Aslında bu konuyu süreç devam ederken pek gündemime almak istemiyordum.
Ama ortalıkta art niyetli bir şekilde benim söylemlerimi çarpıtmak isteyenler var.
Ben sanki CHP'nin Kandıralı dostlarımızın yanında olmasına karşı çıkıyormuş gibi lanse edenler var.
Yada Muhip bey Kandıralıların yanında olduğu için İzaydaş’ın Alikahya'dan gitmesine karşıymış gibi lanse ettiğimi ifade edenler var.
Benim eleştirim Muhip Bey'den çok İzmit Belediyesi meclis üyeleri olarak ÇED toplantısında yer alan Nazım Gençtürk ve İlker Ulusoy'a olan tepkimdi.
Mesela o toplantıda Tülin Keçeci'de vardı ona karşı bir tepkim olmadı.
Muhip Bey'e kırgın ve sitemkâr olmamda gayet normaldir, verilmiş bir şeref sözü var.
Bundan dolayı kendisini yargılamak ya da üst perdeden cümleler kullanma hakkım yok.
Bu sadece sitemdi, bu sitem gayet insani bir sitemdi.
Kendisiyle önce ki akşam yarım saat telefonda konuştuk bir birimize karşı söylenmesi ve konuşulması gereken ne varsa samimi bir şekilde ifade ettik.
Meclis üyeleriyle ilgili kaygılarımız aynı keşke olmasaydı dedi ama artık olan oldu.
BİZLERİ TEMSİL EDENLERİN BİZE SAHİP ÇIKMASINI İSTEDİK
Belki şöyle ifade edenler olabilir onlarda siyasetçi orda olmalarında ne sorun var diyenler olabilir.
İzaydaş’ın kapısında 1.5 yıl eylem yapmış ve benimle beraber bir çok arkadaşım bu süreçte en önde yer alıyorken biz bu arkadaşları yanımızda hiç görmedik.
İzaydaş meselesinde yanımızda yer almayanların, İzmit'in meclis üyeleri olmasına rağmen burada en önde olmalarını tatbikîde normal karşılayamayız.
Eğer sahip çıkılacaksa bu İl Başkanı ve il yönetim kurulu tarafından yapılsın milletvekilleri tarafından yapılsın.
Aynı masada çay içip muhabbet edip sonra Akçakese'ye ÇED toplantısına katılmayı bize kimse meşru gösteremez.
Önce ki dönem AK Parti İzmit Belediyesi meclis üyesi olan Şener İnce'de bu konuda o zaman taraf olmuş eleştirmiştim.
Her ne kadar Kandıralı olsa da İzmit'in ve Alikahya'lılardan aldığı oyla seçilmişti.
Şuan tüm ailesiyle birlikte bu konuda en önde yürüyenlerden bir eleştirimiz var mı? Tabi ki hayır!
Şuan meclis üyesi değil kendisini sorumlu adledecek bir kurumsal kimliği de yok.
25 yıldır çektiğimiz pis kokunun ve köpek çiftliği olarak başımızda bulunan bu lanet tesisin çilesini çekmeyenler
Kendi çıkar ve menfaatlerinin karşılığı olarak bizimle karşı karşıya gelmesin, deşifre etmek ve hangi sebeple neyi ifade etmeye çalıştıklarını göstermek çok zor değil.
“Tahir Bey defalarca söz verdi ve verdiği sözde durmadı, hangi sebep yada sebeplerden sözünde durmadı onu kendi bilir.
Bu tesis er ya da geç buradan gidecek ama süreç içinde kim neye katkı veriyor onu da göreceğiz.