Bu kent acayiptir.
Hangi taşın altından ne çıkacak bilemezsiniz.
Çoğu normal gibi görünen olayın arkasında ne sinsi kurgular ne operasyonlar yatar, bilmeniz için insanları tanımanız lazımdır.
Olmaz denilen insanların kapı arkasında, olamaz dediğiniz kişilerle ilişkileri vardır.
Bu işbirliğinin, oluşturulan ittifakların temelinde ise rant vardır.
Her dönem ad değişir,
Kimi zaman hafriyat, kimi zaman otel, kimi zaman kafeterya olur.
İşin ana teması gücü ele geçirme, rant mücadelesidir.
Rant mücadelesini, hak mücadelesi olarak maskelemeye çalışırlar.
Bu sıra son rant mücadele Lastik-İş’te yaşanıyor.
Yazacaklarımı anlatmadan önce cevabım olsun Lastik İş Genel Başkanı Alaaddin Sarı ile değil görüşmek, çay içmişliğim yoktur.
Her hangi bir talebim asla olmamıştır.
Bir gazeteci olarak analizim; üzücü Abdullah Karacan olayının ardından bitti denilen, dağılırlar denilen sendikayı kurumsal çizgisinde canla başla yönetmeye çalışıyor.
Nitekim bunu başararak, birilerinde hevesini kursağında bıraktı.
Son günlerde ise bakıyorum bir karalama operasyonu çabası var.
Alaaddin Sarı ve Lastik-İş sendikasında bir kaos havası yaratmaya çalışıyorlar. İki ay önce bana da gelen bilgilerle gazete gazete geziyorlar. Çoğu gazeteci meslektaşım durumu iyi analiz etmiş ki, çamur at izi kalsın kurgusu içerisinde olmadılar.
Ucu rahmetli Abdullah Karacan’a dokunan ithamlar, itibar kaybı yaratmaya çalışan söylemler kullanıyorlar. En önemlisi Alaadin Sarı’ya bir uyarım “Karacan eşittir Lastik-İş” demektir o yüzden kim bu konuda bir şey diyorsa hedef Karacan üzerinden Lastik-İş yönetimidir. Bu yüzden diyorum ki dik dur Alaadin Sarı.
Ne olursa olsun, bedeli ne olursa olsun geri adım atma,
Binlerce işçinin hakkı var bu yönetimin üzerinde…
İşçinin bir kuruşunu kimseye yedirme.
Bak Kocaeli medyası bir duruş sergiliyor.
Şahsımla aynı fikirde olmayan meslektaşlarım dahi A,B,C hangi gazete olduğu fark etmez sana dik dur mesajı veriyor.
O yüzden diyorum ki,
Geçmiş sendikaların,
Geçmiş iş adamlarının,
Geçmiş siyasetçilerin,
Düştüğü hataya düşüp kapı arkası görüşmeler yapma…
Dik dur Alaadin Sarı.
İşçi seni arkanda…
Birileri mafyacılık oynamaya kalkışabilir, bırak oynasınlar…
Senin derdin işçinin gündemi olsun.
İşçinin gündemi toplu sözleşme görüşmesi…
Siz sendika olarak ona hazırlanın.
Tabi çok önemli bir uyarım var.
Bu tarz olaylarda virüs, ihanet hep içerdendir.
Buna karşılık sendikanın yönetmelikleri vardır.
Orada ne gerekiyorsa uygulamanız gerekir.
O yüzden tekrar diyorum ki,
Dik dur Alaaddin Sarı,
Bir adım geri atma…