Arap toplumunun, İslam'dan önceki yaşadığı çağ mı? Verilen yanıt yalnızca bu mu olmalı?
Hayır!
Şurası ayan beyan gerçektir ki; "cahiliyet" tarihte sadece bir devrin aldığı isim ve o devre mahsus bir geçmiş ya da kavram değildir.
Yani devir ya da yüzyıl arasındaki farklılık değildir cahiliyet, cehalet, cahillik...
Bizim bugün cahil diye tanımladığımız maddeleri, eğitimsizlik ve bilgisizlik oluşturur. Fakirse, iyi giyinmiyor, iyi okullara gitmiyorsa, arabası ve evi yoksa, diksiyonu kötüyse gibi şekilcilik gözeterek insanları "cehalet" ile yaftalamayı seven bir topluma sahibiz.
İslam'ın tanımladığı cahalet ise ne yazık ki dünyalık eğitimsizlik ve bilgisizlikten kasıt değildir. İslam'a göre (ki önemli olan ve bakılması gereken kati gerçek budur) cahiliye, kulun Allah kelamını bilmemesidir!
O gün deve tepesinde cahili bir topluma sahip olan Mekke'ye karşılık, bugün mercedese binip cahiliye dönemi yaşayan bir ülkeye sahibiz.
Haddi zatında cahiliyet; insanın insana kul olduğu her nizamın adıdır.
Ve bu tanım, günümüzde yeryüzüne hakim olan nizamların hepsinde mevcuttur ne yazık ki.
Bügün beşeriyetin boyun eğdiği nizamların hepsinde insanlar; düşünce ve prensiplerini, ölçü ve değerlerini, hüküm ve kanunlarını, adet ve ananelerini yine kendileri gibi insan olan kimselerden alıyorlar.
İŞTE HER ÇEŞİDİ İLE CAHİLİYET BUDUR
Evet insanın insana kul olduğu, insanların Allah'ı bırakıp da birbirlerine kulluk ettikleri her nizam cahiliyet nizamıdır!
İnsanın insana kul olmadığı yegane nizam İSLAM'dır! Çünkü insanlar İslam nizamında, düşünce ve prensiplerini, ölçü ve değerlerini, hüküm ve kanunlarını, adet ve ananelerini Allahü Teâlâ'dan alırlar.
Boyunlarını yalnızca Allah'ın huzurunda eğerler.
İtaat ettikleri kanunlar yalnızca Allah'ın kanunlarıdır.
Ve yalnızca Allah'ın nizamının önünde diz çökerler.
Yalnızca Allah'a kul olurlar.
Allah'a kul olmak, kelamı olan Kur'an'dan ve Allah Rasûlü (s.a.v)'nün ayak izlerinden geçer!
İşte cahiliyet ile İslam yolunun ayrılış noktası budur.
Ya Allah'a kul olmuşsundur,
Ya da iblisin yönettiği kula!