Eğitim

Fethi Gemuhluoğlu Paneli Şırnak Üniversitesi’nde Düzenlendi

20. yüzyılda dostluğun sesi olarak anılan Fethi Gemuhluoğlu, Şırnak Üniversitesi’nde düzenlenen panelle anıldı. Etkinlikte dostluğun anlamı, değeri ve Gemuhluoğlu’nun bu alandaki katkıları vurgulandı.

Abone Ol

Dostluk, insan ruhunun derinliklerine dokunan en güçlü duygulardan biri. Bu duyguyu bir ömür boyunca savunan, yaşatan ve aktaran isimlerden biri olan Fethi Gemuhluoğlu’nun dostluk mirası, Şırnak Üniversitesi’nde düzenlenen anlamlı bir panelle yad edildi. Akça Koca Kültür Platformu ve Şırnak Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşen etkinlik, 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla düzenlendi. Panelde hem Gemuhluoğlu’nun fikir dünyası hem de dostluk anlayışı farklı yönleriyle ele alındı. Katılımcıların ortak düşüncesi ise netti: Modern insanın en büyük ihtiyacı, samimi ve hasbi dostluktu.

DOSTLUĞUN RUHU: MODERN ZAMANDA KAYBOLAN BİR HAZİNE

Panelin açılış konuşmasını yapan Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, dostluk kavramının tarih boyunca ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. İslam tarihindeki dostluk anlatılarına ve bu konudaki klasik eserlere atıfta bulunan Rektör Alkış, modern insanın yalnızlaştığına ve dost bulmanın giderek zorlaştığına vurgu yaptı.

Alkış, Harvard Üniversitesi’nin yaklaşık bir asır süren araştırmasına da değinerek, insan ömrünü uzatan en önemli unsurun dostluk olduğunu belirtti. Samimiyet, içtenlik ve karşılıksız sevginin artık az bulunduğunu söyleyen Alkış, Fethi Gemuhluoğlu’nun bu değerlere hayatı boyunca nasıl sahip çıktığını anlattı.

GEMUHLUOĞLU’NUN ÖĞRENCİLERE DUYDUĞU DERİN SEVGİ

Panelde ilk konuşmayı Akça Koca Kültür Platformu Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Dr. Alaattin Büyükkaya gerçekleştirdi. Konuşmasında, Gemuhluoğlu’nun öğrencilerle kurduğu gönül bağını anlattı. Anadolu’nun farklı köşelerinden gelen öğrencilere karşı ayrım gözetmeden destek olduğunu belirten Büyükkaya, onun her öğrencide bir cevher gördüğünü söyledi.

Gemuhluoğlu’nun aşk ve muhabbet kavramlarına verdiği önemi de vurgulayan Büyükkaya, onun burs başvurusu yapan öğrencilere “Hiç âşık oldun mu?” diye sormasının ardında yatan derin anlamı paylaştı. Çünkü ona göre aşk, insanın iç dünyasını besleyen, onu hakikate ulaştıran temel bir duyguydu.

“BOLU DAĞI VE CUDİ DAĞI’NIN BEREKETİNİ HİSSEDERDİ”

Panelde ikinci sözü alan isim, Fethi Gemuhluoğlu’nun oğlu Dr. Mehmet Ali Gemuhluoğlu oldu. Babasının dostluk anlayışını sadece sözde değil, yaşam pratiğinde de merkeze koyduğunu belirtti. Onun çevresinde yetişen pek çok ismin, bugün ülkemizde kadim medeniyet değerlerini yaşatan öncüler olduğunu söyledi.

Babasıyla arasında geçen özel anılara da değinen Dr. Gemuhluoğlu, onun Bolu Dağı ve Cudî Dağı ile ilgili söylediklerini yıllar sonra çok daha iyi anladığını belirtti. Bu sözlerin sadece coğrafi değil, manevi bir anlam taşıdığını, bu toprakların bereketini ve derinliğini işaret ettiğini dile getirdi.

“TÜM KÂİNATA AŞKLA BAKAN BİR İNSANDI”

Panelin üçüncü konuşmasını yapan isim, yazar Sadık Yalsızuçanlar’dı. Gemuhluoğlu’nun dostluk üzerine yaptığı konuşmaların adeta birer manifesto olduğunu ifade eden Yalsızuçanlar, onun evrende her şeyle dostluk kurduğunu ve bu bağı sevgiyle ördüğünü anlattı.

Gemuhluoğlu’nun sadece insanlarla değil, doğayla, kelimelerle, kitaplarla ve hatta zamanla bile dostluk kurduğunu belirtti. Onun gözünde her şeyde bir hikmet ve sevgi vardı. Yalsızuçanlar’ın aktardığı anekdotlar, salondaki dinleyicilere hem duygu dolu hem düşündürücü anlar yaşattı.

YOĞUN KATILIM VE ANLAMLI ANILAR

Panele; Şırnak Valisi Doç. Dr. Birol Ekici, Şırnak Belediye Başkan Vekili Ömer Bülbül, Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş, Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Ali Gemuhluoğlu, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yaşar Akça ve yazar Sadık Yalsızuçanlar gibi önemli isimlerin yanı sıra çok sayıda akademisyen, öğrenci ve kültür insanı katıldı.

Panel sonunda toplu hatıra fotoğrafı çekildi ve günün anısına ağaç dikimi yapıldı. Bu sembolik eylem, Gemuhluoğlu’nun doğaya, insana ve geleceğe olan sevgisini temsil eder nitelikteydi.