Fal ve ŞİRK!

Tefekkür Saati - Ayşe Battal

Abone Ol

Rabb'imiz; peygamberlik sürecinin Mekke dönemini kapsayan 13 yıl boyunca, Tevhid'i oluşturan 3 ana konu üzerinde durdu;

1) Tek ilah olan Allah'a itaat

2) Peygamberliğe inanç

3) Gaybe iman

Bu yazıda dikkat çekmek istediğim mesele "gaybi" meseleler...
Gayb; yalnızca Allah'ın bildiği aklınıza gelen ya da gelemeyen her konuya verilen kavramdır.
Bu kavramlardan 2'si ahiret ve gelecek...

Koskoca 13 yıl, Rabb'imiz, gaybın sahibi olduğunu bildirirken; ilahlık vasfına koyulan her türlü puta tapmayı yasaklayıp, işlerini falcılar ve kahinlere göre idame ettiren insanlığa da sesleniyordu. 13 yıl boyunca bu düsturu ısrarla yerleştirdi kalbini açan kullarına.

Yüce Allah; falcılığın yoldan çıkmak olduğunu ( Maide 3), fal ve şans oklarının şeytan işi pislik olduğunu (Maide 90) beyan etti.

Tapılacak ya da ilahlaştırılacak her türlü kavramı reddetmeyi emreden Rabb'imiz, aynı zamanda geleceği bildirmeye çalışan falcılar, kahinler gibi kavramları da yasaklıyordu.

Çünkü geleceği ancak Allah biliyordu.
Çünkü gelecek ve gayb yalnızca Allah'a aitti.
Allah'a ait olan gaybı,
Allah'ın tekelinde olan gaybı,
sadece Zât'ına ait olan gaybı sorgulamaya kalkan her olgu inkârı oluşturdu.

Çünkü bu kimseler, Allah'a ait olan vasfı, kendilerine yaftalıyorlardı. Ve falcılık, kahinlik ya da şans anlamı taşıyan her mesele "ŞİRK" unsuru oluşturuyor, dinden çıkarıyordu.

Rabb'imiz tam 13 yıl bunları bildirdi.
Ve biz hala akıllanamadık.
Hala falcı bacılardan, türbelerden, nazar boncuklarından medet umduk, gönlümüzü pışpışladık. "İnanmıyoruz" derken bile iblisin güzel gösterişinin farkına varamadık.
Tuhaf olan şu ki, Allah'ın vasfını çalma girişiminde bulunup bir de Allah'ın adıyla 'hadi inşallah'lar çektik!
Halbuki hiçbirinin bize ne bir faydası vardı ne de nazarımızda değeri...

Her hangi bir meselede Allah ile arasına üçüncü nesneyi sokmak; (haşa) Allah, o türbe olmasa sanki duasını kabul etmeyecek, o şans boncukları olmasa sanki onu nimetlendirmeyecek, o falcının dedikleri ya da yönlendirmeleri sanki Allah tarafından bildiriliyormuş gibi...
Haşa! Haşa!

İşte bu anlamlara çıkan her nesne ya da şahıs tehlike arz ediyor..
Aklımızı başımıza almak en doğru yol.