BİR AİLENİN TRAJEDİSİ, BİR HALKIN MÜCADELESİ
Osmanlı Devleti'nin son döneminde İzmit’e bağlı bir nahiye olan Bahçecik’te kayıkçılık yapan Hüseyin Kaptan, 1915 yılında ayrılıkçı Ermeni çetelerinin saldırısında eşi ve kızıyla birlikte şehit edildi. O dönem bölge halkına kayığıyla hizmet veren Hüseyin Kaptan’ın kız kardeşi ise ağır yaralı olarak kurtuldu. Yıllarca unutulan bu trajedi, 2021 yılında Başiskele Belediyesi tarafından yapılan anıt mezarla yeniden gün yüzüne çıkarıldı.

Maslak'ta Zarif Bir Evet! Kocakaya Ailesinin Mutlu Günü
Maslak'ta Zarif Bir Evet! Kocakaya Ailesinin Mutlu Günü
İçeriği Görüntüle

KATLİAM SEYMEN YOLU’NDA GERÇEKLEŞTİ
Konuyla ilgili açıklama yapan araştırmacı-yazar Emin Öztürk, Birinci Dünya Savaşı’nın kaotik ortamında bazı ayrılıkçı Ermeni çetelerinin Anadolu’da çeşitli katliamlar gerçekleştirdiğini vurgulayarak şu bilgileri verdi:
“1915 yılında Seymen-Yeniköy sapağında yaşanan bu olay, sadece bir saldırı değil, aynı zamanda o dönemin acı izlerinden biridir. Hüseyin Kaptan, iki hanımı ve kızı ile birlikte bu saldırıda şehit olmuş, kız kardeşi de mucize eseri hayatta kalmıştır.”

MEZARLAR YILLARCA KAYIPTI
Şehitlerin Bahçecik Damlar mevkiinde defnedildiğini, ancak mezarlığın zamanla tahrip olduğunu anlatan Öztürk, “Bu unutulmuşluk, bir vefasızlık değil; zorlu yılların ve zamana yenik düşmüş kayıtların bir sonucuydu. Ancak 2021 yılında Başiskele Belediyesi’nin girişimiyle yeni bir anıt mezar inşa edilerek, şehitlerimizin hatırası yeniden ihya edildi” dedi.

SİVİL DİRENİŞİN SEMBOLÜ OLDULAR
Öztürk’e göre Hüseyin Kaptan ve ailesi, sadece kurban değil, aynı zamanda Anadolu insanının sivil direniş ruhunun da sembolüdür:
“Bu topraklarda sadece ordular savaşmadı. Kayıkçılar, çiftçiler, analar, çocuklar… Hepsi direndi, kimi zaman kayıtsız, kimi zaman isimsiz. Hüseyin Kaptan, bu sivil kahramanlardan biridir. Onların hikâyesi unutulmamalı.”

ANIT MEZAR, HATIRANIN NİŞANESİ OLDU
Başiskele’de inşa edilen anıt mezar, yalnızca bir mezar taşı değil; geçmişin saygıyla anıldığı, bir halkın belleğine yeniden kazınan bir duruş olarak değerlendiriliyor. Artık Bahçecik’ten geçen herkes, bu topraklar için can veren bir ailenin sessiz çığlığını hissedebiliyor.

Kaynak: İHA