Kocaeli haber - Kaya Şirketleri bünyesinde bulunan TOYOTA Plaza Kocaeli Kaya Yönetim Kurulu Üyesi, KOSİAD ve DOĞUMARSİFED Başkanı, iş insanı Atalay Kaya, Bugün  Kocaeli Gazetesi ve Kocaeli TV’ nin yeni yayın binası olan Medya Plaza’ya, 'Hayırlı olsun' ziyareti gerçekleştirdi. Bugün Kocaeli Gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Akçaalan ve Kocaeli TV Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Tüysüz'ü yeni yayın binalarından dolayı tebrik eden Kaya, ziyaretinde iş dünyasına dair açıklamalarda bulunarak içinde bulundukları çalışmalar hakkında da detaylı bilgiler verdi.

"EN İYİ ŞEKİLDE YAPACAĞINIZA İNANIYORUM"

Medya Plaza hakkında duygu ve düşüncelerini paylaşan Kaya, "Öncelikle bugün Kocaeli'nin ve Kocaeli TV'nin yeni dönem girdiğimiz bu yayın hayatına başladığı yeni mekanında güzel işler çıkartmasını, vatana, millete hayırlı güzel işler yapmasını temenni ediyorum. Sizlere adına ve Kocaeli halkı adına hayırlı uğurlu olsun. İnşallah güzel işler yaparsınız. Halkın bilinçlenmesi doğru habere, doğru zamanda ulaşması için erken çalışmalara en iyi şekilde yapacağınızı da inanıyorum. Size de uzun zamandan beri tanıyorum. yapabileceklerinizi ve vizyonunuzu biliyorum. Bu anlamda Allah muvaffak etsin diyorum. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.

“2001 YILINDAN BERİ ŞİRKETTE AKTİF GÖREV ALIYORUM”

Kendisini tanıtarak konuşmasına başlayan Kaya, “Kaya ailesine geçmeden önce biraz kendimden ve ailesnin fertlerinden bahsedeyim. Ben Atalay Kaya 1979 doğumluyum. İki tane çocuğum var. Endüstri mühendisiyim. İngiltere'de De Montfort Üniversitesi’nde mezun oldum endüstri mühendisi olarak. Ve 2001 yılından beri de şirkette aktif olarak görev alıyorum. Aile fertlerimizden bir diğeri Mehmet Kaya’dır. Aslen kuzenim ama bizim ailemizde öyle kuzenlik diye bir şey yok direk ağabeyim. Bir de erkek kardeşim Hasan Kaya var” diye konuştu.

ile beraber yani kardeşlerim ve ağabeyim ile beraber hazırladık. Kan bağı olmayan hiçbir kimsenin içine giremediği bir yapı bu. Dolayısıyla hisseler dışarıya satılamaz durumda. Bu 300 yıl devam edebilsin diye kurduğumuz bir yapı” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN İLK TOYOTA BAYİLERİNDENİZ”

Açıklamalarına devam eden Kaya, “Bu modeli kurduktan sonra da bu çatı şirket üzerinden sermaye ile alt şirketlerimizi kurduk. Alt şirketlerden bir tanesi Kaya Otomotiv, bir tanesi Kaya Elektromekanik, Glokal Mühendislik, Kocaeli Kaya Sigorta, bir tanesi güneş enerji santrallerinin dahil olduğu enerji şirketleri, yine bir yazılım şirketimiz var İbaysoft diye. Böyle alt şirketlerimiz var. Bu şirketlerin hepsi iştirak şirketler. Sermaye şirketleri dediğim gibi. Operasyonlar aşağıdaki şirketler de oluyor ve şöyle bir yapısı da var. Her şirketin yönetim kurulu üyesi bir şirketten veya birkaç şirketten sorumlu hala gelmiş durumda. Burada şöyle bir model yaptık. Mesela Kaya Otomotiv’in sorumlusu Mehmet Kaya. Bütün sorumluluk ve yönetim onda. Tabi bizde desteğimizi veriyoruz. Aynı şekilde Kaya Elektroniğinde başında Hasan Kaya var. Bu şirketlerin hepsi ne iş yapıyor? Toyota bizim en çok bilinen yüzümüz aslında. Otomotivci olduğumuz olduğumuz için 30 yılı aşkın süredir otomotiv işi yapıyoruz. Hem Kocaeli’de hem de Türkiye’de çok bilinen bir noktadayız bu anlamda. Türkiye’nin ilk Toyota bayilerinden ilkler arasında yer alan bir bayiyiz” dedi.

“22 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ”

“Otomotivin dışında Kocaeli Kaya Elektromekanik var” diyerek açıklamalarına devam eden Kaya, “Orada da rack kabin imal ediliyor. Eskiden babam ve rahmetli amcam o operasyonu yaparlar iken elektrik taahhüt işleri yaparlarmış ve o taahhüt işlerine ihtiyacı olan pano veya kablo tablolarını kendileri imal etmeye başlamışlar. Bir takım yatırımlar yaparak, yeni makineler kurarak o parkuru büyüttük ve şuan da ürün kabımızı rack kabine çevirdik. Şuanda 22 ülkeye ihracat yapıyoruz. Mesela bu operasyonun başında erkek kardeşim Hasan Kaya var” diye konuştu.

daha kurumsal bir yapıyla ayrı bir şirket zaten ayrı bir şirket olmak zorunda gerçi ama otomotiv dışı sigorta poliçelerini de kesen bir yapıya çevirdik. Orada ciddi bir hacime ulaştık. Orada da yine sigorta acenteliklerimizin olduğu yaklaşık 8 tane acenteliğin olduğu broker değil ama bir broker gibi çalışan bir yapıya döndük. Sadece kasko, trafik değil aynı zaman da yangın, dask gibi aklınıza gelebilecek minimum sigorta poliçelerini kesebiliyoruz. Tabi sigortacılık başka bir yapı ama şöyle değerlendirmek lazım mesela su altında yapılan kaynağın sigortası olur mu olur. Ama herkes bilmez ve her acente bunu kesemez. Bu tarz konularda da destek ve poliçeleştirme işlemleri yapan bir hacime geldik” dedi.

“YAZILIM YAZDIK”

Yazılım şirketleri hakkında da açıklamalarda bulunan Kaya, “Onun dışında İbaysoft diye bir şirketimiz var. İbaysoft yazılım şirketimiz. Bir dönem otomotiv de genel müdürlük yaptım. O dönemde otomotive ihtiyacı olan takibi yapabilmek için bir yazılıma ihtiyacımız vardı. Genç bir yazılımcı arkadaşımızla beraber çalışmaya başladık. Biz tarif ediyorduk o yazıyordu daha sonra öyle bir noktaya geldik ki toplam satışımıza yüzde yirmi oranda katma değer sağlayan bir yazılım oldu. Bu yazılım aynı zamanda danışmanların görüşme sayılarından, kapama oranlarından, performanslarına kadar her şeyin ölçüldüğü, sepet ortalamanın çıkartıldığı, raporların çıkartıldığı bir yazılım haline geldi. Bu yazılımı da çok başarılı hala gelince diğer bayiler bize sormaya başladı. ‘Bu başarıyı nasıl elde ediyorsunuz’ diye. Biz de dedik ki böyle bir yazılım yazdık. Bu sefer satmamızı istediler. Bizde işte o zaman İbaysoft’u kurduk” şeklinde konuştu.

“BİR ŞEYİ YENİLEŞTİRMEK LAZIM”

“İbaysoft’da bu yazdığımız yazılımı ürün haline getirip diğer bayilere satmaya başladık” diyerek konuşmasına devam eden Kaya, “Pazarda genelde zorluklar olduğu zaman ve sirkülasyon azaldığında yeni ürün yapmak diye bir kavram vardır. Bir şeyi yenileştirmek lazım. İnovatif yaklaşım ile ürünü veya ekibini değiştirmek lazım. Burada da böyle bir değişikliğe gittik ve bu değişiklikle pazarda çok daralan yani otomotiv sektöründe çok fazla satamadığımız bir ürün haline gelince otomotiv yazılımı, biz bunu gıda yazılımına çevirdik. Gıda yazılımı ile beraber özellikle franchising zincirleri olan yapılarda merkezi sistemden bütün şubelerinin günlük tüketimlerini, günlük siparişlerini, sepet ortalamalarını, stokta ki ürünlerin hacimlerini yani ne kadar kaldığını, belli bir ürün belli seviyenin altına indiğinde otomotik olarak sistem tedarikçiye sipariş veriyor veya bu kadar hammadde kaldı bana gönder diye sistem sipariş veriyor” dedi.

“ŞUBE SİPARİŞİ SİZİN EVİNİZE GÖNDERİYOR”

Açıklamalarının devamında Kaya, “Onun dışında call centerlar var. Yani 0850’li bir numarayı arıyorsunuz o numara otomotik olarak en yakın franchise şubeye bağlayıp oradan sipariş vermenizi sağlıyor ya işe bizim yazılım sayesinde o call centerlarda ki telefondaki arkadaş siparişi ekrana girdiği anda ilgili şubeye gidiyor. Ve ilgili şube siparişi sizin evinize gönderiyor. Bunların hepsinin olduğu bir yazılım haline geldi. Ve şu anda yaklaşık binin üzerinde noktada kullanılır halde. Orada da bir büyüme içerisindeyiz ve her geçen gün daha da büyüyor. Franchisinglerin çok efektif olarak kullanabileceği bir yazılım halinde Easycopro altında bir yazılımız var” diye konuştu.

“GÜZEL BİR YATIRIM BUNLAR”

“İbaysoft’un dışında Glokal Mühendislik var” şeklinde konuşmasına devam eden Kaya, “Glokal Mühendislik elektrik taahhüt işleri yapıyor. Aslında babadan devraldığımız bir iş bu. Endüstriyel tesisler, otel, hastane gibi büyük endüstriyel yapıların tamamının anahtar teslim elektrik işlerini yapıyoruz. Örnek vermek gerekirse Kocaelispor Stadyumunun elektrik işlerini bizim de övündüğümüz Kocaelispor olunca biraz da oradan maneviyatı var bizim için. Oranın elektrik işlerini yaptık. Burada Lastik İş Sendikası var, Akademi Hastanesi var. Kocaeli’deki örnekler bunlar. Ama genel olarak şehir dışına baktığımız zaman Büyük Dere Caddesi’nde Dedeman Park Otel’i, Borsa İstanbul binası gibi endüstriyel tesislerde var. Bunun dışında GES örneği vermek gerekirse de Denizli Hüsnü Özyeğin’e sahip olduğu File Enerji’nin güneş enerji santrali var 5MW’lık, Sayhan enerji Erzincan’da, Maraş’ta tesisler yaptık. Güneş Enerji Santrallinde de kurumlar devam ediyor. Bugün ki konjonktürde de yeni kanunlara çatılarda güneş enerji santralleri uygulamaları başladı. Çatılarda ki uygulamalar da yine Kocaeli’de birçok fabrikanın çatılarında ekiplerimiz çalışmaya ve tesis kurmaya devam ediyor. Dediğimiz gibi bugünün konjonktüründe de bu tespitlerle beraber ülkenin enerji ihtiyacını karşılama yönünde de çok fırsat olan bir yapı. Hem insanların enerji tüketimlerini düşürmek adına hem de kazanç bekleyenlerin de kazanç elde etmesi adına güzel bir yatırım bunlar. Bu konuda da hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

“BENİM ÇOCUĞUM DİYE YÖNETİME ALMA ŞANSI YOK”

“Doğru eğitim almış, liyakatli yani doğru yetkinliğe sahip insanların hazır edilmesi lazım. Burada o çizgiyi doğru kurgulamak lazım” şeklinde konuşmasına devam eden Kaya, “Aslında biz bunu doğru kurguladık diyemeyiz ama onun için mücadele ediyoruz diyebiliriz. Mesela aile fertlerinden işte benim çocuğum diye yönetime alma şansı yok. Olmamalı da hiçbir şirkette olmamalı. Bir pozisyon için o pozisyonu hak etmesi için geçmesi gereken yollardan geçiyor olması lazım. Yani bu çocuğun yaşı 30 oldu artık bu şirketi yönetebilir gelsin buraya otursun yönetsin değil. Tam aksine bu kişi kaç yaşında olursa olsun yetkinliklere sahip olduysa, bu işleri başarabilir kabiliyete eriştiyse, başarmak zorunda değil hatalar yapabilir, zararlarda verebilir. Ancak o alt yapıya sahip olduysa o imkan ona verilmelidir. Muhakkak ki insanlar uzun emeklerden sonra başarı sağlayarak elde ettikleri bir değeri kolay kolay bir diğerine teslim edemiyorlar” diye konuştu.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR OLACAKTIR”

“Türkiye'nin en büyük sıkıntılarından biri budur. 75 yaşına gelmiştir şirket kurucusu ve çocuğu her ne kadar bir 45 yaşına gelmiş bile olsa bütün yetkileri hala kendisinde toplamaya çalışmaktadır” diyen Kaya, “Şimdi bu sıkıntıları Kocaeli Kaya olarak bizim ailemizde babamın güzel bir sözü var bu anlamda. Babam derki, "Eğer ben bırakmasaydım bunlar beni kapıdan atarlardı ben bacadan girmeye çalışsam bacayı kaparlardı" falan gibi espri yapar. Bu aslında biraz espri biraz ciddiyettir. Eğer ok yaydan çıktıysa ve o genç dinamik kuşak, gerçekten kendini ispatlamak adına bir şeyler yapmaya çalışıyor ise engel olmamam lazım. O gücü o enerjiyi işte kullanmasını sağlamak lazım. O kişiyi doğru yönlendirip işi kanalize edip de güveninizi ve imkanlarınızı onun için seferber ettiğinizi ortaya koyarsanız o kişinin o şirketi bir sonraki nesil yukarıya taşımaması mümkün değil. Muhakkak hatalar olacaktır. Başkasının belki çok daha hızlı iyileştireceği bir süreci daha ağır iyileştirecektir ama kalıcı olacaktır ve sürdürülebilir olacaktır” dedi.

“KURUMSAL YAPIYLA BÜYÜMEYİ TERCİH EDİYORUZ”

Açıklamalarına devam eden Kaya, “İkinci bir konumuzda kişi yani ailenin ikinci neslinin bu konuda bir heyecanı ve hevesi yoksa mesela örnek veriyorum otomotiv işi. Aile bu otomotiv işinden çıkmak isteyebilir dolayısıyla bizim yapımız buna çok müsait. Yani siz bizim otomotiv şirketimizi satın almak isterseniz ve bizim ailemiz bu otomotiv işinden çıkmak isterse bizim o şirketi devretmemiz yarım saat sürer. Ancak böyle bir niyeti yoksa şirket otomotiv işine devam etmek istiyorsa ama Otomotiv ile ilgilenecek aile içerisinden bir genç, bir yeni nesil yetiştirememişse veya o zaman da şart değil her zaman yapabileceği gibi kurumsal bir yönetim modeline geçebilir. Şu anda bizim aile içerisinden yeni gençlerimiz yetişiyor olsa bile biz kurumsal yapıyla büyümeyi tercih ediyoruz. Aile içerisinde ki fertler tam olarak yönetim kuruluna gelmeye hazır olana kadar sahada kademelerde çalışıyorlar ve kademelerde çalışıyor ve yönetim kuruluna girmeye kazanacak ona kadarki süreçte sahada çalışırken onların başlarında yöneticileri var” şeklinde konuştu.

“AĞABEYİM BÜTÜN OPERASYONLA İLGİLENİR”

Açıklamalarının devamında Kaya, “Mesela otomotiv grubunda biraz önce bahsettim Mehmet Kaya ağabeyim ilgilenir bütün operasyonla. Bende destekçisiyim beraber yapıyoruz ancak bir genel müdür yardımcısıyla bir servis müdürüyle bir satış müdürüyle operasyon yönetilir. Yani her kademe için de aile içerisinden biri gelecek demek değildir. Bu arada yeni nesildeki arkadaşlarımız, gençlerimiz, evlatlarımız, yeğenlerimiz belki de bu işi yapmak istemeyecekler. Ben sanatçı olacağım nen resim çizeceğim diyen birini zorla gidip de araba satmaya entegre edemezsiniz. Dolayısıyla bu anlamda bizim gibi yapıların tamamen kurumsal olma zorunluluğu vardır. Ve çatı şirketin vizyonuyla gelecek vizyonunda ki kademe taşlarıyla o şirketlerde veya o sektörlerde olup olmama kararına bağlı olarak o şirketi yönetirsiniz” dedi.

ARZ TALEP BOZUKLUĞU

“Otomatik sektörünün sıkıntısı değil bu. Bu ülkenin ekonomik açıdan pozisyonunu ortaya koyan bir şey” diyen Kaya, “Şu anda ülkemizde her türlü emtianın fiyatı her geçen gün artıyor.  Az talep dengesindeki bozukluklardan dolayı. Öyle bir şey oluyor ki hiçbir talep olmayan bir ürüne bir söylem, bir ortaya çıkmış bir fikir ve bir yeni çıkacağı duyurusu gelen bir kanunla veya çıkmış bir kanunla bir anda talep artıyor. Bu sefer arz o talebi karşılar hale gelmiyor. Bu sefer ürünlerin fiyatı durmadan artıyor. Sadece bu üründe değil hizmette de aynı şey geçerli. Şöyle düşünün bir restauranta gidiyorsunuz. Restaurantın kapısında 10 kişi var içeride diyelim 4 masa var. 10 kişi 4 masaya rahatlıkla yetebiliyor. İşte 3'er kişi oturdular falan. Ama şayet restaurant ile ilgili güzel bir duyuru, güzel bir reklam, güzel bir örnek iyi çalışma falan duyurusu yapılıyor bir anda talep 200 kişiye çıkıyor. Kapının önünde 200 kişi var içeride 4 masa var bu hizmet yetersiz hale geliyor. Bu sefer ne oluyor içerideki kişi madem böyle bir talep var ben diyor ya arzı yükselteceğim yani ya yandaki dükkanı kiralayayım oraya da üç beş masa atayım diyor ya da fiyatlarını yükseltmeye başlıyor. Şu anda arz talep bozukluğu bu şeye sebep veriyor” şeklinde konuştu.

“YOK SATAN HALE GELİYOR BAYİLER”

Açıklamalarının devamında Kaya, “Bu otomotive nasıl yansıyor. Şu anda ayda örnek veriyorum toplam satılacak araba sayısı Kocaeli için bin tane ama talep şuan da insanların talebinin nedeni otomotiv değil her zaman. Yani altında bir arabası var altındaki arabayı değiştirmeye çalışıyor. Sebebi şu orada az önce söylediğim gibi ya konjonktür olarak bazı duyumlar alıyor bu emtia fiyatların artışı ile ilgili endişeye kapılıyor ben yarın bunu değiştiremem bugün imkanı olmasa bile değiştirme talebi ile geliyor. Ve şartlarını zorlayarak bugün ürünü değiştiriyor. Oradan bir kayıp yaşamamak adına. Yani gerçekten ihtiyaç olduğu için araba talep etmiyor şuanda. Ama ne oluyor bu sefer bin tane araba varsa ve kapıda bir 5 bin kişi varsa fiyatlar otomatik olarak artıyor oluyor veya insanlar sıraya giriyor ve devamlı yok satan hale geliyor bayiler” dedi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAK İSTİYORUZ”

Kaya, “Bayide araba var. Arabasını satmak üzere müşteri arıyor. Bu normal olması gereken süreç yani bayinin belli stoku olur ve müşteri arayışında olur. Müşterilerinin taleplerini karşılamaya çalışır. Bayi de araba olmadığında çok da fazla müşteri varsa bayi o müşteriden maksimum kazanç elde etmeye çalışıyor. Bu da yine doğal olan bir süreç. Çünkü bayi bu müşteriye arabayı verdiğinde tekrar yerine o arabayı koymak için daha fazla bir fiyattan araba almaya çalışacak. Dolayısıyla mümkün olduğunca az iskontoyla veya indirimsiz araba satmaya çalışıyor. Şimdi bayi operasyonlarının başındaki insanlar bayileri yönetirken, bayilerin sermayeleri ile gelir ve gider dengelerini kurgulamada başarısız oluyor ise yani bunu kendileri yönetemiyor ise bunu yöneten kişilerin inisiyatifine kalmış oluyor. Mesela bizim bayimizde şöyle bir politikamız var. Biz bizim müşterimizi yani bizden hizmet almak için sürekli olarak bizden arabasını yenileyen veya bizden araba almaya çalışan insanlara araba vermeye çalışıyoruz şehir dışına araba vermektense. Galericiye araba satıp galericinin arabayı satıp da para kazanmasındansa biz kendi müşterimizin ihtiyacını karşılayalım derdindeyiz. Çünkü sürdürülebilir olmak istiyoruz. Bu bizim yapımız” şeklinde konuştu.

“SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL TÜM DÜNYADA BU SIKINTI VAR”

“Ancak hasbelkader bir şekilde insanlar, galericiler bu arabaların yokluğunu ve önümüzdeki dönemde olmayacağının bilgisini aldıktan sonra sermayelerini ikinci el araba alışverişin de kullanmak yerine sıfır bayilerden sıfır araba alıp stoklarına koymayı tercih ediyorlar” diyen Kaya, “Yani sıfır arabayı alıyor kenara koyuyor daha sıfır araba zaten 1-2 ay daha yok devam ediyor. Bu şekilde devamlı artar emtian fiyatları arttığı için tedarik sıkıntısı orada başladı. Bazılarında da konteyner krizi ile beraber lojistik sıkıntısı oldu. Yani ürün hazırdı. Ürünün Türkiye veya ilgili ülkeye gitmesi zaman aldı. Bu arada bu sıkıntı sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bu sıkıntı var. Hala devam ediyor mesela Türkiye'de de önümüzde ki dönemde de yani bir yıl daha böyle devam edecek gibi gözüküyor. Dolayısıyla burada insanlar kazançlarını elde edebilecekleri, sirküle edebilecekleri bir alan bulamadıkları zaman kendilerine aynı sektörde başka alan yaratıyorlar. Yani ikinci elci bir galerici ikinci el arabasını satmak isteyen kişinin arabasını almak istiyor ama öyle bir araba yok. Kimse ikinci el arabasını ona getirip de vermiyor. Herkes kendisi satıyor diyelim” diye konuştu.

“BU CEZALAR SADECE PARASAL OLMAMALI”

Stokçuluk konusunda da açıklamalarda bulunan Kaya, “Devlet o sorumluluğu kendi üzerinde görür. İlgili müfettişlerini yönlendir yakalar cezasını da keser. O konuda belki biraz daha cezalar artırılabilir. Bu cezalar sadece parasal olmamalıdır. Yani o işlemi devam ettirmesiyle ilgili belli bir süre kısıtlama falan gelmesi de doğru olabilir. Yani art niyetli operasyon yapanları yakaladığınız zaman o işten o kişiyi belli bir süre men edersiniz yani Şimdi alkollü bir sürücünün ehliyetini yakaladığınız zaman 6 ay ehliyetini alıyorsunuz ona benzer bir şey yapılabilir gibi düşünüyorum. Ama bu biter mi? Türkiye'nin ekonomik verileri artıya dönmediği sürece bu tarz böyle fırsatçılıklar veya bu tarz böyle ticari boşlukları değerlendirmeler bitmez” dedi.

“ÖĞRENDİĞİM TEMEL MATEMATİK ŞUDUR”

“Ben bir iş insanı olarak öğrendiğim temel matematik şudur. Bir sermayeder sermayeyi koyduğu yerde koyduğu sermayenin kazancının matematiği yapar” diyerek konuşmasına devam eden Kaya, “Yani örnek veriyorum bir işi yaparken 100 TL para veriyorsanız 100 TL verdiğiniz paraya karşılık ne kadar para ne kadar sürede geri kazanacağınızı planlamak istersiniz. Bu her işletmenin yapmak zorunda olduğu bir şeydir. Yani en ufak bir çay ocağı açtınız. Çay ocağında da bu böyledir. Bir tane dev bir firmanız vardır ihracat yapıyordur 20-50 ülkeye orada da aynı şey geçerlidir. Yaptınız yatırım makine yatırımı, hizmet yatırımı yani yeni personel aldınız 20 tane personel ile bir tane call center açtınız telefonla insanlara hizmet vereceksiniz. Bu merkezde de aynı matematik vardır. Yaptınız yatırımın geri dönüş süresi. Ülkemiz de ki yatırımların, geri dönüş sürelerini planlayan mercilerin etkin olarak çalışmadığını düşünüyorum veya eksikliklerinin görülmediği ve çözülmediğini düşünüyorum.  Hatadan dönüş her zaman vardır diye bakış açım var benim” diye konuştu.

“AKSİYONLARIN ALINMASI LAZIM”

Son olarak Kaya, “Mesela bir ticaret yaparsınız bir yatırım yaparsınız planlarsınız bu dediklerimi de planlarsınız ama konjonktür ona uymaz. Dış etkenler vardır. Dış etkenler vardır. Siz bir ürünü satmak için çay ocağını açtınız işte çay makinesi koydunuz onu koyduğunuz masalar, sandalyeler koydunuz. Günde 1000 tane çay satarım dediniz 20 tane satabildiniz. Yani buradan dönüş nedir ya bu çay ocağını kapatırsınız ya da tekrar bu çay ocağına daha fazla satabilmesi için gerekli iyileştirmeleri yapmayı çalışırsınız. Yani onları bulmayı çalışırsınız. Ülkenin bu problemini ortaya çözmeden yani aksaklıkların ne olduğunu tespit edip onları ortadan kaldırmadan bertaraf etmeden ekonomik düzlüğe çıkmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum. Ben bu sürecin bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum. Bir takım insanlar bir takım varlıklı insanlar varlıklarına varlık katacaklar olmayan da olmadığı şekilde devam edecek diye düşünüyorum. Ne olması lazım benim şahsi kanaatim aksayan, tökezleyen, planının dışında kalan ne iş varsa bütçe açığı diğer açıklar yani planladığınızın dışında ne gerçekleşiyorsa onun planlarınız doğrultusunda olması için ne aksiyonlar alınması gerekiyorsa o aksiyonların alınması lazım. İş insanı olarak bunu söylemek isterim” ifadelerini kullandı.

“DOSTLUKLARIN GELİŞTİĞİ BİR DERNEK”

Kocaeli Sanayici ve İş Adamları Derneği (KOSİAD) hakkında açıklamalarda bulunan Kaya, “KOSİAD 1991 yılında Kocaeli'nin iş insanlar tarafından bir araya gelinerek Kocaeli'ye katma değer sağlamak ve network sağlamak için kurulmuş bir dernek. Bu network çok böyle şöyle düşünün dostlukların geliştiği ve pekiştiği bir dernek. İlde büyümüş ancak zaman içerisinde farklı illerde eğitim için veya başka sebeplerle başka yerlere gitmiş ama tekrar burada bir bağlantısı olsun isteyen kişilerin girmek istediği ve dahil olduğu bir dernek. İnsanlar bu zaman içerisinde muzdarip sebeplerden dolayı diyelim Almanya'da yaşadı veya İstanbul'da yaşadı veya Konya'da yaşadı ama Kocaeli bağım olsun orada da dostluklarımı devam ettireyim hatta ticari iş ilişkilerimi de kurabileyim orada birilerine referans sorabileyim ticari anlamda da sorabileyim diyebileceği bir yer” diye konuştu.

“2023’TE OLAN GENEL KURULUMUZ VAR”

“Çok eski ve kaliteli insanların, kaliteli şirketlerin de dahil olduğu bir yapı. KOSİAD'a ve katma değer sağlıyor” diyerek açıklamalarına devam eden Kaya, “Bir dönemlik başkan seçimi var. İlk defa uzun süreden sonra ben 2 dönem başkan oluyorum o da pandemi sebebiyle teveccüh gösterdiler. Bir dönem daha yönetimi uzattılar. Normal şartlarda bir dönem. Bizim de 2023 yılında olan genel kurulumuz var şubat ayında. O tarihte bir aksilik çıkmaz ise bırakıyoruz. Yeni yönetime geçecek. Güzel bir yapı var. KOSİAD olarak bu birlikteliği ve bu algıyı Marmara Bölgesinde de taşıyabiliyor olmak ve Marmara Bölgesindeki diğer illerle de böyle bir sinerji yaratmak ve bunlarla bağlantılı olmak adına da DOĞUMARSİFED kuruldu” dedi.

“BİR DÖNEMİ VAR”

Açıklamalarının devamında Kaya, “DOĞUMARSİFED'te de Yalova, Sakarya, Düzce, Bolu illerinin de dahil olduğu bir Doğu Marmara'nın iş insanlarının bir arada konuşlandığı bir DOĞUMARSİFED kuruldu. Onun da şuanda ki başkanı benim. Onun da yine bir dönemi var. Bir sonraki genel kuruluna kadar başkanı benim. Orada da diğer illerdeki iş insanları ile beraber olmak onlarla iş geliştirmek Marmara Bölgesine bir katma değer sağlamak üzere işler yapıyoruz” diye konuştu.

“YENİ KANUNLAR VEYA YENİ HİZMETLER LAZIM”

“Oradaki çalışmalarda yine iş insanlarının lobicilik faaliyeti üzerine biraz daha yoğun gidiyor” şeklinde açıklamalarına devam eden Kaya, “Sanayi Odası mesela bir sektörde, sektörel anlamda bir zorluğunuz, bir değişikliğe ihtiyacınız varsa biliyorsunuz dünya değişiyor, dijitalleşiyor. Bu anlamda bazı şeyler eski kalıyor ve buna da yeni kanunlar lazım veya yeni hizmetler lazım. Meslek komitesinde derdinizi ifade ediyorsunuz. Meslek komitesi bu çalışmayı yönetim kuruluna sunuyor, yönetim kurulu bu konuda iyi bir çalışma yapılması gerektiğine karar veriyor ve mecliste tartışıyor. Meclis'teki tartışmadan sonra da bu konu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine gidiyor. Oradan da ilgili bakanlığa kadar gidiyor. Bakanlıkta bu konuda çözümler üretiliyor. Markalaşma oluyor bazen bir kanun değişikliği oluyor, vergi usulü oluyor, vergi incelemeleri oluyor.  Aklınıza gelebilecek sanayide enerji fiyatları ile ilgili oluyor her konuda sektörlere göre her konuda çözüm üretebileceğiniz lobicilik faaliyetinin olduğu bir yapı” dedi.

“TÜRKİYE'DE İLK OLACAK BİR KAÇ PROJE KOVALIYORUZ”

Son olarak Kaya, “Orada da yönetim kurulu üyesiyim. Orada da başkanlık konuşuluyor. Kocaelispor için söylediğimin aynısını söylüyorum. Yetkinlikler, planlar, programlar ona hazır olmak, onun için mesai harcamaya hazır olmak. Şimdi Sanayi Odası başkanlığı aynı anda dört beş iş takip eden biri için çok uygun bir pozisyon değil. Yani şimdi Sanayi Odası başkanı olduğunuzda diğer derneklerde başkanlık yapıyor olmamanız lazım veya kendi işinizle ilgili bir veya birkaç projeniz olmamalı ki bizim şuan da şirketler topluluğunda takip ettiğimiz ve devam ettirmeye çalıştığımız 3 tane Türkiye çapında büyük diyebileceğimiz proje kovalıyoruz. Bir takım Türkiye'de ilk olacak bir kaç proje kovalıyoruz. Dolayısıyla bu projeleri kovalarken bir yandan onları başarmaya çalışırken bir yandan da Sanayi Odası başkanlığı yapalım veya şöyle bir başkanlık yapalım bize ters geliyor. Dolayısıyla günü ve zamanı geldiğinde hazırsak ve o yetkinliğe sahip olduysak zaten hem o oyu kullanacak kişiler tarafından hem de toplum tarafından teveccüh gösterilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi