Çöp Fabrikası’nın Yeri Yanlış!

Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

Umuttepe'ye yapılmasına karar verilen Katı Atık Yakma Tesisinin ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıyı yerinde takip ettim.

Doğru bilgi ile yanlış bilginin birbirine girdiği bir süreç yaşıyoruz.

Kocaeli’nin geleceğini etkileyecek bir konuyu doğru düzgün ne anlatabiliyoruz, ne de dinleyebiliyoruz.

Bana sorarsanız iki taraf da hatalı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ‘Biz karar verdik yeter, Umuttepe’ye yapacağız’ anlayışı ve güç sarhoşluğu ile kimseyi dinlemezken; tesise karşı olanlar da bazı marjinal grupların etkisi ile provokasyona maruz kalarak anlatmak istediklerini anlatamıyorlar.

Üstüne ÇED toplantısına Ak Parti Gençlik Kollarını ekip olarak gönderirken karşı tarafta ise sürekli konuşturmayan CHP Gençlik Kolları arasından stat maçına dönen bir tablo ortaya çıktı.

İki taraf da yine hata yaptı.

Kocaeli’nin geleceği yine acı bir şekilde siyasallaştı.

Ve filler tepişirken olan çimenlere yani bölge insanına olacak.

Üzülüyorum.

Hiç kıvırmadan birileri cımbızla cümlelerimi aradan seçmeden söyleyeyim; bu Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisinin mutlaka Kocaeli’ne yapılması gerektiğini düşünüyorum ancak yerinin yanlış olduğunu kabul edin.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri diyor ki;

-Asla bu tesisten kaynaklanan koku ve çevre kirliliği olmayacak

-Viyana’da bu tesis şehir merkezinde

-Bir buçuk yıllık çöp kapasitesi kaldı, bu tesis şart.

-Kesilen ağaçların yerine yeni ağaçlar dikilecek.

-Akademik araştırmalar yapıldı, en uygun yer burası.

-Karşı çıkanlar var ama yer gösteren yok.

Her şeye karşı olma anlayışı ile değil bir gazeteci olarak Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin bu söylemlerini kabul ederek, yaptığım araştırmalar sonrası bir öneri sunuyorum.

Kocaeli’nin ciğeri yok olmasın.

Araştırma Hastanesi zarar görmesin.

12 ilçeden gelen çöp kamyonlarını düşünerek öneri sunuyorum.

Ve bu öneriyi sunarken Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin yetkililerinin söylemlerini kabul ederek sunuyorum.

Çünkü aldığım akademik bilgiler ve çözüm yollarını ne yazık ki kişilerin ağzından yazamıyorum, çeşitli kaygılar içerisindeler.

Biz gazeteciler ise hep o bedel ödeyen kısımız, alışığız.

Büyükşehir Belediyesi Viyana'da Wien Energy Katı Atık Yakma ve Enerji Tesisini örnek gösteriyor. Biz de o tesisi örnek alıyoruz.

Viyana’nın tam merkezinde olan ve şehri kirletmeyen bu tesisin aynısını biz de şehir merkezine yapalım.

Neden Umuttepe’nin arkasında ki 20 hektarlık yeşil alana yapıyorsunuz?

Koku çıkmayacak diyorsunuz, çirkin görüntü olmayacak diyorsunuz.

Söktüğümüz her ağaç için 50 ağaç dikeceğiz diyorsunuz, ağaç sökmeye gerek yok yerini değiştirin.

Peki, neresi yer?

Biraz bu kentte ki vicdan sahibi insanları dinleseniz, güç sarhoşu olmasanız her soruna çözüm bulunur.

Bir buçuk yıllık çöp kapasitesi kaldı, bu tesis şart diyorsunuz, kimle konuşsam bu gerçeğin farkındalar.

Ve yer gösteren yok diyorsunuz

Size bir örnekle anlatayım:

Bu tesisi sizin söylediğiniz gibi koku ve duman yaymayacaksa deniz kenarına yapın.

Hatta en çok önerilen bir diğer yerse İnterteks fuar alanının arka tarafı.

Biz denizi mi dolduracağız.

Siz bizden daha iyi bilirsiniz şuan Derince Safi Port Limanı’nda neler olduğunu.

Böyle bir proje için doldurun kardeşim.

Kimse neden dolduruyorsun demez.

Peki deniz kenarına bu projeyi yaparsanız ne olur?

Şehir içinde onlarca çöp kamyonundan kurtulursunuz.

12 ilçeden gemilerle çöp alınır ve deniz kenarında ki tesise çöp indirilir.

Yollar zarar görmez, kamyonların çevreye zararı ve yük taşıma masrafından kurtulursunuz.

Doğa katledilmez.

Ne olur bu projeyi birkaç akademisyene sorun.

Bu tesis böyle olmalı.

Hayır kardeşim.

Biz artık yeri değiştirmeyiz derseniz ben de size önceki iki yeri neden değiştirdiniz diye sorarım.

Neden Umuttepe?

İlk olarak belirlenen yer Dilovası’ydı.

Neler söylediğini çok iyi bildiğim Sayın Ali Toltar’ı yürekten kutluyorum.

Dilovası’nda öyle veya böyle bu tesise müsaade ettirmedi. Ve bunun da belki siyasi bedelini ödeyecek.

Sonra Körfez’de İlimtepe bölgesi olacak dediler.

Sayın İsmail Baran resmen mücadele verdi.

Körfez’e ihanet ettirmedi Sayın İsmail Baran, öneri sundu her belediye kendi çöpünü öğütsün dedi.

Sonra sıra İzmit’e geldi.

Ve İzmit’e ikna etmeye çalışıyorlar.

Bir elif mücadelesi Sayın Nevzat Doğan’dan da bekleniyor…

En çok canımı yakan ise bu doğa katline muhafazakar olarak gösterilen camianın sessiz kalması.

Hani güçlüden değil haktan yana olunacaktı.

Ne diyor Peygamber Efendimiz;

“Kıyamet koparken dahi birinizin elinde ağaç fidesi varsa hemen onu diksin”

Başka söze gerek yok…