Geçtiğimiz ay Bolu’da, boğaz ağrısı ve baş dönmesi şikayetleriyle hastaneye başvuran Z.A. isimli kadına, yapılan ileri tetkiklerin ardından “deli dana” hastalığı teşhisi kondu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi laboratuvarlarında yapılan testler sonucunda, hastanın beyin dokusunda bulaşıcı prion proteinlerine rastlandı. Z.A., halen İzzet Baysal Devlet Hastanesi Palyatif Ünitesi’nde izole olarak tedavi ediliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan 20 yıllık veteriner hekim Ayhan Güneş, deli dana hastalığının insanlara genellikle sakatat tüketimiyle bulaştığını ve bu hastalığın ne yazık ki geri dönüşü olmadığını söyledi.
HASTALIK SAKATAT TÜKETİMİYLE İNSANA GEÇEBİLİYOR
Veteriner hekim Ayhan Güneş, deli dana hastalığının insana bulaş yollarını net ifadelerle açıkladı. Enfekte hayvan etlerinin ya da sakatatlarının doğrudan tüketilmesiyle insanlara geçebileceğini söyleyen Güneş, özellikle kaçak kesim yapılan yerlerden alınan etlerin ciddi risk taşıdığını belirtti. Güneş, “Yüksek ateşte pişirme bulaş riskini azaltsa da tamamen ortadan kaldırmaz. En güvenlisi, mezbaha kontrolünden geçmiş hayvan etlerini tüketmektir,” dedi.
İLERLEYİCİ VE TEDAVİSİ OLMAYAN BİR HASTALIK
Güneş, deli dana hastalığının hem hayvanlarda hem de insanlarda yavaş ilerleyen, nörolojik bir hastalık olduğuna dikkat çekti. “Hayvanlarda kaslarda istemsiz hareketler, gerginlik, ani düşmeler gibi belirtiler görülür. Hastalık prion adı verilen zararlı proteinlerin beyin ve sinir dokusunda birikmesiyle gelişir. Ne yazık ki bu hastalığın tedavisi yok,” şeklinde konuştu.
Hastalığın insandaki seyrine de değinen Güneş, “Semptomlar ortaya çıktığında artık çok geç oluyor. Titreme, denge kaybı, kas spazmları gibi belirtiler görülmeye başlandığında hastalık beyne ciddi hasar vermiş oluyor. Teşhis konulduktan sonra 6 ila 12 ay içinde ölüm gerçekleşiyor,” ifadelerini kullandı.
ET TÜKETİMİNDE BİLİNÇLİ DAVRANILMALI
Güneş, deli dana vakalarının insanlarda nadir görüldüğünü ancak tamamen göz ardı edilemeyeceğini vurgulayarak, özellikle et tüketiminde vatandaşların dikkatli olması gerektiğini belirtti. “Her görülen vakadan yola çıkarak Türkiye genelinde salgın olduğunu söyleyemeyiz ama bu tür durumlar bize bazı şeyleri tekrar hatırlatıyor. Et alırken kaynağını bilmek, güvenilir mezbahalardan alınan ürünleri tercih etmek şart,” dedi.
Ayrıca eti az pişmiş şekilde tüketme alışkanlığının da gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Güneş, “Tam pişirilmemiş et ürünleri potansiyel risk taşıyabilir. Özellikle sakatat ürünlerinde daha da dikkatli olunmalı,” uyarısında bulundu.