Sabah kötü bir haberle güne başladım.
Kendisini çok sevdiğim ve sohbetinden büyük keyif aldığım Halit Bostancı abimizi kaybetmiştik.
Beyin kanaması geçiren ve 46 gündür yoğun bakımda yaşam savaşı veren Halit abi bize kötü sürpriz yaptı.
Bazı insanlar vardır, onlar için söyleyecekleriniz hiçbir zaman bitmez ve bitmeyecektir.
Değişik vesilelerle yazdığım yazılarımda, konuşmalarımda her zaman yaşayacaklar.
18 Mayıs 2019 tarihi benim için yılın en kötü günlerinden biriydi.
Soyadından adımı aldığım eniştem Hakim Müfit Fikri Çetin’i kaybetmiştim. Onun elinde büyümüş ve ondan çok şey öğrenmiştim.
Onu hala unutamadım.
İşte bugün de dediğim gibi çok sevdiğim bir abimiz, İzmit beyefendisi Halit Bostancı’yı kaybettik.
Benim için artık 30 Aralık tarihi de yılın en kötü günlerinden biri.
Gerek eniştem gerekse Halit Bostancı abime ölümün o soğukluğunu konduramadım.
Halit abi sanki Mehmet Ali paşa mahallesinde gezerken en son karşılaşmamızda olduğu gibi yine koluma girecek ve şehrin analizini yapıp Köfteci Niyazi’nin oradaki Doğu kışla Tranvay durağına kadar keyifli bir sohbet yapıp ayrılacakmışız gibi geliyor.
İyi insanlar erkenden aramızdan ayrılıyor.
Bir gerçek var ki; iyi insanlarmış ki, kent genelinde vefatları büyük şok etkisi yarattı ve her zamanda anılacaklar.
Onların öğretileri doğrultusunda hareket etmeye devam edeceğiz.
Fazla sözü uzatmaya gerek yok, ölümlü dünya da imtihandayız.
Güle güle İzmit beyefendisi…