İslam dininde camiler kutsaldır. İslam dinin her döneminde camilerin izleri vardır. İslam tarihinde , İslam mimarisinin gelişiminde , İslam tarihi boyunca fen ve matematik alanında yaşanan tüm gelişmelerde camilerin muhakkak bir rolü olmuştur.
İslam dininin en önemli camisi olan Kabe-i Muazzama tüm Müslüman’ların en kutsal mekanı ve kıblesidir. 4 milyon kişinin aynı anda namaz kılabildiği bir camidir. Hz. Muhahmmed(S.A.V) Peygamber efendimizin kabrinin bulunduğu cami, Mescid-i Nebevi aynı anda 1.5 milyon kişinin namaz kılabileceği bir camidir. Söylediğim gibi camiler , Müslüman’lar için kutsal mekanlardır. Kabe-i Muazzama ve Mescid-i Nebevi camileri Müslüman’lar için bambaşka bir noktadadır.
İslam ülkelerinin ve geçmişte İslam sancağının dalgalandığı dünyanın pek çok ülkesinde gerek muazzam mimarileri ile gerekse Müslüman’lara sağladıkları sosyal yaşam alanları ile bulundukları her bölgenin sembolü haline gelirmişlerdir.
Dünyada bu konuda örnek verebileceğimiz pek çok cami bulunuyor. Hepsini burada saymamız , incelememiz mümkün değil. Daha önce ziyaret etme şansım olan ve belki mimari hikayesinin bize örnek olabileceğini düşündüğüm birkaç camiden bahsedeceğim.
Fotoğraf; 2. Hasan Cami
Fas’ın Kazablanka şehrinde 1993 yılında yapılan 2. Hasan Cami. Bu caminin Kocaeli’de yapılacak olan cami ile tek ortak noktası denizin doldurularak yapılmış olması. 80 bin kişinin aynı anda namaz kıldığı cami , 210 metrelik minaresi ile dünyanın en uzun minaresine sahip cami.
2. Hasan Cami’yi göstememin sebebi tarih olarak yakın bir tarihte yapılmış olmasına rağmen , dünyanın sembol camilerinden biri olmayı başarmış olması ve deniz dolgusu yapılarak yapılan bir cami olmasıdır.
Resim İmam Rıza Türbesi
İmam Rıza Türbesi Cami Şii Müslüman’lar için ayrı değere sahip bir cami aynı anda 700 bin kişinin namaz kılabildiği , yılda yaklaşık 15,20 milyon insan tarafından ziyaret edilen Dünyanın dördüncü büyük camisidir.
İmam Rıza Türbesi Cami’ni paylaşmamın sebebi bu camiyi ziyaret etmiş olmam ve Meşhed halkı için caminin nasıl önemli bir sosyal alan olduğunu bizzat tecrübe etmiş olmamdan dolayıdır. Her vakit namazında , özellikle akşam namazı saatlerinde Meşhed halkının çoluk çocuk akın ettiği namaz öncesinde ve sonrasında vakit geçirdiği bir alan. Caminin ibadet alanı dışında Müslüman’lar için nasıl bir çekim alanı oluşturduğunu çok net görebiliyorsunuz.
Fotoğraf; Çamlıca Cami
Çamlıca cami Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile İstanbul’un en güzel tepelerinden birinde yapılan camide aynı anda 63 bin kişi namaz kılabiliyor. Mimari açıdan ülkemizde ki tarihi camileri andıran , otoparkı ve sosyal yaşam alanları ile camide olması gereken her türlü donatıya sahip bir cami
Çamlıca Cami Ülkemizde yapılan ve dünya sıralamasına girmiş çok değerli bir cami. Yine etrafında yapılan sosyal donatılar ve kültür hizmetleri ile çekim merkezi haline gelmiş bir cami.
Allah nasip etti Kabe-i Muazzama ve Mescid-i Nebevi’yi ziyaret etme , oralarda ibadet etme şansım oldu. Oralarda yaşanılan manevi atmosferi bir tarafa bırakıp , etrafında oluşan sosyal yaşama baktığımızda İslam’da caminin karşılığını çok net görebiliyoruz. Tabi ki yapılacak hiçbir camiyi bu kutsal mekanlar ile karşılaştıramayız. Buralardan sadece bir caminin hikayesinin nasıl olması gerektiği noktasında fikir alabiliriz.
Asıl yazı için çok uzun bir giriş olmasına rağmen bu örneklerden kısaca bahsetmeden sembol bir cami için fikir üretmenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Tabi ki Kocaeli’de yapılması planlanan camiyi saymış olduğum bu örneklerle kıyaslamıyorum, böyle bir karşılaştırma yapmak büyük bir haksızlık olur. Burada vurgu yapmak istediğim durum, yapılacak caminin sembol bir yapıt olabilmesi için mimarisinden konumuna , süslemelerinden çevre donatılarına kadar ince eleyip sık dokuyarak planlanması gerekliliğidir. Burada en önemli kriterinde yapılacak caminin BÜYÜKLÜĞÜ olacağını söylemek isterim.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ nin belediyenin arka tarafında deniz doldurarak yapmayı planladığı camii bir kaç gündür Kocaeli medyasında ve köşe yazarlarının köşelerinde gündeme oturdu. Hatta bir takım polemiklerin de yaşanmasına sebep oldu bu yazılar.
Yukarıda saydığım tüm camiler çok büyük anlam yüklü ve çoğu başkentlerde çok büyük bütçeler ile yapılmış camiler. Bu camilerin yapısal ve bütçesel olarak Kocaeli’ye yapılacak olan camiye örnek olması söz konusu değil!
Bu camilerden örnek alınması gereken şey kendi ölçeğimizde ve bütçemizde , benzer mimari hikayeyi kendi özgünlüğünde yansıtmak ve sosyal yaşam alanları üretebiliyor olmamız gerekliliğidir. Cami sosyal yaşam alanları ile kültürel donatıları ile bölgenin bu ihtiyacına cevap verebilecek şekilde tasarlanmalıdır.
Yapılacak cami Kocaeli’nin karpostallarında, dijital çağın gereği sosyal medya paylaşımlarının kapaklarında yer alabilecek bir mimari hikayeye sahip olmalı.
Yapılması planlanan cami kesinlikle ve kesinlikle yapılabildiği kadar büyük iç ve dış mekana sahip olmalıdır! Elde ki imkanlar ve bütçe doğrultusunda yapılabilecek en büyük alana yayılması gerekiyor.
Cami’nin yeri konusuna geldiğimizde kesinlikle en doğru yer olduğunu düşünüyorum. Kent merkezine yakın ve merkeze trafik yükü getirmeyecek ulaşım olanaklarına sahip bir nokta. Deniz kenarında yapılması ayrı bir güzellik ve ferahlık katacaktır. Görünürlük ve sembol bir cami olabilmesi içinde seçilen noktanın çok doğru olduğunu düşünüyorum.
Sonuç olarak Kocaeli’nin sembol bir camiye, binlerin bir arada namaz kılabileceği bir camiye İHTİYACI VAR! Mimari anlamda çok güzel bir cami olacağına eminim , benim bu projede en büyük beklentim olabildiğince BÜYÜK bir cami olmasıdır!