Dün köşe yazımda bir gerçeği yazdım.
Aslında Ak Parti’ye, seçim öncesi bir uyarı yazısıydı.
Bu kentte Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Ömer Polat, yerel basını öldürdüğü için artık doğru gazetecilik yapmak suç olma noktasına geldi.
Kraldan çok kralcılar kendilerine bir rol biçerek, makamların gücünü zülüm noktasına çevirdi.
Basını bu dönemini, Hz. Ömer' in (r.a.) bir gün hutbe esnasında hırkasına soran ümmete benzetiyorum.
Gazeteciler, devlet malının nereye harcandığını, kamu kaynaklarında ki yolsuzlukları sorgulamalı.
Sormalı ki yolsuzluk olmasın, yanlış harcamalar ve israf olmasın.
Kamuda göreve gelenler bilsinler ki basın bu tarz olayları haberleştirir,manşet yapar.
Ne yazık ki son dönemde sağ olsun Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Ömer Polat, yerel medyayı kendi bahçesine çevirmiş.
İstediğini ekiyor, istediğini koparıyor.
Bunu da istediğine reklam vererek istediğine reklam vermeyerek yapıyor.
Ben de buradan diyorum ki…
Sayın İbrahim Karaosmanoğlu artık senin ismini zedelemesine izin verme…
Kendisinin düşman gördüklerini, senin düşmanın gibi göstermesine izin verme…
Nasıl sana zarar verdiğini artık gör.
Neyse Sayın Ömer Polat konusunu seçim sonrası ayrıntılı işleyeceğim. konunun Ankara’ya taşındığını bildiğim için Cumhur İttifakı çizgisi ile 24 Haziran’ı bekliyoruz diyelim.
Gelelim asıl konumuza dün birkaç kaynaktan gelen bir bilgi vardı.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının 10’uncu dakikasında vatandaşın miting alanını terk ettiği yönünde…
Önce fotoğraflar geldi.
“Bu haberi fotoğraflarla anlatamayız önceden çekildiğimiz iddia edilir” dedim.
Nitekim anlık videolarla haberi yayınladık.
Hak biliyor ki en ufak bir art niyet olmadan, biz olanı olduğu gibi aktardık.
İlk haberimizi “Ak Partililer Miting Alanına Sığmadı, Yola Taştı!” başlığı ile duyurduk.
Binlerce kişinin olduğu fotoğrafı yayınladık.
O haberimizi Ak Partililer hemen paylaşmaya başladı.
Biz birileri paylaşsın diye değil, gördüğümüzü haber yaptık.
Ardından 10 dakika sonra alandan 20 bin kişi bir anda ayrılmaya başladı.
Ne yapacaktık bunu görmezden mi gelecektik?
10 dakika sonra video şeklinde ikinci haberimizi “Cumhurbaşkanı Mitinginde Neler Oluyor! Vatandaş Alanı Boşaltıyor!” başlığı ile girdik.
Girmemizle hakaretlere maruz kaldık.
10 dakika önce haberimizi paylaşanlar bir anda linç kampanyası başlattı.
Oysa biz doğrusunu yaptık.
Doğruyu aynen aktardık.
Bu konuda Sayın İsmet Çiğit’in bugün ki mektup yazısını okumanızı öneririm. Basın ne durumda olduğunu özetliyor.
Açıkçası Ak Parti İl Başkan Vekili Sayın Abdullah Eryarsoy’un nasıl bir açıklama yapacağını merak ediyordum.
Sayın Eryarsoy’u yürekten kutluyorum.
Miting alanının erken boşalmasını inkar edebilirdi.
Yok sayardı.
Ama öyle yapmadı Sayın Eryarsoy, dürüst bir şekilde miting alanının bir anda boşaldığını kabul etti. Binlerin 10 dakika içerisinde alandan ayrılmasını “Ramazan ayı, Kadir Gecesi vatandaş iftar hazırlığı yapmak için gitti biz de anlayış gösteriyoruz” cümleleri ile ifade etti.
En azından dürüst oldu.
Dürüstlüğü için kutlarım.
Dün bizi yalan haber yapmakla suçlayanlar şimdi ne diyeceksiniz…!