamda "İzmit’te çevre kirliliğini öne çıkartın, bol bol fotoğrafı çekip sosyal medyada paylaşın" denildi.
Şimdi bu nedir?
Özel bir çalışma değil midir?
Zaten gören olursa paylaşmıyor mu?
Ah ah işte “Siyasi körlük, ben biliyorum” hatalarıdır bunlar.
Ancak bu çalışmamı desem, talimat mı desem yanlış anlaşılmış. Çünkü arkadaşlar İzmit Belediyesi ve Fatma Kaplan Hürriyet ile ilgili paylaşım yapmak isterken yanlışla Büyükşehir Belediyesi’nin yetkili olan yerlerde ki sorunları paylaşıp Hürriyet’i eleştiriyor benden demesi…
Altını çizerek söyleyeyim üstgeçitler, üstgeçitlerde bulunan asansörler, yürüyüş yolu, ana caddeler, köprüler tamamen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi kontrolünde yani İzmit Belediyesi ile alakası yok. Hürriyet’i eleştireceğim derken Büyükakın’ı eleştiriyorsunuz.
İşte eski meslektaşlarım bilir aklıma Selvili Camii geldi.
Bilmeyenler için kısa hatırlatayım; her ay üç kişinin yaralandığı, bir kişinin de yaşamını yitirdiği Selvili Camii önüne vatandaşlar aylarca kasis istedi. Eylem yaptılar. Nevzat Doğan’ı eleştirdiler. Kasis yapmak büyük bir olay oldu. Vatandaş Doğan’ı haksız yere eleştiriyordu. Çünkü yetki İzmit Belediyesi’nde değil büyükşehirdeydi. Nevzat Doğan ile İbrahim Karaosmanoğlu’nun arası açıktı. Çözüm bulunmuyordu.
Yetkinin büyükşehirdeydi.
Cami önünde kasis olmamasından dolayı yaşanan kazadan hayatını kaybeden Ali Aydın’ın cenazesine katılan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, katıldı. Doğan, “Buraya bizim kasis yapmak gibi bir yetkimiz yok. Gerekli mercilere isteğinizi ileteceğim. Eğer yapılmazsa bir gece yarısı ansızın geliriz korsan olarak biz yaparız” şeklinde konuşmuştu.
O konuşmada oradaydım.
Kendim duydum.
Demem o ki,
İzmit ile büyükşehir arasında çözüm ve iletişim yolu oluşturun.
Böyle giderse bir gece ansızın Hürriyet’e büyükşehrin işlerini yaptıracaksınız…