Tarih tekerrürden ibarettir sözüne üstat, ibret alınmazsa tabii ki tekerrür eder diye cevap vermiş. Bu sözden ders çıkarma umuduyla , bazı tespitler ile söze başlayalım, umulur ki ibret alanlar olur.
Sanayii devrimi sonucunda, bu fabrikaları çalıştırma adına enerjiye ihtiyaç artmıştır. 1859 yılında ilk modern kuyu açılarak bulunan petrol ile dünya yeni bir döneme adım atmış, yapılan çalışmalar ile rezervler tespit edilmeye başlamıştır. Bu çalışmalar sonucu dünya rezervlerinin önemli bölümünün Osmanlı topraklarında olduğu da ortaya çıkmıştır. Ne tesadüftür ki Osmanlı içindeki özgürlük, adalet, eşitlik diye sesler yükselmeye de aynı tarihlerde başlamıştır. Dünya enerji paylaşımı hesapları ile meşgulken, içeride baskıcı rejim iddiaları üzerinden, Sultan Abdülhamit'i devirme hesapları yapılmaya başlanır . Darbe sonucu devrilen Abdulhamit sonrası, bu darbeyi gerçekleştiren paşalardan birine, paşam şimdi ne yapacağız diye sorulur. Cevap, biz buraya kadar planlamıştık !!!
Doğru, planları yapanlar onlara bu kadarını anlatmıştı. Sonrasında önce balkan savaşı, sonra Libya ve nihayetinde birinci dünya savaşı ile paylaşılan koskoca imparatorluk. 23 milyon km. kare, yani elimizde kalanın yaklaşık 30 katı toprak kaybettik. Topraklarımızı da enerjiyi de paylaştılar biz ise kurtuluş savaşı ile kurtarabildiğimiz kadarını kurtardık.
İkinci dünya savaşı ise iki önemli sonuç doğurmuştur. Birincisi doların dünya hakimiyeti, ikincisi ise Israil' in kuruluşu. Yahudi soykırımı senaryosu ile kurulan devlete göç edecek halk da bulunmuş süreç tamamlanmıştır.
Şimdi güncele gelelim. Petrol ve dolar ömrünün son günlerini yaşamaktadır. Görünen ise Doğalgaz en azından bir dönem daha önemlidir. Akdeniz'de tespit edilen rezervler yeni bir paylaşım savaşının işaretlerini vermektedir. Türkiye bu paylaşımda yer alma adına, askeri olarak da, derin sondaj ve arama gemileri ile teknolojik olarak da sahadadır. Ben yazmayacağım siz bu dönemde içerdeki tartışmalara bakın, bir de geçmiştekilere, sonra siz yorumlayın.
SON SÖZ
Geçmişte, iki dünya savaşı ile bir Israil devleti kurmayı başardılar, engellemeye gücümüz yetmedi. Enerjiyi paylaştılar, dünya hakimiyeti kurdular. Bugün de Akdeniz'de paylaşım ve büyük Israil hayalleri ile yanıp tutuşuyorlar. O gün bu milleti hayallerine engel gördüler ve bölüp parçaladılar. Bugün de hem enerjide hem de büyük Israil yolunda bu milleti yine en büyük engel olarak görüyorlar. Batıda büyük Yunanistan, doğuda büyük Ermenistan, güneyde büyük Israil hayalleri arasında bir millet ve bir devlet. Filmin son sahnesi çok uzak değil. Ya anlayacağız ya bir kez daha ateşle sınav vereceğiz. Siz bu yazıyı siyasî bir yazı zannetmeye devam edin. Umarım tarih bir kez daha tekerrür etmez ve biz yanılırız.