Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve bugün camilerde okunan 19 Aralık 2025 tarihli Cuma hutbesinde, zamanın insan için hem büyük bir nimet hem de ciddi bir imtihan olduğu ifade edildi. “Her Anımızı Ebedi Kazanca Dönüştürebiliriz” başlıklı hutbede, üç ayların başlangıcı ve Regaib Kandili dolayısıyla müminlere önemli mesajlar verildi.
ZAMAN HEM NİMET HEM İMTİHAN
Hutbede, zamanın insanın ruh hâline göre anlam kazandığına dikkat çekilerek, bazı anların bir ömre bedel olduğu, bazı zamanların ise hüzün ve sıkıntıyla geçtiği ifade edildi. Yüce Allah’ın bazı vakitleri rahmet ve mağfiret kapılarıyla özel kıldığı belirtilerek, üç ayların ilki olan Receb ayı ve Regaib Kandili’nin müminler için büyük bir manevi fırsat olduğu vurgulandı.
GENÇLERE ÖZEL MESAJ
Hutbede gençlere de ayrı bir bölüm ayrıldı. Gençliğin ömrün en bereketli dönemi olduğu hatırlatılarak, bu zamanın ya ebedi mutluluğa götürecek hayırlı amellerle ya da pişmanlıkla sonuçlanacak yanlışlarla geçirilebileceği ifade edildi. Alkol, uyuşturucu, zina, kumar ve şans oyunlarının bireyi ve ailesini felakete sürüklediği uyarısı yapıldı.
AİLELERE SORUMLULUK ÇAĞRISI
Anne ve babalara hitap edilen bölümde ise çocukların bir emanet olduğu vurgulandı. Çocukların yanlış yollara sürüklenmesinde ilgisizliğin büyük rol oynadığı belirtilerek, ailelerin hem iyi hem de zor zamanlarda çocuklarının yanında olması gerektiği ifade edildi. Üç aylar ve kandil gecelerinin ailece manevi birlikteliği güçlendirmek için bir fırsat olduğu kaydedildi.
ZAMANIN SAHİBİ ALLAH’TIR
Hutbede yer verilen kudsî hadiste, zamanın sahibi olanın Allah olduğu hatırlatılarak, müminlerin zamanın kıymetini bilmesi gerektiği vurgulandı. Kur’an-ı Kerim ile hemhal bir hayat sürmenin, kötü alışkanlıklardan uzak durmanın ve Allah’ın rızasını merkeze alan bir yaşamın önemi dile getirildi.
ASR SURESİ İLE TAMAMLANDI
Hutbe, Asr Suresi’nin mealiyle sona erdi. İnsanların çoğunun ziyan içinde olduğu, ancak iman eden, salih ameller işleyen, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin kurtuluşa ereceği hatırlatıldı. Diyanet, üç aylar ve Regaib Kandili dolayısıyla tüm İslam âleminin bu mübarek günlerini tebrik etti.
CUMA HUTBESİNİN TAMAMI
HER ANIMIZI EBEDİ KAZANCA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ
Muhterem Müslümanlar!
Zaman, Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı hem büyük bir nimet hem de önemli bir imtihandır. Aslında zamanın uzunluğu ve kısalığı yaşadığımız duygularla ilgilidir. Öyle zaman olur ki, bir ömre bedeldir; geçmesini istemeyiz. Öyle zaman da olur ki, hüzün kaplar dört bir yanımızı, hemen bitmesini isteriz. Bir an gelir huzurla dolar ruhumuz, gönlümüz şenlenir. Bir an da gelir kâbus gibi çöker üstümüze, kalbimiz daralır. Bununla birlikte bazı vakitler vardır ki, Yüce Allah, rahmet ve mağfiret kapılarını ardına kadar açmış, onları kullarına ikram etmiştir. İşte önümüzdeki Pazar günü karşılayacağımız üç ayların ilki olan Receb ayı, Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili Yüce Rabbimizin bizlere bir ikramıdır.
Ey Genç Kardeşim!
Sana lütfedilen ömrün en bereketli dönemini yaşamaktasın. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklar arasında zikrettiklerinden biri de sensin.[1] Hayatının bu dönemini; ebedi mutluluğa götürecek faydalı işlerle de sonrasında pişmanlık duyacağın yanlışlarla da geçirmek senin elindedir. Zamanını; alnını secdeyle buluşturup bereketlendirmek de aklını örten alkol, sağlığını tehlikeye atan uyuşturucu maddelerle ziyan etmek de senin elindedir. Günlerini oruçla geçirip sekinete ermek de zina ve fuhşiyat ile hayatını zindana çevirmek de senin elindedir. Yapacağın küçük bir iyilik ya da bir yetimi sevindirdiğin için Peygamberimiz (s.a.s)’e ebedi âlemde komşu olmak da ocaklar söndüren kumar ve şans oyunlarıyla hem kendi hem de sevdiklerinin hayatını zindana çevirmek de yine senin elindedir.
Ey Anne Babalar!
Tıpkı zaman gibi çocuklarımız da bize emanettir. Onların hata ve günahlara sürüklenmelerinin en başında ilgisizlik gelmektedir. Çocuklarımız bizlerden; kendilerine değer vermemizi, iyi günde de zor günde de yanlarında olmamızı beklemektedir. Evet, rahmet yağmurlarının sağanak sağanak yağacağı günlerin gölgesi üzerimize düştü elhamdülillah. Üç aylar ve Kandil Geceleri; tövbeye kapı, umuda pencere, gönle şifa olan manevi bir iklimdir. Bu bereketli vakitleri; çocuklarımızla el ele gönül gönüle verebilmenin, evimizde aynı sofrayı, camilerimizde aynı safı paylaşabilmenin vesilesi kılmak en büyük kazancımız olacaktır.
Kıymetli Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir kudsî hadislerinde Yüce Rabbimizin şöyle buyurduğunu bizlere haber vermektedir: “Âdemoğlu zamana kahreder. Hâlbuki zamanı var eden benim! Gece de gündüz de benim elimdedir.”[2] Evet, ey aziz kardeşlerim! Bize düşen; zamanın kıymetini bilip her anımızı ebedi kazanca dönüştürmektir. Rabbimizin emrinde, Peygamberimiz (s.a.s)’in izinde bir ömür geçirmektir. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’le hemhal olmak, onun nuruyla evlerimizi bereketlendirmektir. Heva ve hevesimizin değil, Rabbimizin rızasını kazanmanın gayretinde olmaktır. Kötü alışkanlıklarımızı geride bırakmak, hem kendimizi hem de çocuklarımızı cehennem azabından korumaktır.
Şimdiden üç aylarımızı ve Regaib Kandilimizi tebrik ediyor, hutbemizi; fani ömrümüzü baki mutluluğa çevirmenin yollarını gösteren Asr sûresinin mealiyle bitirmek istiyorum: “Asra yemin olsun ki, insan gerçekten ziyandadır. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır.”[3]