Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2025 yıl sonu Enflasyon Raporu’nu kamuoyuna sunduktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gündemin en çok konuşulan konularından biri olan 200 TL’lik banknotların günlük ödemelerde yetersiz kalması meselesine açıklık getiren Karahan, yeni banknotlara ihtiyaç olup olmadığına dair değerlendirmelerde bulundu. Karahan, mevcut durumda 500 veya 1000 TL’lik banknot basımının gündemlerinde olmadığını vurguladı. Ayrıca kayıt dışılıktan kayıt içiliğe geçişin ekonomi açısından olumlu etkilerine dikkat çekti.
ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELTİLDİ
Fatih Karahan’ın açıkladığı 2025 yılı sonu enflasyon tahmini, daha önceki beklentilerin üzerine çıktı. Buna göre, Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahmin aralığını %25-29'dan %31-33'e yükseltti. 2026 yılı için ise %13-19 aralığında bir öngörü korunmuş durumda.
Karahan, bu revizyonun arkasında talep koşulları, döviz kuru gelişmeleri ve fiyatlama davranışlarındaki katılığın etkili olduğunu söyledi. Aynı zamanda para politikasında sıkı duruşun süreceğini belirterek, beklentilerin kontrol altında tutulmasına odaklandıklarını ifade etti.
“MEVCUT DURUMDAN MEMNUNUZ” MESAJI
Sunum sonrasında yöneltilen, “200 TL’lik banknotların ödemelerde yetersiz kaldığı, daha büyük banknotlar için bir çalışma olup olmadığı” şeklindeki soruya Karahan şu yanıtı verdi:
“Kayıt dışı ekonominin kayıt içine geçişi için önemli bir unsur oluşturduğundan biz mevcut durumdan memnunuz.”
Karahan, nakit kullanımına yönelik teknik ihtiyaçların takip edildiğini ancak kayıt dışılığın azalmasının olumlu sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Kayıt dışı ödemelerin azalmasının veri kalitesini artırdığını ve bu dönüşümün özellikle kartla yapılan harcamalara yansıdığını söyledi.
KARTLA HARCAMALARDAKİ ARTIŞA DİKKAT ÇEKTİ
Merkez Bankası Başkanı, ödeme alışkanlıklarında yaşanan değişime de vurgu yaptı. Son dönemde nakit yerine kartla yapılan harcamalardaki belirgin artışın, talep görünümünü etkileyebildiğini ifade etti:
“Kartla yapılan harcamalar talep görünümünü olduğundan yüksek gösterebiliyor. Kredi büyümesinin önemli bir kısmı kredi kartlarından kaynaklı. Ama bunların büyük bölümü faize maruz kalmıyor çünkü ödeme döneminde kapatılıyor.”
Karahan, bu durumun bireysel borçluluk artışı anlamına gelmediğini, daha çok ödeme davranışlarındaki bir değişimi yansıttığını belirtti. Aynı zamanda bu değişimin kayıt dışılıktan kayıt içiliğe geçişi desteklediğini ve bunun Merkez Bankası tarafından olumlu karşılandığını vurguladı.
KAYIT DIŞILIK AZALDIKÇA VERİLER GÜÇLENİYOR
Kayıt dışı işlemlerin azalmasıyla birlikte elde edilen verilerin daha sağlıklı hale geldiğini söyleyen Karahan, bu dönüşümün ekonomi politikaları açısından da önem taşıdığını kaydetti:
“Kayıt dışılık azaldıkça, bu durum verilere de yansıyor. Kartla yapılan harcama verilerinde bu açık şekilde görülüyor. Bu da politika oluştururken elimizi güçlendiriyor.”
Karahan, ayrıca bu sürecin Merkez Bankası’nın analiz kapasitesine olumlu katkı sağladığını ve para politikası kararlarında daha net bir tablo sunduğunu ifade etti.