Ceyhan doğru söyledi ama…

Abone Ol

Gündem yoğunluğundan bazı başlıkları kaçırabiliyoruz.

Onlardan bir tanesine dikkat çekmek istiyorum.

Konu hassas olduğu için çok uzatmayacağım.

Açıklamayı yapan isim Ak Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan,

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Basın Danışmanı Ömer Polat’ın kardeşi Öner Polat, kripto iletişim aracı Bylock kullandığı gerekçesi ile gözaltına alındı 12 gündür gözaltında tutuldu ve ardından serbest bırakıldı.

Bu karar çok konuşulur ama konum o değil.

Ak Parti İl Başkanı Ceyhan bu gözaltıyla ilgili; “Bir kişinin ağabeyini de kardeşinde çıkan bir şeyden dolayı suçlamak doğru değildir. Suç şahsidir” ifadelerini kullandı.

Altına imza atarım bu açıklamanın.

Sonuna kadar doğru söylüyor.

Hukukta da bu var.

Suçun şahsiliği.

Ama İl Başkanı Ceyhan bu açıklama için geç kalmadı mı?

Bu açıklama Ömer Polat’a özel olmadı mı?

Sıralayalım;

Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar’a, FETÖ’den gözaltına alınan Savcı yeğeni üzerinden yapılan çirkin saldırılarda, çıkıp bu açıklamayı yapması gerekmiyor muydu?

“Başkanımız Ali Toltar’ı bağlamaz” diyerek destek olması gerekmez miydi?

Suçun şahsiliği.

Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a damadı ve kızı üzerinden yapılan saldırılarda,

“Karabacak’ı bağlamaz” diyerek destek olması gerekmez miydi?

Suçun şahsiliği.

İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ın yeğeni Güray Oruç üzerinden yüklenmelere,

Doğan’ı bağlamaz diyerek destek olması gerekmez miydi?

Suçun şahsiliği.

Dedim ya aslında İl Başkanı Şemsettin Ceyhan doğru söylüyor.

Ama neden Ömer Polat beklendi?

Bu konuyu genele yayarsak zaten işin içinden çıkamıyoruz.

Suçun şahsiliği.

Bu konuda biraz araştırma yaptım.

FETÖ’den gözaltına alınan bir kişinin meğer ailesinden, kimse devlete işe giremiyormuş,

Hatta aynı soy isimli kişinin, şirket dahi açmalarına müsaade edilmiyormuş,

Aile içerisinde bir kişi FETÖ’ye yakın durmuş, bütün aile şirketlerine kayyum atanıyormuş.

Ve daha niceleri neler neler,

Ama dediğim gibi Ak Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’ın Ömer Polat için söylediği “Suçun şahsiliği” konusunun altına, gözüm kapalı geneli kapsayacak şekilde imza atıyorum.

Sayın Ceyhan sonuna kadar doğru söylüyor.

Ama biraz eksik…

***********

Var sanılan ama hiç olmayan kadınlar!

Sorsanız bütün partilerde, kapılar sonuna kadar açık.

Yazacaklarım sadece Ak Parti Kocaeli teşkilatları için değil.

Şuan Ak Parti’de kongre süreci olduğu için denk geldi.

Aslında bütün partilere bir eleştiri benim ki,

Neden mi bahsediyorum?

Bir kadın ilçe başkanı veya başkan adayı oda olmadı aday adayı olmaz mı?

Siz bakmayın o kadın siyasetçi artış oranlarına, size acı ama somut örnek Kocaeli.

Ak Parti Kocaeli’nde ilçe kongreleri konuşuluyor.

Bir tek kadın aday adayı yok.

Ne kadar zor olduğunu daha iyi anlıyorum.

İlla kadın olsun demiyorum.

Ama Ak Parti tüzüğünde kadın aday olamaz diye bir madde olmadığını,

Genel merkezin kriterlerine uyan Ak Parti’de kadınlarda olduğunu biliyorum.

Peki neden aday olmuyorlar?

Birilerinden aday çık demesini bekliyorlarsa çok beklerler.

Yok ümitsizlik varsa,

Birileri adım atmazsa nasıl değişir düzen.

Bu yazdıklarım MHP, SP içinde geçerli.

CHP kadın siyasetçi konusunda biraz önde bunu belirtmek isterim.

Sağ partiler bu konuyu biraz masaya yatırmalı.

Kadınları sadece saha çalışmasında,

Eve girme için anahtar olarak düşünmek,

Büyük bir haksızlık değil mi?

**************

Ne kadar haklıymışım dedim!

Ak Parti Kocaeli teşkilatlarında kongre heyecanı yaşanıyor.

Çoğu ilçe de şekillendi aslında.

14 Ağustos günü “Ali Korkmaz’ı hafife almayın!” başlıklı yazımda Ak Parti İzmit’e aday adayı olan isimler deki yetersizliği anlatmaya çalışmıştım.

Hatta geriye giden değişim olacağına Ali Korkmaz ile yola devam edilmesi gerektiğini yeniledim.

Karar verecek merkezi işaret edip,

Haddimi bilerek düşüncelerimi paylaştım.

Sanki Hasan Ayaz bu sesimi duydu.

Öyle Ak Parti önünden geçen değil, içerisinde yoğrulan bir isim.

Yıllarca bu kentte olmasına rağmen ne kamudan ne belediyeden aldığı iş yok.

Kul hakkından, vebal almaktan hala korkuyor.

Teşkilatçı,

Partinin kurumsal yapısına zarar verilmesine müsaade etmez.

Hasan Ayaz ismi teşkilatları da hareketlendirdi.

Prosedür işleyecek.

Diğer ilçelerde ne olduysa İzmit’te de o olacak.

Anlayamadığım birileri öküzün altında buzağı arıyor.

Birileri Hasan Ayaz isminden çekinmiş ki,

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık ile İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’ın Hasan Ayaz’ın babası Ali Ayaz’ı hastane ziyaretinde bu iş bitti “adaylık konuşuldu” diye kulis yayıyor.

Şaşmamak elde değil.

Koskoca Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bu iş için hastane ziyareti edecek ve prim yapacak, yaptıracak.

Nihat Ergün, Fikri Işık, Zeki Aygün ile aynı yönetimde çalışan isim Hasan Ayaz,

Gökten inmedi.

Sürekli birlikte olduğu isimlerle, böyle bir yol izlemiş olabilir mi?

İşte bu yazdığım dahi, küçük hesap yapan aday adaylarına eleştirimin ne kadar haklı olduğumu bir defa görüyorum.

Ak Parti İzmit için iki isim dikkat çekiyor.

Biri yazdığım Hasan Ayaz diğeri Erdoğan Şentürk.

Ne diyor üstat,

“Asıl mesele adam gibi durmak adam gibi çalışmaktır. Yoksa bu dünya Süleyman’a kalmadı”

Mesele bu,

İsimler ve makamlar gelip geçici…

Günün Hikayesi;

RİSKLERİ GÖZE ALMAK

Bahar aylarının verimli topraklarının içinde iki tohum yan yana yatıyorlarmış. Tohumlardan biri diğerine:

– Ben büyümek istiyorum, demiş. Köklerimi altımdaki toprağın derinliklerine ve filizimi yeryüzüne göndermek istiyorum; baharın müjdecisi tomurcuklarım açılsın istiyorum… Güneşin sıcağını yüzümde, sabahın tatlı dokunuşunu yapraklarımda hissetmek istiyorum demiş ve büyümeye başlamış.http://www.kitaptakipcileri.com/Hayat-Degistiren-Bilgelik-Oykuleri-Cengiz-Ersahin,PR-1593.html

İkinci tohum ise:

– Ben korkuyorum! demiş. Köklerimi altımdaki yatan toprağın derinliklerine gönderirsem karanlıklarda beni neyin beklediğini bilemem. Üstümdeki toprağı zorlayıp yeryüzüne çıkmaya çalışırsam filizlerim zarar görebilir. Ya tomurcuklarım açmaya başladığında üzerinde salyangozlar gezip, onları yemeye kalkarsa? Ya tomurcuklarım açılıp çiçeğe dönüştüğünde küçük bir çocuk beni koparı verirse? Yooo! Hayır, en iyisi burada kalıp beklemek. Büyümek için belki daha güvenli bir zaman bulabilirim, demiş.

O sırada yumuşamış olan bahar toprağını eşeleyen bir tavuk, tohumu buldu ve bir lokmada yutuverdi.