İtibar da kolay kazanılmaz, marka değerlerimiz de..

Mustafa KALABALIK'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

Bazen kendiliğinden oluşan markalar, hafızalardan hiç silinmez.

Sen ne yaparsan yap adı halk dilinde hep yaşar ve yaşayacaktır da.

Örneğin, Değirmendere-Gölcük arasındaki duraklardan birisinin ismi “asya tur”.

Asya tur’un yerinde yeller esiyor şimdi. Aynı yerde “efe tur” var.

Ama gelin minibüslere, orada inmek isteyen herkes hala “asya turda inecek var!” diye seslenir şoförlere..

Diğer bir örnek, Gölcük şehir merkez girişindeki “Mobil Durağı”..

O durak da marka olmuş anlaşılan ki, hala insanlarımız “Mobil’de inecek var!” diye sesleniyor şoförlere..

Ama orada da şimdi BP istasyonu var. Hem de uzun yıllardır..

İtibar da kolay kazanılmaz, marka değerlerimiz de..

* * *

Bazı belde belediyelerinin kapatılmış olması sürecinde adı geçen en önemli markası, maalesef ki “Değirmendere” olmuştu.

Yıllar süren olumlu izlenimlerin, hafızalara kazınan ve markalaşmış isimlerin, değerlerin bir çırpıda yok sayılması ne acı…

Kim ne derse desin, Kocaeli’nin incisi, körfezin pislenmeden önceki eski yıllarında bir tatil beldesi olduğu gerçeğini hepimiz biliyoruz.

Çocukluğumda, İstanbul’dan, Ankara’dan, Adana’dan, Mersin’den yazlıkçı olarak gelen ailelerin çocukları ile arkadaşlıklarımız, samimi dostluklarımız olmuştu.

Kimi yazlıkçılar, daha “Marmaris”,“Bodrum”,“Çeşme” gibi tatil merkezleri bugünkü halinde olmadığından, kimi yazlıkçılar da, güney sahillerinin çok sıcak ve nemli ikliminden kaçtıkları için Kocaeli’ni ve “Değirmendere”yi tercih ediyorlardı..

Değirmendere Kuruçeşme Plajı

Değirmendere “Kuruçeşme” sahilinin o uzun ve kıymetli plaj bölgesinde, özellikle Cumartesi ve Pazar günleri boş yer bulmak imkansızdı..

İzmit’ten gelen vapurdan, ellerinde piknik sepetleri ve deniz malzemeleriyle gelen insanlarımız, plajda yer kapmak için birbiriyle yarışırlardı.

O küçük yaşta bizde, vapur gelmeden en güzel yer olan “Küçük Ev”in önünden kendimize yer ayırmanın derdindeydik.

Küçük Ev”

Yıllar geçti “Küçük Ev” de bir marka olarak o günleri yaşayanların hafızalarında yer etti.

O yıllarda, TRT’nin siyah beyaz ekranlarında her hafta yayınlanan “Küçük Ev” dizisinden adını alan, plajın orta bölgesine yakın bir büfe, adını o diziden almıştı..

Bugün o güzelim plaj bölgesi aynı güzellikte ve özellikte duruyor ama plajın yerini yüksek beton bloklar aldı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan, Derince’de, Körfez’de, Başiskele’de, Kavaklı’da, Ulaşlı’da, Ereğli’de, Karamürsel’deki plajlara diyecek sözümüz yok.

Ama, “Değirmendere”de yapılmamış olması bizleri derinden üzmektedir.

Umarız ki 2014 seçim vaadleri arasında da yer alan ama hala bir çivi bile çakılmayan, Değirmendere Kuruçeşme mevkiinde olması planlanan marina ve plajı artık yapılır da, bu haksızlık ve yoksayma bir son bulur…

Ben şahsen yeğenlerimi alıp yaz sezonu başladığında, bazen Değirmendere Kuruçeşme Plajı bölgesinde yüzüyorum.

Bakalım hangi yaz Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte plajda güneşlenmek, kuma yatmak, denize girmek nasip olacak..

Ama, Ereğli, Karamürsel plajından değil!

Evime yakın, Değirmendere Kuruçeşme Plajında güneşlenmek, denize girmek istiyorum…

Hülasa,

Yetki ve sorumluluk alanların itibarları, aslında toplumun her kesimine hitap edecek yatırımların yapılması ile, taleplerin ve eleştirilerin değerlendirilmesi ile ve kalıcı eserlerin, hizmetlerin verilmesiyle sağlanır.

Kazanılan markaları, elde edilen itibarları, birileri yoksaymaya çalışsa da, toplumun hafızalarından, anılarından ve gönüllerinden silemezsiniz…

Daha çok geç değilken, kazanılanlar da kolaylıkla harcanmamalı diye düşünüyor ve Mevlana’nın çok güzel ve anlamlı bir sözü ile şimdilik bitirmek istiyorum;

İki parmağının ucunu gözüne koy. 

Bir şey görebiliyor musun dünyadan?

Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir!!