Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Smart Solar fabrikasında çalışan 260 işçi, toplu sözleşme sürecinde kendilerine önerilen yüzde 6’lık zam oranını yetersiz bularak grev kararı almıştı. Birleşik Metal-İş Sendikası’na bağlı işçilerin 44 gündür sürdürdüğü grevde son yapılan görüşmeler de sonuçsuz kaldı. İşverenin zam teklifini sözleşme başlangıç tarihi olan 1 Temmuz 2025 yerine 1 Ocak 2026’dan geçerli kılmak istemesi, sendikanın tepkisini çekti.
GÖRÜŞMELERDE TARİH KRİZİ YAŞANDI
Grev sürecinin 42. gününde yapılan son görüşmede işveren tarafı, grevi sonlandırmak adına yeni bir teklif sunmak istediklerini belirtti. Ancak bu teklifin 1 Temmuz 2025 değil, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacağı açıklandı. Bu tarih, toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin başlangıcının 6 ay sonrasına denk geliyor. Sendika, bu dayatmanın kabul edilemez olduğunu belirtti.
Birleşik Metal-İş yetkilileri, teklifin zam oranı kadar yürürlüğe gireceği tarihin de kritik olduğunu vurgulayarak, "Bu teklif, işçilerin emeğini ve sözleşme hakkını altı ay boyunca yok saymaktır" görüşünü dile getirdi.
SENDİKADAN NET MESAJ: “BİZ YOKUZ”
Görüşmelerin ardından sendikadan gelen açıklamada, grevin seyrinde herhangi bir zorluk ya da iç kriz yaşanmadığı vurgulandı. Grev sürecinin kararlılıkla sürdürüleceği mesajı verilirken, “Bizim grev takvimimizde bir sıkışıklık yok. Grevimizin gidişatıyla çözemediğimiz bir iç sorunumuz da yok. Anlaşma çağrısını her zaman müzakere ederiz fakat sözleşmede ilk 6 ayımızı yok sayacaksanız biz yokuz” ifadeleri kullanıldı.
Bu açıklama, işçilerin zam oranının yanı sıra sözleşme başlangıç tarihine de önem verdiklerini ve bu konuda taviz vermeyeceklerini gösteriyor.
İŞÇİLER DİRENİŞTE KARARLI
Smart Solar’da greve çıkan işçiler, taleplerinin karşılanmaması halinde mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Fabrika önünde kurulan grev çadırlarında nöbet devam ederken, sendikanın açıklamaları da işçilerin kararlılığını pekiştiriyor.
Özellikle sözleşme başlangıç tarihi konusundaki ısrarın, işverenle sendika arasında yeni bir kırılma noktası yarattığı gözleniyor. İşçilerin taleplerinin ne zaman ve nasıl karşılanacağı ise belirsizliğini koruyor.