Basın açıklamasını kamuoyu ile paylaşan Dilovası Ekosder Çevre Derneği Başkanı İsmail Sami, şunları söyledi: “Çerkeşli Mahallesi yakınında kurulması planlanan beton santrali ile ilgili yeni bir sorunla karşı karşıyayız. Daha önce kamuoyuna duyurduğumuz bu durum için yetkilileri göreve çağırmıştık. Köyümüzün kalan tek yeşil alanıdır burası. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından korunan çınar ağaçlarının gölgesinde yapılmak istenen bu santrali, kesin bir dille reddediyoruz. Yetkililerden, bu ruhsatı iptal etmelerini bekliyoruz”
Sami, köylerinin taş ocakları, sanayiler ve OSB’ler ile çevrili olduğunu belirterek, “Bu tesisler, köyümüzü tozuyla, dumanıyla, görüntüsü ve gürültüyle rahatsız etmektedir. Yüzyıllardır mesire alanı olarak kullandığımız bu güzel bölgenin, betona boğulmasını hiçbir şekilde istemiyoruz. Ayrıca üzerinde bulunduğumuz Oluklar mevkii tespiti yapılmış bir su havzasıdır ve köyümüzde bulunan dört akar çeşmeyi beslemektedir” dedi.
Yetkililerden bu inşaatı durdurmalarını ve köy mücavir alanlarının bir an önce belirlenmesini talep eden Sami, “Özellikle taş ocaklarının çalışma yaparken ve sevk işlemlerinde oluşturduğu toz sorunu, köylümüzü ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Bu sorunun da bir an önce çözülmesi gerekir. Yazacak ve konuşacak çok derdimiz var; ancak önceliğimiz, beton santralinin durdurulması ve alanın yeşil kalmasıdır” ifadelerini kullandı.
Devlet büyüklerine çağrıda bulunan Sami, “Lütfen Ankara’dan projeler üzerinden karar vermeyin. Yerinde ve yerel halkla istişare ederek projeleri gerçekleştirin. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’un dikkat çektiği Kömürcüler OSB örneğinde olduğu gibi, yerinde bir yaklaşımı benimseyiniz” dedi.
Dilovası Ekosder Çevre Derneği Başkanı İsmail Sami, mücadelelerinin devam edeceğini belirterek, “Katılımları için değerli halkımıza, muhtarlarımıza, siyasi parti temsilcilerine ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederiz. Geleceğimiz için hep birlikte sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
Bölge hakkında bilgi veren lisanslı tarihçi ve Çerkeşli köylüsü Mustafa Tüze, “5 yıl önce muhtarımızın müracaatı ile tarihi ağaçlarımız anıt ağaç olarak tescillendi. Bu ağaçlar, 1329 Pelekanon Savaşı (Maltepe Muharebesi) sırasında Orhan Gazi adına dikilmiştir. Ağaçlarımız doğu çınarıdır. Bu alan yıllardır köylü tarafından mesire ve atış alanı olarak kullanılıyor. Bu anıt ağaçları korumak insanlık olarak hepimizin görevidir. Bölgede bulunan su kaynağından köy içindeki çeşmemize 1920 yılında Hacı Arifağa su taşınmıştır. Aslında burası içme suyu havzasıdır. Burada yapılacak sanayileşme, suyumuza ve diğer değerlerimize zarar verecektir. Devlet halkın yanında olmalıdır” dedi.
