Sosyal medyada son dönemde hızla yayılan yapay zeka ile üretilmiş sahte videolar, kullanıcıların gerçek ile kurgu arasındaki farkı ayırt etmesini zorlaştırıyor. Uzmanlar, bu içeriklerin özellikle seçim dönemlerinde ve kamu güvenliğini ilgilendiren konularda ciddi riskler taşıdığını belirtiyor.
‘Gerçeğinden Ayırt Etmek Mümkün Değil’
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zeka teknolojisinin özellikle görüntü işleme alanında büyük ilerleme kaydettiğini ancak bu gelişmenin birtakım riskleri beraberinde getirdiğini ifade etti.
Deepfake gibi yöntemlerle oluşturulan içeriklerin sosyal medyada dezenformasyon ve manipülasyona açık hale geldiğini belirten Kırık, “Şu an baktığımızda ilk aşamada gerçeğinden ayırma şansımız söz konusu olmuyor” dedi.
Seçim Güvenliği ve Milli Güvenlik Tehdit Altında
Kırık, yapay zeka ile hazırlanmış sahte röportaj videolarının seçim dönemlerinde kamuoyunu yanlış yönlendirmek için kullanılabileceğine dikkat çekti. Videolarda, gerçek kişilere aitmiş gibi sorulara cevap verildiğini ve bu içeriklerin halkı yanıltabileceğini belirtti.
Uyarı Sistemi Şart, Platformlar Yetersiz
Yapay zeka ile oluşturulan videolara “Bu içerik yapay zeka ile üretilmiştir” ibaresinin eklenmesi gerektiğini vurgulayan Kırık, sosyal medya platformlarının bu konuda yetersiz kaldığını söyledi. Geliştirilen algoritmaların sahte içerikleri tanıyabilecek potansiyele sahip olduğunu ifade etti.
Detaylar Ele Veriyor
Kırık, sahte videoları ayırt edebilmek için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
- Ses ve görüntü uyumu ile dudak senkronizasyonuna dikkat edilmeli.
- Arka plan genellikle flu olur, tabelalar yabancı dilde veya anlamsız yazılarla dolu olabilir.
- Söylenen ifadeler farklı kaynaklardan teyit edilmeli.
- Karakterlerin tekrar etmesi, altı parmak gibi fiziksel uyumsuzluklar da önemli ipuçlarıdır.
Yasal Düzenleme Şart: Mevcut Yasalar Yetersiz
Yapay zeka teknolojisinin hızla gelişmesinin toplumu belirsizliğe sürüklediğini belirten Kırık, dijital güvenliğin sağlanabilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Avrupa Birliği’nin yapay zeka yasasına rağmen deepfake gibi içeriklerle mücadelede yetersiz kaldığını vurgulayan Kırık, Türkiye’de 2020 yılında yürürlüğe giren sosyal medya yasasının da güncellenmesi gerektiğini ifade etti.
Gezmen: Dijital Okuryazarlık Artık Bir Zorunluluk
İstanbul Medipol Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Başak Gezmen de yapay zeka ile üretilen içeriklerin hızla yayıldığına dikkat çekerek, toplumun dijital okuryazarlık konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Gezmen, “Bu yoğun içerik akışı içinde doğruyu yanlıştan ayırt edebilmek için eleştirel düşünceye ve teyit okuryazarlığına sahip olmak şart” dedi.
Teyit Edilmeden Paylaşmayın
Uzmanlar, sahte videoların yayılmasının önüne geçmek için vatandaşların dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmeleri ve içerikleri paylaşmadan önce güvenilir kaynaklardan doğrulama yapmaları gerektiğini vurguluyor.