Kocaeli Fuarı’nın simge isimlerinden biri olan, İzmitlilerin yakından tanıdığı ve hayırseverliğiyle gönüllerde taht kuran Lunapark İşletmecisi Mustafa Pehlivan, Kurban Bayramı'nın ikinci günü yani 7 Haziran Cumartesi günü hayatını kaybetti. Akabinde Gazeteci Yazar Adnan Filiz, Pehlivan’ı anlatan duygu yüklü bir yazı kaleme aldı. Yazıyı Biz "İzmitiz" Platformu Kurucusu Hüseyin Erol sosyal medya hesabından paylaştı.
ÇOCUKLARA NEŞE, YETİŞKİNLERE UMUT VERDİ
Filiz’in “İnsanlık Pehlivan’ı” başlıklı yazısında, Mustafa Pehlivan’ın yaşamı boyunca çocuklara ve içindeki çocuğu kaybetmemiş yetişkinlere neşe kattığına vurgu yapıldı. Güler yüzüyle hafızalarda yer eden Pehlivan’ın, sadece oyuncaklarla değil, insanlara verdiği değerle de öne çıktığı ifade edildi.
PANAYIRLARDAN KOCAELİ FUARI’NA UZANAN BİR HAYAT
Aslen Samsunlu olan Mustafa Pehlivan’ın, çocukluk ve gençliğinin Karadeniz bölgesindeki panayırlarda geçtiği, ekmek parası için geldiği İzmit’te ise adeta bir efsaneye dönüştüğü belirtildi. Kocaeli Sanayi Sergisi’nde bakımsız kalan bir lunaparkın modern ve güvenli bir eğlence alanına dönüştürülmesinde büyük katkı sağladığı anlatıldı.
HER YIL YENİLİKLERLE GELDİ
Adnan Filiz’in anısında yer verdiği bilgilere göre Pehlivan, lunaparkçılığı sadece bir işletme olarak görmedi. Kurduğu atölye ile lunapark ekipmanları üretmeye başladı, bu ekipmanları önce Türkiye’de, sonra Afrika ve Avrupa’da pazarladı. Avrupa’ya yaptığı seyahatlerle sektöründeki yenilikleri yakından takip eden Pehlivan, çocukların daha kaliteli oyuncaklara ulaşması için elinden geleni yaptı.
İNSANLIK DERSİ VERDİ
Mustafa Pehlivan, sadece bir eğlence sektörünün iş insanı değil, aynı zamanda dürüstlüğü, çalışkanlığı ve insan ilişkilerindeki başarısıyla da örnek bir kişilik olarak tanındı. Yazıda, Pehlivan’ın hayatı boyunca insanlığa olan katkıları ve çevresine yaydığı olumlu enerjiye dikkat çekildi.
ADNAN FİLİZ’DEN ANLAMLI KALEM
Gazeteci Yazar Adnan Filiz, yazısında “Dünyada yapılabilecek en güzel şey, çocukların ve çocukluğunu kaybetmemiş yetişkinlerin yaşamına dokunmaktır” ifadesine yer vererek Pehlivan’ın bu misyonu eksiksiz yerine getirdiğini aktardı.
BİR İZ BIRAKTI
İzmit’te lunapark denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Mustafa Pehlivan, geride yalnızca renkli oyuncaklar değil, aynı zamanda güzel anılarla dolu bir miras bıraktı.
----
İŞTE O YAZI
İNSANLIK PEHLİVAN’I
Dünyada yapılabilecek en güzel şey ne diye sorarlarsa, yanıtım şu olur: “Çocukların ve de çocukluklarını kaybetmemiş yetişkinlerin yaşamına dokunmak.”
Evet, o yaşamı boyunca, yüzünden hiç eksik etmediği gülümsemesi ile bu güzel ve kutsal görevini yerine getirdi.
Çocukları eğlendirdi, çocukluklarını hiç yaşama fırsatı bulamayan yetişkinleri, bedenleri ile katılamadıkları bu cümbüşe gözleri ile eşlik etmenin ve yavrularına sınırsız sevinci yaşatmanın mutluluğunu tattırdı.
Adı Mustafa idi. Soyadı Pehlivan’dı ama güreşle, yaşamı boyunca yaptığı hayat mücadelesinin dışında bir yakınlığı yoktu.
Samsunluydu. Çocukluğu ve gençliği Samsun ve çevresindeki panayırlarda geçti.
Sonra çoğu gurbetçi gibi, ekmek için yolu İzmit’e düştü.
LUNAPARKÇI ARIYORDUK
Kocaeli Sanayi Sergisi’nin bugünkü yerinde ikinci yılıydı. Oyuncakları tel tel dökülen bir lunaparkı vardı. Sahiplerinin babası bir cinayete kurban gitmiş, bu yüzden eğlence yeri çok bakımsız kalmıştı. Mirasçıların burayı bizim istediğimiz gibi toparlamaları mümkün değildi, ama kazanç kapısından da vazgeçmiyorlardı. Mücadelemiz çetin oldu. Ortaklardan biri Ankara’da Anadolu Ajansı’nda görevli nüfuzlu bir kişiydi. Belediye Başkanı Erol Köse’ye Bülent Ecevit’ten, Yönetim Kurulu Başkanı Şahabettin Bilgisu’ya Başbakan Süleyman Demirel’den tavsiye mektubu getirmişti. Bilgisu bana “biz başkanla bu durumda engelleyici olmayalım, ama sen diren “dedi.
Mücadele bundan sonra kızıştı. Karşılarında emir eri gibi gördükleri genç ve deneyimsiz müdürü aşmak kolay olacaktı. Ama öyle olmadı, adam kaçırmaya varan tehditlere rağmen direndik ve kazandık.
Ama şimdi sergi alanına güvenli ve güzel bir lunapark kazandırmamız gerekiyordu.
Lunaparkçılık o yıllarda eğlence sektörünün çeşitli dallarında olduğu gibi kolu güçlü insanların elindeydi. Mafya diye nitelendiremeyeceğim ama benzeri bir düzenle yönetiliyordu.
Arama görevi bana verildi.
Gittiğim büyük kentlerdeki lunaparklarda ilginç ve ürkütücü olaylarla karşılaştım. Bilmiyorum, belki de “müdür dediğin böyle giyinir” diye sırtımdaki lacivert takım elbise ve kravatlı halim de etki yaratmış olabilir.
BİR GÜN…
Biz lunapark ararken o ayağımıza geldi.
Bir gün Ticaret ve Sanayi Odası’nın eski binasında itfaiye meydanında bakan odamda çalışırken Bilgisu aradı. “Sana birini gönderiyorum” dedi.
Gelen kişi lunaparka talip olduğunu söyledi. O sektörde karşılaştığım kişilere benzemiyordu. Genç adamın yüzünde, vefatına kadar hiç eksik etmediği sıcak bir gülümseme vardı.
Konuyu tüm ayrıntıları ile ele aldık. Türkiye’deki tüm lunaparkları ve işletmecilerini tanıyordu. Onlar hakkında görüşmelerimize paralel yorumlarda bulunması güven verdi.
Kısacası zorlu şartlarımızı kabul etti ve ilk adımını attı.
Her geçen yıl lunapark daha çekici ve güvenli hale geldi. Sanırım kazancının büyük kısmını ertesi yıl getireceği yeni takımlara harcadı.
Bununla da yetinmedi, kurduğu atölye ile lunapark takımları üretmeye başladı. Ürünlerini önce yurt içinde ve Afrika pazarlarında, sonra Avrupa’da sattı.
Her yıl Avrupa’ya giderek sektöründeki yenilikleri izledi ya satın alarak Türkiye’mize getirdi ya da aynısını üretti ve çocuklara açtı.
Bizim güler yüzlü, her zaman dost bakışlı Samsunlu panayırcı Mustafamız, insanlığı, dürüstlüğü ve iş becerisi ile eğlence sektörü sanayicisi oldu. Ama İzmit ve tüm Türkiye’deki çocukların ve çocukluklarını kaybetmeyen yetişkinlerin yaşamlarında renk renk çiçekler açtırdı.
Toprağa verdiğimiz Mustafa Pehlivan ile ilgili yazılacak çok şey var. Özellikle insan ilişkileri konusunda. O da başka bir yazıda.
---
Bizler de Bugün Kocaeli Gazetesi olarak bir kez daha merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı ve sabırlar dileriz.