Gündem

Ersin Tolga Başbay'dan Hutbe Tartışması Üzerinden Atatürk’e Yönelik Saldırılara Sert Tepki

Birleşik Kamu-İş Kocaeli İl Başkanı Ersin Tolga Başbay, 10 Kasım dolayısıyla yaptığı açıklamada hutbe tartışmaları üzerinden Atatürk’e yönelen saldırıları sert sözlerle kınadı.

Abone Ol

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsiyetine yönelik bazı çevrelerden gelen eleştiriler, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde yeniden gündeme geldi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Kocaeli İl Başkanı Ersin Tolga Başbay, camilerde Atatürk için okutulan hutbeler üzerinden yürütülen tartışmalara sert tepki gösterdi. Başbay, kullanılan nefret dilinin Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğine zarar verdiğini vurgulayarak, Atatürk'ün bu ülkenin kurucusu ve kurtuluş reçetesi olduğunu hatırlattı. “Atatürk’e yapılan saldırılar hakaret değil de nedir?” diyerek tepkisini dile getiren Başbay, bazı çevrelerin tarih bilincinden uzak açıklamalar yaptığını da sözlerine ekledi.

HUTBE KARARI SONRASI TARTIŞMA BAŞLADI

Kocaeli Valiliği’nin merkez camilerde 10 Kasım’a özel hutbe okutulması yönündeki kararının ardından bazı çevrelerde Atatürk’ün manevi şahsiyetine yönelik eleştirilerin artması tepkilere neden oldu. Bu gelişmelere kayıtsız kalmayan Birleşik Kamu-İş Kocaeli İl Başkanı Ersin Tolga Başbay, yapılan yorumların nefret dili içerdiğini ve laikliğe yönelik yanlış algıların yeniden üretildiğini belirtti.

Laikliğin temel anlamının “din ve vicdan özgürlüğü” olduğuna dikkat çeken Başbay, “Bu ifadeleri kullananlar ya laikliğin ne olduğunu bilmiyor ya da tarihin acı gerçeklerini unutmuş durumda” dedi. Başbay, Atatürk’ün sadece bir lider değil, milletin kurtuluş umudu olduğunun da altını çizdi.

“ATATÜRK SİYASİ MALZEME DEĞİL, KURTULUŞUN ADIDIR”

Ersin Tolga Başbay açıklamasında, bazı sendikaların Atatürk’e camilerde yer verilmesini eleştirirken, geçmişte camilerde yapılan siyasi konuşmalara sessiz kaldığını hatırlattı. Başbay, Atatürk’ün siyasetin ötesinde bir değer olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Atatürk bir siyaset malzemesi değil, bu ülkenin kurucusu ve kurtuluş reçetesidir. Ömrünü cephelerde, halkının yanında geçirmiş bir liderin manevi mirasına bu şekilde saldırmak, büyük bir vefasızlıktır.”

Atatürk’ün hayatı boyunca hiçbir zaman halkından bir şey gizlemediğini, aksine her adımını millet için attığını söyleyen Başbay, onun mirasına sahip çıkmanın her yurttaşın görevi olduğunu ifade etti.

TARİH, LAİKLİĞİN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ

Başbay, açıklamasının devamında tarihsel örneklerle laikliğin neden hayati bir ilke olduğunu hatırlattı. Kurtuluş Savaşı döneminde emperyalist güçlerle iş birliği yapan kişilere ve onların kullandığı dini söylemlere dikkat çeken Başbay, Atatürk’ün bu zihniyete karşı bir milletin direnişini örgütlediğini hatırlattı.

“İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyeleri, işgal kuvvetlerinin yanında yer alırken; halk elindeki son kuruşu, battaniyesini cephedeki askeri için feda etmiş, Atatürk’e inanarak cepheye koşmuştur” diyen Başbay, o dönemdeki ihaneti bugün de andıran açıklamaların kabul edilemez olduğunu söyledi.

“ATATÜRK SADECE BİR LİDER DEĞİL, BİR FİKİRDİR”

Başbay açıklamasını, halktan gelen bir sözle noktaladı: “Karslı bir inşaat ustasının da dediği gibi, Atatürk sadece bir asker ya da devlet adamı değil, aynı zamanda bir fikirdir.” Bu fikri yaşatmaya ve korumaya devam edeceklerini vurgulayan Başbay, Atatürk’ün halkın gönlünde yaşadığını belirtti.

Açıklamasının sonunda medya mensuplarına da seslenen Başbay, basın özgürlüğünün sorumlulukla birlikte yürütülmesi gerektiğini belirterek, iftirayla beslenen açıklamaların akademi, din ya da gazetecilikle ilgisinin olmadığını söyledi. “Atatürk’ün manevi şahsiyetine uzanan dil, bu ülkenin birliğine kasteden bir dildir” diyerek açıklamasını sonlandırdı.