Son dönemlerin belki de en popüler söylemi !!! Her yerde aranıyor ama henüz bulan çıkmadı.
Erdoğan'ın karşısında görmek istediği isim belli , Kılıçdaroğlu.
Muhalefet bloğu, özellikle İYİ Parti bu durumun net olarak farkında, bu nedenle de Kılıçtaroğlu'nun adaylığı ile ilgili sorulara her kademesinden, KAZANACAK ADAY cevabı geliyor.
Masanın büyük ortağı CHP ise bu açıklamalardan son derece rahatsız, Akşener'e bu açıklamaların popüler ismi Yavuz Ağıralioğlu'nun kulağını çek uyarısı geldi. Üslup olarak son derece itici olsa da görünen o ki artık bıçak kemiğe dayanmış.
Peki İYİ Parti kazanacak aday derken kimi veya hangi özellikleri barındıran birini görmek istiyor ? Açalım ;
- Milliyetçi muhafazakâr kesimden oy alabilecek ama CHP ve HDP seçmenine de rahatsızlık vermeyecek biri !!! Biraz daha açalım;
- Milliyetçi görünümlü olacak ama HDP seçmeni o kadar da milliyetçi bulmayacak. Muhafazakâr görünümlü olacak ama CHP seçmeni onların deyimi ile aşırı dinci olarak görmeyecek. İlerleyelim;
- Milliyetçi ve muhafazakâr tabanı inandırıp oy alabilecek ama seçimden sonra bu gömleği çıkaracağına da CHP ve HDP seçmenini ikna edebilecek biri !!!
Tanım tam olarak bu da, ya isim ?
Problem de burada zaten, bu tanıma uyan isim henüz dünyaya teşrif etmedi !!!
Elde bu profile tam uymasa da andıran İmamoğlu vardı, o da erken deşifre oldu, çok konuştu, çok tatil az iş yaptı, popüleritesini yitirdi.
İYİ Parti neden CHP kökenli bir isme sıcak bakmıyor?
CHP'nin kazandığı, koalisyon ortaklıkları dışında son seçim 1946 yılında. Onda da oylar kamu görevlilerinin ( CHP'nin memurları ) önünde kullanıldı,sayarken kuytu köşelerde sayıldı. Hani son zamanlarda 6'lı masanın unsurları seçim güvenliği deyip duruyor ya, işte o güvenliğin zirvesinin yaşandığı seçim !!!
O seçimde oy kullananların veya sayanların kaçı hayatta ki CHP'li bir aday seçim kazanabilsin ?
Görünen o ki masada oturan her partinin farklı aday ve aday profili hayali var. Aday açıklaması yapılamamasının sebebi bu. Ortaya bir isim konulduğunda isme ve profile göre talebi gerçekleşmeyenlerde büyük hayal kırıklığı oluşacak.
Masayı devirip kalkmayı en net hayal eden parti İYİ Partiydi, o hesap da Erdoğan'ın İYİ Partiye yaptığı çağrı ile sıkıntıya girdi. Kalksa Erdoğan dedi diye kalkmış duruma düşecek, oturmaya devam etse CHP'nin dayattığı adayı kabul edip tabanında sıkıntıya girecek, iki ucu problemli değnek.
Son toplantı bu iklimde yapıldı. Karar;
Her toplantı sonrası güçlendirilmiş parlementer sistem diyoruz ayıp oluyor,bu kez biraz çerçeveyi geniş tutup anayasa değişikliği paketi diyelim !!!
Eskilerin tabiri ile, seçim sath-ı mahaline girildi. MHP uzun süredir " Adayımız Belli Kararımız Net" mitingleri ile onbinleri meydanlarda topluyor.
AK Parti, toplu açılış mitingleri, gençlerle buluşma, son olarak Ali Sami Yen Stadında onbinlerce sandık görevlisi ile seçim startı veriyor.
Muhalefet anayasa değişikliği açıklamasında salonda !!!
Bu anayasa değişikliğini yapabilmek için halktan oy ve destek almak gibi küçük !!! bir sorun var ya, artık sahaya çıkmalısınız diyen var mı ? YOK !!!
Muhalif vatandaşlar da iklimin farkında sosyal medyada kendilerini eğlendiriyorlar !!!
TOGG fabrikasında üretim yapılmıyormuş, araçlar dışarıdan geliyormuş, Selçuk Bayraktar'ın son harikası KIZILELMA aslında maketmiş, vesaire vesaire.
Ne diyelim, trenin lokomotifi nereye gidiyorsa arkası da oraya gidecek. Üzüldüğüm şey seçim hiç heyecanlı geçmeyecek, bu takıma karşı galibiyet de çok anlamlı olmayacak. Ne yapalım elimizdeki malzeme bu !!!
SON SÖZ
Son bölümde olayı biraz daha detaylandıralım.
Yukarıda tarifi yapılan aday namzeti eğer bulunabilirse ve seçtirilebilirse ne olacak, ülkeyi o mu yönetecek?
TABİİ Kİ HAYIR !!!
O sadece seçimi kazanabilmek için aranan bir vitrin !!! Peki ne planlanıyor?
Kendileri seçime girmeleri halinde kesin kaybedecek olan liderler ne derse onu yapacak.( Bu kesin kaybedecek ifadesi bana ait değil, masada oturan liderler birbirleri için çeşitli şekillerde bu ifafeyi kullanıyorlar)
Peki bu liderler seçilecek olana ne yapmasını söyleyecekler? Aylardır müzakere ediyorlar, metnin yazılacağı kağıt ve yazının puntosunda bile anlaşamadılar, seçim sonrası nasıl anlaşıp birşey söyleyecekler ?
Hele bir kazanalım kervan yolda düzülür !!!
Milliyetçi ve muhafazakâr seçmenden oy getirirken , CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Parti seçmenini de konsolide edebilecek kadar özel yetenekte biri olmaz ya bulundu diyelim, ya seçimden sonra sözlerini yok sayıp, ben kazandım deyip kendi yönetmeye kalkarsa ?
Yok canım yapmaz yapmaz !!!
Muhalefete umut bağlayan seçmen ne bekliyor?
Onların ifadesi ile tek adam olan Erdoğan'ı yenip ülkeye demokrasi !!! getirmelerini.
Peki bu liderler kendi yönettikleri partilerinde hayal edilen demokrasiyi uyguluyorlar mı?
Mesela farklı seslere nasıl davranıyorlar, milletvekili aday listelerini hangi yöntemle belirliyorlar ya da Muharrem İnce örneğindeki gibi kongre için yeterli imza bulunduğunda kongreyi topluyorlar mı, özetle koltuğa mı demokrasiye mi bağlılar !!!
Cevabı biliyorsunuz zaten,boşa uzatmayalım.
Son dönemdeki yazılar gittikçe mizahi bir hal almaya başladı, farkındayım ama bilinçli olarak yapmıyorum !!!
Konuları ciddi ciddi anlatmak için yazmaya başlıyorum ama olayları anlattıkça olayın kendisi mizahi bir hal alıyor. Sanıyorum bu da benim değil olayları bu hale getirenlerin problemi. Ben hiç ilave etmeden sadece olan biteni anlatıyorum, malzeme onlara ait, mizahı yapan onlar.