Kocaeli Akademik Odalar Birliği (KAOB), Derbent Kartepe Park Otel’de İzmit, Kartepe ve Sapanca bölgelerinde görev yapan muhtarlarla kapsamlı bir bilgilendirme ve istişare toplantısı gerçekleştirdi. Haddehane Projesi’nin bölgeye olası etkilerinin ele alındığı toplantıda, çevresel ve toplumsal riskler bilimsel veriler ışığında değerlendirildi.
“KİRLİLİK ZİNCİRLEME BİR FELAKETE DÖNÜŞÜR”
Toplantıda konuşan Ayşe Engin Arısoy, çevresel kirliliğin yalnızca tek bir alanla sınırlı kalmadığını vurgulayarak, suyun, havanın ve toprağın birbirine bağlı bir sistem olduğunu ifade etti. Arısoy, bu unsurlardan birinin kirlenmesinin diğerlerini de kaçınılmaz olarak etkilediğini belirterek, zincirleme bir çevre felaketine dikkat çekti.
“AĞIR METALLER SAĞLIĞI VE EKONOMİYİ VURUR”
Haddehane faaliyetleriyle birlikte sülfür, kurşun ve çinko gibi ağır metallerin ortaya çıkacağını dile getiren Arısoy, bu maddelerin özellikle solunum yoluyla insan sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu söyledi. Yaşlılar, kronik hastalar ve solunum rahatsızlığı bulunan bireylerin ilk etapta etkileneceğini ifade eden Arısoy, artan hastalık yükünün sağlık sistemini zorlayacağını, bunun da ekonomik kayıpları beraberinde getireceğini kaydetti.
“TOPRAK VE SU YOLUYLA HERKESE ULAŞIR”
Arısoy, havaya karışan ağır metallerin yağışlarla birlikte toprağa ve su kaynaklarına taşındığını, bu yolla bitkilere ve hayvanlara geçtiğini belirtti. Bu döngünün sonunda insanların da bu maddelere maruz kaldığını vurgulayan Arısoy, nörolojik ve böbrek hastalıkları başta olmak üzere birçok kronik rahatsızlığın bu süreçle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.
“GENETİK BOZUKLUK VE GELECEK NESİLLER RİSK ALTINDA”
Ağır metallerin yalnızca mevcut nesli değil, gelecek kuşakları da tehdit ettiğini ifade eden Arısoy, bu maddelerin genetik bozukluklara yol açabileceğini söyledi. Özellikle anne karnındaki bebeklerde birikebilen toksinlerin ilerleyen yıllarda ciddi sağlık sorunları olarak ortaya çıkabileceğini vurguladı.
“ÇEVRESEL ZEHİRLER GÖZ ARDI EDİLEMEZ”
Son yıllarda bazı hastalıkların daha sık görülmeye başlandığını belirten Arısoy, bunun tek nedeninin çevre olmadığını ancak çevresel zehirlerin bu artışta önemli bir paya sahip olduğunun bilimsel olarak ortaya konduğunu ifade etti. Özellikle çocuk sağlığı açısından çevresel risklerin görmezden gelinmemesi gerektiğini söyledi.
“SU KAYNAKLARI DA TEHLİKEDE”
Haddehane tesisinin faaliyeti sırasında yüksek miktarda su tüketileceğine dikkat çeken Arısoy, zaten su stresi yaşayan bölgede bunun ek bir kriz yaratacağını belirtti. Su kaynaklarının korunmasının hayati önemde olduğunu vurgulayan Arısoy, çevreyi ve yaşamı savunmak için ortak bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti.
“BİLİMSEL VERİLERLE KARŞI DURMALIYIZ”
Toplantının sonunda yapılan değerlendirmelerde, Haddehane Projesi’nin yalnızca çevresel değil, toplumsal ve ekonomik sonuçlar doğuracağı görüşü öne çıktı. Katılımcılar, bilimsel veriler ışığında projeye karşı ortak hareket edilmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardı.





