29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sabahı Kocaeli'nin Gebze ilçesi Mevlana Mahallesi’nde yaşanan bina çökmesi, hem can kaybı hem de beraberinde getirdiği soru işaretleriyle gündemden düşmüyor. Çöken binada 4 kişilik ailesini kaybeden 18 yaşındaki Dilara Bilir, günler süren yoğun bakımın ardından servise alındı. Acı haberi ise uzmanlar eşliğinde aldı. Öte yandan bölgede zemin ve yapı güvenliğiyle ilgili kapsamlı bir bilimsel çalışma başlatıldı. Yerin metrelerce altı görüntüleniyor, binalar georadar sistemleriyle izleniyor. Vatandaşlarsa evlerini ve iş yerlerini boşaltmaya devam ediyor.
DİLARA AİLESİNİ KAYBETTİĞİNİ HASTANEDE ÖĞRENDİ
29 Ekim’de Mevlana Mahallesi'nde çöken 7 katlı binada kiracı olarak yaşayan Emine ve Levent Bilir çifti ile çocukları Muhammet Emir ve Hayrunnisa Nur Bilir hayatını kaybetmişti. Ailenin büyük kızı 18 yaşındaki Dilara ise enkaz altından sağ çıkarılmıştı. Hastanede uzun süre yoğun bakımda tutulan Dilara, bugün servise alındı. Doktorlar ve psikologlar eşliğinde, ailesinin hayatını kaybettiği haberi kendisine bildirildi. Genç kızın tedavisi devam ediyor.
ZEMİN VE YAPI GÜVENLİĞİ İÇİN KAPSAMLI TARAMA YAPILIYOR
Binanın çökmesinin ardından bölgede başlayan zemin ve yapı güvenliği araştırmaları genişletilerek sürüyor. Özellikle Gaziler Mahallesi’nde üç gün sonra 5 katlı bir binada kolonlarda oluşan çatlamalar, yetkilileri harekete geçirdi. Olası risklere karşı 21 bina, 28 iş yeri ve 79 bağımsız birim boşaltıldı. Vatandaşlar, ekipler eşliğinde yalnızca acil ihtiyaçlarını alarak evlerinden ayrıldı. Güzeller Mahallesi’nde iş yerini boşaltan bir esnaf, dört gündür dükkânının mühürlü olduğunu ve belirsizlikten endişe duyduğunu dile getirdi.
YERİN METRELERCE ALTI GÖRÜNTÜLENİYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde yürütülen bilimsel araştırmalar kapsamında, yerin metrelerce altı inceleniyor. Uzman ekipler, “sismik yansıma” yöntemiyle zemin tabakalarını detaylı şekilde analiz ediyor. Özel ağırlık sistemleriyle oluşturulan sarsıntılar ölçülüyor, zayıf zemin bölgeleri ve su birikintileri tespit ediliyor.
Ayrıca “Elektriksel Direnç Tomografisi (EDT)” kullanılarak zemin yapısı milimetrik düzeyde haritalanıyor. Bu yöntemle, zemin katmanlarındaki farklılıklar ve muhtemel boşluklar detaylı şekilde belirleniyor. Elde edilen veriler, bölgedeki zemin risk haritasının çıkarılmasına katkı sağlıyor.
GEORADAR VE JEODEZİK ÖLÇÜMLERLE BİNALAR TAKİP ALTINDA
Yalnızca zemin değil, çevredeki binaların durumu da ileri teknolojiyle takip ediliyor. Georadar tarama sistemleriyle binalar sürekli olarak izleniyor. Bu sistem, 135 derece açıyla çalışarak en küçük hareketlenmeyi dahi algılayabiliyor. Aynı zamanda jeodezik ölçüm cihazları kullanılarak, bina deformasyonları, sapmalar ve yapısal hareketlilik kayıt altına alınıyor.
Uzmanlar, bu sayede binaların statik durumunu değerlendirebiliyor. Elde edilen verilerle hem mevcut riskler belirleniyor hem de olası çökmelerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
427 PERSONEL VE 120 ARAÇLA SAHADA YOĞUN MESAİ
Bölgede 27 farklı kurumun desteğiyle toplam 427 personel ve 120 araç görev yapıyor. Devlet Su İşleri (DSİ) ve Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü de çalışmalara katkı sağlıyor. Uzmanlar, mevcut zemin haritalarını inceliyor, yeni verilerle birlikte risk değerlendirmesi yapılıyor.
Ayrıca, Arslan Apartmanı’nın yıkıldığı noktada geçmişte su kuyusu olup olmadığı araştırılıyor. Bu amaçla sondaj çalışmaları yapılıyor. Elde edilen tüm veriler, binaların güvenliği ve çökme nedenine dair oluşturulacak nihai rapor için toplanıyor.
