Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’na mahkeme kararıyla kayyum heyeti atandı. 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen kongrenin iptali için açılan davada, Özgür Çelik ve mevcut yönetim görevden alınırken, ilde yürüyen kongre süreci de tedbiren durduruldu.
Kayyum Heyeti Belli Oldu
Mahkeme kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığı’na geçici olarak Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap görevlendirildi.
Aynı karar kapsamında 196 kurultay delegesi de tedbiren görevden uzaklaştırıldı.
Ara Karar Gerekçesi
Mahkemenin ara kararında, 14 Temmuz 2025’te başlatılan 39. Olağan Kurultay sürecinde İstanbul İl Örgütü tarafından yapılacak ilçe ve il kongresi seçim çalışmalarının tedbiren durdurulmasına hükmedildi.
Ayrıca 8 Ekim 2023’te yapılan 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen il başkanı, yönetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerinin görevden uzaklaştırılmasına karar verildi.
Gürsel Tekin Görevi Kabul Etti
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, gazeteci Barış Yarkadaş’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ben CHP’yi sahipsiz bırakacak bir anlayışta değilim. Partimizin adliye koridorlarından kurtulması için elimden geleni yapacağım. Partimizi kayyuma bırakacak değiliz. CHP’yi birlik beraberlik içinde kongreye götüreceğiz.”
Tekin Daha Önce İstifa Etmişti
31 Mart seçimlerine kısa bir süre kala, CHP’de uzun yıllar İstanbul İl Başkanlığı, Genel Sekreterlik ve milletvekilliği görevlerinde bulunan Gürsel Tekin, 13 Şubat 2024’te partisinden istifa etmişti.
CHP MYK Olağanüstü Toplanıyor
Mahkeme kararının ardından CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), saat 17.00’de olağanüstü toplanma kararı aldı.
Sarı'dan Açıklama
CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı yaşanan gelişmeler üzerine sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu:
Baskıyla, tehditle, yargı sopasıyla önümüzü kesebileceklerini sananlara sesleniyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri, demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkmaktan asla
vazgeçmeyecek!
İstanbul'da 8 Ekim 2023'te yapılan kongrenin iptali için açılan davada alınan karar; yalnızca bir yönetimi görevden almak değil, aynı zamanda milyonların umudunu kırmaya yönelik bir girişimdir. Ama nafile! Çünkü biz biliyoruz ki; haklı mücadeleler, mahkeme salonlarında değil halkın vicdanında kazanılır.
Bugün delegeyi susturmaya çalışanlar, yarın milletin iradesinden kaçamayacak! Cunta anlayışı mutlaka son bulacak, demokrasi mücadelesi mutlaka zaferle taçlanacak!
Biz buradayız, dimdik ayaktayız.
Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek, kazanacağız!