GÖRÜNMEZ ODA BAŞKANLARI SEÇİM ÖNCESİ ORTAYA ÇIKTI!

Abone Ol

Seçim yaklaştıkça sahada ilginç bir hareketlilik başladı. Yıllardır ortalarda görünmeyen, basına açıklama yapmaya yanaşmayan, kendi odalarının kapısından içeri girmeden yönetim sürdüren bazı oda başkanları birden bire vatandaşla kucaklaşmaya, esnafın arasında dolaşmaya, aklına esnafı geldiği için değil; sandık yaklaşınca hatırladığı için sokağa inmeye başladı.

Esnaflık bu ülkenin omurgasıdır. Ekonominin nefes borusu, mahallenin sigortası, kentin can damarı...

Öyle rastgele seçilecek, öylesine temsil edilecek bir yapı değildir. Türkiye’de esnaf örgütlerinin sayısı çok fazla olabilir ama bu yapının en tepesindeki TESK, illerdeki birlikler ve odalar aslında bu ülkenin en köklü, en saygın kurumlarıdır. Kâğıt üstünde öyledir en azından.

***

Kocaeli’de 51 odanın bulunduğu Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, yıllarca ciddi bir kurumsallaşma süreci geçirdi. Bugün İzmit Bağdat Caddesi’nde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı o modern yerleşkeye girerseniz, tertemiz ofisler, pırıl pırıl mobilyalar, düzenli odalar görürsünüz. Bir de o başkan odalarına girince insanın içinden “Ben de başkan olayım” dememesi elde değil. Kurumsallık anlamında önemli adımlar atıldı, buna kimse bir şey diyemez.

Ama sahaya bakınca durum farklı. Kâğıt üzerinde güçlü görünen bu yapı, sahada aynı canlılığı göstermiyor. Bazı oda başkanları yıllardır adeta görünmez oldu. Oda başkanı olmadan önce gözüne ışık tutulmuş ceylan gibi her yerde fıkır fıkır dolaşan, esnafla iç içe olan, fotoğraf karesinden çıkmayan bu isimler, koltuğa oturduktan sonra sessizliğe gömüldü. Ne bir açıklama, ne bir rapor, ne bir çözüm önerisi…

***

Esnaf perişan olurken onlar kendi çarkını döndürmekle meşgul oldular. Dert dinlemeyi unutanlar, sahada görünmeyenler, sadece aidat günü ortaya çıkanlar şimdi birdenbire sokak sokak dolaşıp “Esnafın içindeyiz” pozları veriyor. Neden? Çünkü kongre yılı yaklaşıyor. 2026’da bütün odalar seçime girecek. Hazırlıklar başladı, kimisi koltuğunu koruma derdinde, kimisi yeniden aday olma hesabında.

İşin trajikomik tarafı; bazı oda başkanlarını ben bile tanımıyorum. Ki bu şehirde esnafın, kentin, kurumların nabzını tutan bir gazeteci olarak en azından yüz aşinalığım olması gerekir. Demek ki sadece ben değilim; kamuoyu da onları tanımıyor. Çünkü görünmediler, çalışmadılar, esnafa dert ortağı olmadılar. Koltuğu korumanın formülü sahaya inmekte değil, sahadan hiç kopmamaktadır.

***

Birkaç istisnayı ayrı tutmak gerek. Gerçekten çalışan, sorunlara eğilen, esnafla birebir temasını hiç koparmayan oda başkanları da var. Ancak onların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Geri kalanı, koltuk sıcaklığıyla uykuya dalmış gibiydi. Şimdi uyandılar, ama esnafın uyutulduğunu zannederek.

Esnaf, artık her şeyi görüyor. Kimin gerçekten yanında durduğunu, kimin seçimden seçime hatırladığını, kimin sadece fotoğraf çektirmek için sahaya indiğini biliyor. 2026 süreci bu açıdan epey hareketli ve bir o kadar da öğretici olacak. Çünkü bu kez esnafın beklentisi büyük, sabrı az, hafızası güçlü. Koltukla gelen yetki değil, emekle kazanılan itibar konuşacak.

Bu şehirde esnaf örgütleri gerçek anlamını bulmak istiyorsa, seçimden seçime değil, her gün sahada olmayı, odasına bağlı esnaflarla iç içe olmayı öğrenmek zorunda.

Sağlıklı ve huzurlu günler dileği ile…