Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genç Diplomasi Derneği tarafından Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda “Tarihin Işığında Diplomasi” üst başlığı ve “Soğuk Savaş” temasıyla düzenlenen Bosphorus Diplomasi Forumu’nda yaptığı konuşmada, gençlere hitap ederek Türkiye’nin dış politikadaki rolüne ve bölgedeki krizlere ilişkin önemli mesajlar verdi.
Erdoğan’dan Gençlere Teşekkür ve Tarihi Vurgular
Erdoğan, dernek üyelerini, katılımcıları ve 81 ilin yanı sıra diaspora ve gönül coğrafyasındaki gençleri selamlayarak konuşmasına başladı. 27 Mayıs darbesi sonrası Yassıada’da idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Hazine ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı rahmetle yad etti.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın yıllarca “yaslı ada” olarak bilindiğini belirten Erdoğan, “Yeni kimliğiyle bu tür toplantılara ev sahipliği yaptığını görmekten bahtiyarım” dedi.
Gençlerin Diplomasideki Rolüne Dikkat Çekti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, forum kapsamında panel, konferans ve atölyelerle gençlerin temsil, müzakere ve çözüm üretme becerilerini geliştirdiğini vurguladı. Erdoğan, gençlerin bilgi, derinlik ve deneyim gerektiren bu çalışmalarının ülkenin geleceği için son derece önemli olduğunu belirtti ve “Ülkemizin güçlü yarınları için fedakarca çalışan her bir gencimiz, bizim için istikbal yıldızıdır” dedi.
Küresel Sistemdeki Kriz ve İflas
Erdoğan, uluslararası siyaset sahnesinde ciddi kırılmalar yaşandığını ifade ederek, “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra galipler eliyle kurulan düzen işlevini yitirmiştir. Evrensel değerler rafa kalkmış, yönetim mekanizmaları iflas etmiştir. Küresel barış ve güvenlik yerini bitmek bilmeyen savaş ve istikrarsızlığa bırakmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı, çözümün anahtarı olması gereken yapılar yerine sorunların parçası hâline geldiğini belirterek, “Tam tersine ülke olarak biz iflas etmiş bu sistemin tüm yükünü çeken bir bölgede yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Bölgedeki Sorumluluğu ve Yardım Çabaları
Erdoğan, Türkiye’nin bölgedeki krizlerde aktif çözüm üretme çabalarını anlattı: “Komşumuzun evi yanarken biz rahat edemezsek, bölgemizde sıkıntı varken de huzurlu olamayız. Biz coğrafyamızdaki yangınları söndürmeye gayret ediyoruz. Dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz; barış, refah ve istikrarı paylaştıkça çoğaldığına inanıyoruz.”
Cumhurbaşkanı, Filistin, Yemen, Suriye, Sudan ve Somali gibi kriz bölgelerinde insan odaklı ve çok boyutlu bir dış politika izlediklerini vurguladı. Erdoğan, Gazze’de iki yıldır süren saldırılara dikkat çekerek, “Netanyahu ve ordusu en modern silahlarla sivilleri hedef alıyor. Gazze’de yaşlılar, çocuklar, hatta kuvözdeki bebekler acımasızca katlediliyor. Açlık bir kitle imha silahı olarak kullanılıyor” dedi.
Filistin’de İnsanlık Dramına Dikkat
Cumhurbaşkanı, Filistin’de medyaya yansımayan acılara da değinerek, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 66 bine yakın kişinin şehit edildiğini, yaralıların sayısının ise 170 bine yaklaştığını aktardı. Erdoğan, Türkiye’nin hastanelerini açtığını, yaralılara kapılarını ve tüm imkanlarını sunduğunu belirtti.
Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Unutmayın zalimlerin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve o hesap eninde sonunda galip gelecektir. Gazze’de çok kayıplar verildi; 365 kilometrekareye sıkıştırılmış 2,5 milyon insan tarihin en vahşi soykırımına maruz bırakıldı.”