Geçen hafta tarihi bir zafer kazandık. Ancak daha sevincini tam yaşayamadan, tüm Türkiye’nin konuştuğu bir takım haline geldik. Üstelik aldığımız galibiyetle değil, tribün ve saha dışı konularla… Ahlak dışı bir tribün rezaletiyle gündem olduk.
Recep Durul’un açıklamalarını bir kenara bırakıyorum; onu zaten daha önce yazdım. Ancak hala sorulmayan, bilinmeyen bir durum var: Maç sonu tüm tribüne küfür ettiren, bunu organize eden kimdi?
Bu durumun spontane gelişme ihtimali yok. Olma şansı da yok. Bu işi Bora Ertek kendi başına yapamaz.
“Bu İşin Arkasında Kim Var?”
Yönetimden birkaç kişiyi aradım, açık açık sordum: “Bu işin arkasında kim var?”
Hepsinin cevabı aynı:
“Bilmiyoruz… Nasıl oldu, nasıl gelişti anlamadık.”
Recep Durul zaten canlı yayında açıkladı:
“Kim, neden, nasıl yaptı bilmiyorum.”
Peki o zaman biri yalan söylüyor. Çünkü tüm tribünün ceza almasına göz yumacak, bunu göze alacak bir işin perde arkasında olmak kolay bir cesaret işi değil. Yönetim içinde bu riski alabilecek kişi sayısı da oldukça az.
Tekrar söylüyorum: Bora Ertek bunu kendi başına yapmaz.
Eğer gerçekten kendi kararıyla yaptıysa, federasyon gereken cezayı verir. Ama Kocaelispor da aynı şekilde gereğini yapmalı.
Bu olay yüzünden tüm tribün ceza alıyor; iç sahadaki maçın seyircisiz oynanmasına sebep olunuyor. Maça gelmek isteyen binlerce insanın hakkına girilmiş durumda.
Hesabı Kim Verecek?
Bu işin arkasında kim varsa, çıkıp açıklamalı.
Kendisi açıklamıyorsa, Bora Ertek bunun kim olduğunu söylemeli.
Çünkü bu kişi;
- Yönetimi sabote etmiştir,
- Başkanı rencide etmiştir,
- Tüm tribünün hakkına girmiştir.
Bu olay ne Hodri Meydan’ın ne de tribünde yer alan insanların suçu olabilir.
Kaldı ki maçtan önce Hodri Meydan ve Ultra Arslan bir araya gelip yemek yemiş, birlikte uğurlanmıştır. Tribünde karşılıklı bir gerginlik ya da küfürleşme yokken, maç sonu yaşananların bir açıklaması olmak zorunda.
Hesap Tahsil Edilmeli
İçeride oynanacak maçta oluşması gereken hasılat, bu olaya sebep olanlardan tahsil edilmelidir. Dahası, bu işi yapan ve yaptıran kişi ya da kişiler bir daha kulübün kapısından içeri sokulmamalıdır.
Çünkü mesele sadece bir tribün olayı değildir.
Mesele, bir kulübün saygınlığının, emeğinin ve taraftarının hakkının heba edilmesidir.