Ölüm! Özellikle şu sıralar zihinleri fazlasıyla kuşatan tek gerçek. Ölümü hatırlamak iyidir bi'nevi, dinç tutar, diri tutar... Silkelenme ihtiyacı hissettirir.
Ölüm yolculuğun sonu değil, yaşam yolundaki bir konaklama yeri sadece...
Bir durak, bir hisse, bir pay...
Yani insanın dünyada yaşadığı şeyler, kendi hissesine düşenin tamamı değil.
Rasûlullah s.a.v, bir gün uykusunda uyanıyor, yanında Hz. Ömer r.a... Rasûlullah s.a.v'in yüzünde, uyurken yanağını koyduğu o sert hasırın izi... Bu gören Hz.Ömer r.a üzülür ve Allah Rasûlü'ne; "Ya Rasûlullah, sana da güzel bir yatak yapsak ya. Ne krallar, ne yöneticiler güzel yataklarda yatarken, sen neden bunun üzerinde uyuyorsun" diyor. Rasûlullah s.a.v de şöyle buyuruyor: "Dünya ile benim ne alâkam var. Ben, dünyada bir ağaç altında gölgelenip de bırakıp giden bir yolcu gibiyim."
.
Kul dünyada alamadıklarını bir gün mutlaka alacaktır.
Orada haksızlık yok, eksiklik yok, kayıp yok!
Mü'min bir kulun huşû içinde yöneldiği, tek yaratıcı olan Allah'a giden bir alem...
Ahiret!
Ahirete iman, imanın şartlarından biri. Ahiret hayatımızdaki konumumuzu, dünya hayatında yaptıklarımız belirleyecek.
Hz.Ali r.a'nın çok değerli bir sözü var: "Dünya arkasını dönmüş gidiyor. Ahiret yüzünü dönmüş geliyor. Her birinin kendine has çocukları var. Siz ahiret çocuklarından olun, dünya çocuklarından olmayın. Bugün çalışma günüdür hesap günü değil, yarın hesap günüdür çalışma günü değil!"
Bu dünyada doğru bilgiye sahip olur, inanır, doğruları ilke edinir ve hayatımızı buna göre düzenlersek; bu bize ahirette sonsuz mutluluk, huzur, sevgi getirir... Cenneti getirir...
Tam aksinin bir kulu nereye ve hangi azaba sürükleyeceğini tahmin edersiniz!
Rabb'imiz buyuruyor: "Dünya hayatı bir oyun ve bir eğlenceden başka birşey değildir. Muttaki olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz?" (En'am 32)
"O, hangisinin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı" (Mülk 2)
İşte bu hedefsiz ve başıboş bir konu değil.
Yaptıklarımızın karşılığı olarak hakettiğimiz sonuç; işte o, ahiret hayatı...
Bunu bilmek ve anlamak mü'min bir kulu ayakta tutar. Çünkü bu inanç, keyfine ve rahatına düşkün uzanıp yatmasına müsade etmez. İmtihana uyanık davranan bir kul, Rabb'inden çekinir ve kötülükten sakınır...
Hz.Ömer r.a'nın sözü ile bitirelim: "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin! Amelleriniz tartılmadan önce siz onları tartın!"
Yarın ki köşe başlığı:
En kıymetli dünya nimeti!