Gazze'ye insani yardım amacıyla yelken açan Sumud Filosu aktivistleri, Kocaeli'de düzenlenen 'Gazze'ye Yelken Açan Vicdanlar' panelinde konuştu.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Kocaeli Şubesi'nce Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelde konuşan Sumud Ana Yönetim Üyesi Saif Abukeshek, Gazze'ye ulaşmak için dünyanın dört bir yanından on binlerce kişinin seferber olduğunu belirterek, yardım filosu fikrinin, Mısır ve Fas'tan gelen bağımsız girişimlerin birleşmesiyle ortaya çıktığını aktardı.

Abukeshek, 80 ülkeden yaklaşık 4 bin kişinin Mısır'a geldiğini, Fas'tan, Türkiye'den ve birçok ülkeden destek aktığını ifade ederek, Filistin'e yardımı artık yalnızca birkaç ülkenin değil, tüm dünya üstlendiğini dile getirdi.
Mısır'dan, Fas'tan, Türkiye'den gelen girişimleri birleştirdiklerini ve denizden Gazze'ye ulaşmayı hedefleyen bir yapı oluşturduklarını anımsatan Abukeshek, Türkiye'den yüz binden fazla kişinin filoya katılmak için başvurduğunu, bu desteğin hem manevi hem maddi anlamda kendilerine büyük güç verdiğini kaydetti.

Abukeshek, Sumud filosunun en büyük başarısının, 'dünya çapında Filistin için ortak bir ses oluşturmak' olduğuna işaret ederek, bazı şehirlerde rekor katılımlı mitinglerin düzenlendiğini söyledi.
Barcelona'da 300 bin, Madrid'de 500 bin kişinin meydanlara indiğini, İsrail'in filo gemilerine müdahale etme ihtimaline karşı dünya halklarının sokaklara döküldüğünü, bu destek sayesinde son gemilere müdahale edilemediğini aktaran Abukeshek, şöyle konuştu:
'Abluka halen sürüyor. Ateşkes söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Sözde ateşkesten bu yana Gazze'de 230'dan fazla insan öldürüldü. Soykırım devam ediyor. Abluka kırılana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu kadar çok ülkeden bu kadar büyük bir organizasyonun iki ayda hazırlanması zordu. İlk deneyimdi, hatalar kaçınılmazdı. Ancak şimdi çok daha büyük bir filo için hazırlıklara başladık. Önümüzdeki dönemde tarihin en büyük yardım filosunu, çok daha profesyonel bir formatla hazırlayacağız. Batılı ülkeler bir yandan 'insani yardım gönderiyoruz' derken aynı anda İsrail'e silah gönderiyorlar. Biz ise abluka tamamen kaldırılana, soykırım durdurulana kadar dünyada her alanda mücadeleye devam edeceğiz.'
Abukeshek, yeni dönemde yalnızca denizden değil, gerekirse karadan da Gazze'ye ulaşmayı hedeflediklerini, Batılı ülke limanlarından İsrail'e askeri malzeme taşıyan gemilerin engellenmesi için uluslararası baskı oluşturacaklarını sözlerine ekledi.
- 'Filistin özgür olana kadar bu abluka delme girişimleri devam edecek'
Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Filistin meselesinin yalnızca siyasi ya da insani bir konu olmadığını, tüm bu boyutları kapsayan bir vicdan ve sorumluluk meselesi olduğunu söyledi.

Soykırımın ilk haftalarında milletvekilleriyle Mısır'a giderek girişimlerde bulunduklarını anlatan Ün, milletvekillerinin filolara katılmasının uluslararası yankı oluşturduğunu belirtti.
Ün, farklı kültürlerden aktivistlerin bir arada gösterdiği dayanışmanın önemine değinerek, 'Yetmiş iki milletten insanlar bir aradaydı. Farklı dinler, farklı hayatlar: Buna rağmen kimsenin kimseye suizanda bulunmadığı, en küçük hatanın bile 'Filistin hatırına' görmezden gelindiği muazzam bir bereket vardı. Bu çalışmalar göründüğü kadar sıradan değil. Çok zor, çok uzun süreli organizasyonlar ama ben inanıyorum ki Filistin özgür olana kadar bu abluka delme girişimleri devam edecek.' diye konuştu.
- 'Dünya büyük bir uyanış yaşıyor'
Gazze'de yaşananların dünya halkları üzerindeki etkisine de değinen Ün, şöyle konuştu:
'İki yıla yaklaşan soykırım dünyada çok büyük bir uyanış başlattı. Artık Avrupa'nın merkezinde insanlar yüz binlerle sokağa çıkıyor. İsrail'in bir terör devleti olduğunu haykırıyor. Devletler bile artık halklarına rağmen İsrail'in yanında duramayacaklarını görüyor. Gazze yüz bine yakın can verdi ama dünyaya siyonizmin bir bela olduğunu gösterdi. Tunus'ta ya da denizde istediğimiz gibi ilerleyememiş olsak bile Türkiye'ye döndüğümüzde Gazze gündemini bir an bile bırakmadık. Amacımız İsrail'i yalnızlaştırmak ve Gazze için daha fazla destek oluşturmak.'
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Sumud Filosu'na katılmanın yalnızca bireysel bir tercih değil, Türkiye'deki 86 milyon insanın ortak vicdanını temsil eden bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Çalışkan, gemide bulundukları süre boyunca tüm Türkiye'nin Filistin davasında tek yürek olduğunu dile getirerek, sağcısıyla solcusuyla doğusuyla batısıyla herkesin mazlum Filistin halkının yanında tek vücut olduğunu aktardı.
Siyaset kurumunun küresel sistem karşısında etkisizleştiğini, milletvekilleri olarak gemiye binmelerinin aynı zamanda bir acziyet itirafı olduğunu dile getiren Çalışkan, 'Küresel sistem çökmüş, siyaset iflas etmiş durumda. Meydanlarda, kürsülerde yapacak tek bir şey kalmayınca bir siyasetçi için en doğru yer gemiye binmekti. Filistin için başka bir seçenek yoktu.' diye konuştu.
'Yanımızda sihirli değnek yoktu. O gemilerin Gazze'ye bir öğünlük gıda bile götürmesi mümkün değildi ama dünyayı harekete geçirmek mümkündü. Nitekim öyle oldu.' diyen Çalışkan, filonun hareket ettiği gün dünyanın birçok ülkesinde yüz binlerce insanın meydanlara çıktığını, bunun sonucu olarak birçok ülkenin Filistin'i tanıma sürecine girdiğini kaydetti.
- Filonun gecikmesiyle gelen uluslararası destek
Aktivist Sinan Akılotu ise filonun planlanan takvime göre 14-16 Eylül'de Gazze karasularına ulaşılmasının gerektiğini ancak Tunus'ta 12-13 günlük gecikmeler, Sicilya ve Girit'teki fırtına beklemelerinin filoyu bambaşka bir noktaya taşıdığını, bu gecikmeler sayesinde sürecin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun tam ortasına denk geldiğini ve Sumud'u dünya liderlerinin gündemine taşıdığını aktardı.
Akılotu, BM Genel Kurulu'nda 80'e yakın devlet başkanının konuşmasının büyük bölümünü Gazze ve Sumud'a ayırdığını, Binyamin Netanyahu'nun ise konuşmasını, heyetlerin terk ettiği boş salonda yapmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Filo müdahalesi sırasında İsrail donanmasının yaşadığı zorlukları anlatan Akılotu, bu sürecin Filistin direnişi açısından da moral verici olduğunu ifade etti.
Akılotu, şöyle konuştu:
'Ana filodaki teknelere müdahale için İsrail bütün donanmasını seferber etti ama 42 tekneye 12 saatte ulaşabildiler. Eğer baştaki plan gibi 150 tekne olsaydı, en az 10-15 tekne Gazze'ye ulaşırdı. Yıllardır bize dev gibi anlatılan gücün aslında ne kadar kırılgan olduğunu gördük.'
Hapishane sürecine dair ayrıntıya girmek istemediğine değinen Akılotu, Filistinlilerin yaşadığı zorluklarla kıyaslandığında yaşadıklarının 'anlatmaya değer olmayacak kadar küçük' olduğunu sözlerine ekledi.






