Kocaeli haber - İzmit Ziraat Odası Başkanı  Yusuf Karaaslan, Bugün  Kocaeli Gazetesi ve Kocaeli TV’nin yeni yayın binası olan Medya Plaza’ya, 'Hayırlı olsun' ziyareti gerçekleştirdi. Bugün Kocaeli Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Akçaalan ve Kocaeli TV Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Tüysüz'ü yeni yayın binalarından dolayı tebrik eden Karaaslan, ziyaretinde tarıma ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“50 YAŞININ ALTINDA ÇİFTÇİMİZ KALMADI”

Tarım hakkında önemli açıklamalarda bulunan İzmit Ziraat Odası Başkanı Yusuf Karaaslan, “Dünya aynı krizin içerisinde. Pandemi sürecinden beri gelen gıda krizi, Rusya-Ukrayna savaşından sonra daha da büyük bir patlak verdi. Türkiye’de uzun yıllardan beri ziraatın içerisinde veya ziraat odasında yöneticilik yaptığım için bil fiil çiftçilik ile uğraşıyorum. Türkiye aslında kendi kendine yetebilen bir tarım ülkesiyken maalesef hükümetin yanlış politikaları yüzünden bu duruma geldiğimizi düşünüyorum.  Çünkü öyle bir durumdayız ki 50 yaşının altında üretici çiftçimiz kalmadı. En büyük sıkıntımız 50-60 yaşının üzerindeki üreticilerimiz ile tarım yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“SIKINTISINI UZUN YILLARDAN BERİ ÇEKİYORUZ”

“Kocaeli’de şanslı bir kentte yaşıyoruz”diyerek konuşmasına devam eden Karaaslan, “Sanayi kenti olmasının yanında bir tarım kenti. Yerel yöneticilerin bizlere vermiş olduğu büyük bir destek sayesinde şanslıyız. Kocaeli’de şuanda toplamda 25 bin tane üyemiz var. Bunların yaklaşık 20 bin tanesi aktif halde tarımla uğraşan çiftçiler. İzmit’te benim 7 bin üyem var. Kandıra’da 11bin üye var. Kandıra ile İzmit en çok ağırlıkta. Tabi Gebze’de de var üretim ama meyvecilik deyince Kocaeli’de yüzde 80 bitmiş vaziyette. Kandıra’da fındık üreticilerimize devletimizin desteği var. Biz İzmitimizin kuzey bölgelerinde fındık bahçelerine destek alamadık. Bunun sıkıntısını uzun yıllardan beri çekiyoruz” şeklinde konuştu.

“TAHIL ÜRETİMİNE AĞIRLIK VERMELİYİZ”

Konuşmasının devamında Karaaslan, “Benim önerim Kocaeli’de olsun üniversitelerde olsun tarım bölümlerini, çiftçiliği gençlerimize sevdirmek. Üretim aşamasında uygulamalı eğitim bahçelerinde eğitim vermeli. Gerek üniversiteli hocalarımızdan olsun gerek büyükşehir belediyemizdeki ilgili arkadaşlarımızdan olsun bu konuda biraz daha yönlendirme olursa üretimde kesinlikle çiftçilerimizi bulacağımızın kanısındayım. Türkiye’de ihtiyaç duyduğumuz ürünlere ağırlık vermemiz lazım. En temel madde gıda maddesi. Bugün tahıl ürünleri, hayvansal yem bitkiler, bunlarla ilgili üretim yapmamız lazım. Elbette ki durumumuz iyi olsun ki ihtiyaca göre aromatik bitkilere yönelmemiz lazım. Kocaeli’de aromatik bitkilerde pek bir verim elde edemiyoruz. Bizim tahıl üretimine ağırlık vermemiz lazım. Mevcut olan fındık bahçelerimizdeki eğitimlerimizi fındık üreticilerimize sürekli bunları tekrarlamamız lazım. Yeni yetişen çiftçilerimize bu eğitimleri vermemiz lazım” şeklinde konuştu.

“MANEVİ DESTEĞE DE İHTİYACIMIZ VAR”

“Ziraat odasında 3 tane personelim var. Kandıra’da arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlar sürekli sahada eğitim vermeye çalışıyorlar ama büyükşehir belediyesinin elemanları ilçe belediyelerindeki elemanlar tarım il müdürlüğünün elemanlarından sürekli yardım almak durumunda kalıyoruz” diyerek konuşmasına devam eden Karaaslan, “Tarım İl Müdürlüğü’nde maalesef biraz sıkıntılar yaşıyoruz. Ben sahada daha çok çiftçi ile haşır neşir olmalarını istiyorum. Tabi burada belediyelerimiz bize destek veriyor. Destekten ziyade manevi desteğe de ihtiyacımız var. Kocaeli’de şöyle bir durum var. Şimdi Kirazlıyalı kirazın anayurduydu. Geçmişte İstanbul’a en çok sevkiyatı yapılan kiraz bahçelerini şu anda yok” dedi.

“ŞU AN DURUM ONU GÖSTERİYOR”

Dünyada ve ülkemizde konuşulan gıda kıtlığı hakkında değerlendirme yapan Karaaslan, “İnşallah olmaz ama şuanda ki giden durum onu gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda ekim sezonunda devletimiz biraz daha destek vermesi lazım. Üreticilerimize en azından mevcut üreticilerimize desteğini verirse akaryakıtta KDV’yi, ÖTV’yi indirip bunu çiftçimize verse çiftçimizde bu konuyla ilgili çok rahatlar, üretimine yine devam eder. Baktığın zaman kayıtlı çiftçi sayımız çok ama üretici yok. Diyor ki, ‘Üretim maliyetim 3 lira ama ben 2 lira kazanıyorum.’ Burada devletimizin kesinlikle en azından akaryakıt girdisi ve gübrede destek vermesi lazım. Yerli üretime geçmemiz için dışarıdan aldığımızda hep dövizle girdileri var. Bunları kendi kendimize yenmemiz için bu politikalarını gözden geçirilmesi lazım. Bizler çiftçiler ile hükümetimiz arasında temsilci görevi görüyoruz. Ben çiftçime menfaat sağlamak için ben her türlü kapıyı zorluyorum ama bazen bu yetersiz kalıyor. Yöneticilerimizde gayret gösteriyorlar ama daha fazla genel merkez itibariyle desteklerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Gülşah Yücel Ay