Kocaeli Haber -Katıldığı canlı yayın programında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını değerlendiren Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “A’dan Z’ye siyonist rejim tüm hukukun kurallarını ihlal etmiş durumda” diyerek açıklamalarda bulunan Ülger şu ifadelere yer verdi:
“ABD’DEN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR GELİYOR”
“Yönetimler çok da fazla İsrail’i pervasız desteklemekten geri adım atmış değiller. Sınırlı ölçüde Avrupa’da bunun emarelerini görüyoruz. ABD’den çelişkili açıklamalar geliyor. Bir taraftan İsrail’e ihdidal tavsiye eden Gazze’nin daraltılmamasını isteyen açıklamalar öbür taraftan ateşkes engelleyen bir Amerika var ve sonuna kadar yönetimin yaptıklarını destekleyeceğini söyleyen bir Amerika var, kafa karışıklığı var ABD’de. İhdidal sanki tek bir iktidar odağı değil de birden fazla ses çıkıyor. Başka konularda da böyle. Ukrayna savaşında da Türkiye ile ilişkilerde de bunun emarelerini görüyoruz.
“BURADA ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİ YÜRÜTÜLÜYOR”
Netice olarak kiminle savaşıyorsunuz? Size karşı mücadele eden savaşçılara. Hamas savaşçılarıyla savaşıyorsunuz fakat katledilen sivil halk. Öte taraftan meşru müdafaayı konuşmak lazım. İsrail’in toprak bütünlüğüne yönelik bir Hamas saldırısı mı var bir açıdan öyle gözüküyor. Burada ulusal kurtuluş mücadelesi yürütülüyor. Çünkü İsrail’in toprak bütünlüğüne yönelik saldırı olarak uluslararası alanda bu şekilde empoze edilen olay aslında Filistinliler açısından baktığımızda Hamas açısından baktığımızda işgal edilen toprakları işgalcilerden kurtarma çabası bir ulusal kurtuluş mücadelesi. Gerçeklik zemininin net ortaya konulması lazım. Çatışmaların başladığı ilk zamanda Türkiye bunu yapmaya çalıştı ve önemli ölçüde mesafe aldığını düşünüyorum diplomatik anlamda. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, ‘Batılı yöneticiler bu olay konusunda İsrail-Filistin itilafı konusunda kendi kamuoylarına ve dünyaya gerçeği söylemiyorlar yalan söylüyorlar’ dedi.
“İSRAİL’İN KAFASINDA NET BİR FİKİR YOK”
İsrail toprağı denilen yer hukuken İsrail’in toprağı değil. Oralar işgal altındaki topraktır. Bu perspektiften bakmak lazım. Tabi ki en başta bir meşrutiyet zemini yakaladığını düşünen Netanyahu Siyonist yapı bu çerçevede hem Gazze hem Batı Şeria’da saldırganlığının dozajını giderek arttırıyor. Ama buranın çıkmaz sokak olduğunu da Netanyahu’nun da görmesi lazım. Bu çatışmanın nasıl sonuçlanacağı konusunda kafalarında bir fikir olduğunu zannetmiyorum. İsrail’in kafasında net bir fikir yok değişik senaryolar konuşuluyor.
“KELİMENİN TAM ANLAMIYLA BİR CİNAYET BİR SOYKIRIM VAR”
Burada kelimenin tam anlamıyla bir cinayet bir soykırım var. Bilerek, isteyerek sonucun olmasını arzu ederek işlenen suç var. Burada İsrail yönetimi aslında gıda sevkiyatını durdurmakla, Filistinlileri bir yerden başka yere sevk etmekle, dar alanda fiziki bakımdan, mental bakımdan sağlıklarını zora sokacak şartlar altında yaşamaya zorlamakla aslında soykırım suçu işliyor. Sözleşmede var. Birkaç gün önce 75.yıl dönümü oldu bu sözleşmenin. 9 Aralık 1948 soykırım sözleşmesi sonra 2002’deki Ulusal Ceza Mahkemesi’nin kuruluş tüzüğünde Roma statüsünde de aynı şekil soykırım sözleşmesinden esinlenerek tüm bu fiiller büyük suç olarak nitelendiriliyor.
“SÖZÜN BİTTİĞİ YER”
Soykırım suçu olarak nitelendiriliyor. Bunlar İsrail’in siyasal bilincinde bilmediği şeyler değil neticesinde 2. dünya savaşı içerisinde Yahudi soykırımı yaşayan bir milletin mensupları bugün çok daha ekstrem uygulamaları burada Filistin halkına karşı cürüm olarak ortaya koyuyorlar. Sözün bittiği yer. Bazı çabalarla da netice alınmıyor. Bundan sonra yapılması gereken Müslüman alimleri her konuda açıklama yapıyor herhalde onu bekliyor olmalılar. Bir cihat çağrısı Filistin’in kurtarılması için bu da savaşın yayılmasına yol açacaktır.
“A’DAN Z’YE SİYONİST REJİM HUKUK KURALLARINI İHLAL ETMİŞ DURUMDA”
Giriş çıkışın kısıtlandığını biliyoruz neticede orası Mısır’a sınırı olan bir refah kapısı. Fakat İsrail yönetimi Mısır üzerinde tahakküm kurarak buradan içeriye geçen gıda maddelerini, sağlık malzemelerini bir şekilde kontrol etmeye çalışıyor. Acaba buradan Hamas’a cephane silah gidiyor mu gitmiyor mu diye. Mısır bu baskıyı kabul etmiş durumda. İnsanların fiziki, mental sağlıklarını koruyamayacakları şartlara mahkûm edilmede aslında soykırım sözleşmesinde tanımlanıyor. Hem fiziki varlıklarını ortadan kaldırma hem onları bir mıntıkadan başka bir mıntıkaya zorlama ve doğumların engellenmesi, çocukların topluluktan alınarak başka yerde yaşamaya zorlanması bunların hepsi soykırım olduğu gibi fiziki olarak onların sağlıklarını olumsuz etkileyecek şartlarda hastalıklarla ölümlerine yol açabilecek ortam koşullarda soykırım sözleşmesi kapsamında kalıyor. A’dan Z’ye siyonist rejim tüm hukukun kurallarını ihlal etmiş durumda. 2 ay geçti nereye gidiyoruz ne kadar bu duyarsızlık devam edecek bende çok merak ediyorum.”