Eski Ak Parti olsa bu olur muydu?

Abone Ol

Bu nasıl iş,

Çok net bir fotoğraf var.

Ak Parti, o eski Ak Parti değil.

Proje ve çalışmalardan bahsetmiyorum.

Parti için disiplin, kurumsal kimlikten bahsediyorum.

Çünkü burasının içi boşaltılırsa,

Çöküş başlar.

Ve 2001’den bu yana ilk defa gördüğüm durumlara şahit oluyorum.

Bir belediye başkanı, tişört ile canlı yayına çıkıyor.

Biri verdiği vaatlerin, hiç birinin yerine getirememiş “son dönemim zaten” diyor.

Biri ha bugün FETÖ ha yarın FETÖ operasyonu gelecek endişesinde,

Şimdi de bir ilçe başkanı ortaya çıktı.

Ak Parti Kartepe İlçe Başkanı Hasan Kandaz’ın açıklamalarına çok şaşırdım.

Koltuk gidiyor yandım anam mı?

Doğrucu Davut olmak mı?

Yoksa vicdan mı rahat bırakmıyor bilemedim.

Ama ne olursa olsun Ak Parti’nin kimliğine zarar veriyor,

Ve biri de çıkıp, sen ne diyorsun başkan diyemiyor.

Aklımda deli sorular;

Ak Parti’de disiplin mekanizması diye bir şey kalmadı mı?

Sayın İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, bir hamle yapmak için daha neyi bekliyor?

Parti içi sorunları asla basına yansıtmayan Adalet ve Kalkınma Partisi’nde, bir ilçe başkanı bütün özel olarak kalması gereken, parti içi meseleleri kamuoyuna duyuruyor.

Hem de öyle böyle değil,

Bizde sorun var, içimizde çürümüşlük var edasıyla anlatıyor.

Ve ekliyor;

“Erdoğan gibi aynı söylevlerde, davamızı savunabileceğimiz biri çıksın onun yanında yer alırız. Bizler için dava önemli. AK Parti ile göbek bağım yok. Çok açık ve net söylüyorum davamızı güden biri çıksın onunla yol yürürüm’’

Bu sözler AK Parti Kartepe İlçe Başkanı Hasan Kandaz’a ait.

Bu ne demek,

İl Başkanı Sayın Ceyhan, bu cümleleri duydu mu?

Kıvırmaları asla kabul etmeyin, söylemedim, şunu demek istedim.

Bunlar boş.

“Ak Parti ile göbek bağım yok, yarın başka yerde de olurum” diyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu açıklamalardan haberdar olsa ne yapardı?

Yeni kongre sürecine hazırlanan AK Parti’de kurulan internet sitesi aracılığıyla parti örgütlerine uyarılar yapıldı.

Dikkat edilmesi gereken 10 kural da sitede yer aldı.

4’ün kural tam Hasan Kandaz için geçerli.

“Partimizin, farklı anlamlara yol açabilecek düşünceleri dile getirmemesi açısından, verilecek mesajların tek bir ağızdan çıkmasına”

Yok kardeşim,

Hasan Kandaz diyorsa ki; “Ben doğrucu Davut’um”

Sormazlar mı adama?

Bunca yıldır neredeydin?

Görevi bırakmana sayılı günler kala mı aklına geldi, doğrucu Davut olmak?

Bununla kalsa iyi,

Hatice Kübra Bilecen’i hatırlatmak istedim.

Demokrasi istediği için,

Hasan Kandaz’a kongre de rakip olduğu için başına gelmeyen kalmadı.

Sayın Kandaz şimdi diyor ki;

“Ben demokrasiden yana olan bir insanım. Partililerin önüne sandık konulmalı ve birden fazla aday sandığa gitmeli”

Ah ah o zaman neredeydin?

İşte bunun adı,

Vicdanın peşine bırakmaması.

Bunun adı,

Geceleri rahat uyuyamamanın verdiği tepki,

Yok öyle değilse,

Koltuk gitti yandım anam sesleri…