Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İslam düşüncesinin ve tasavvuf geleneğinin en güçlü isimlerinden Mevlana Celaleddin Rumi’yi vuslatının 752. yılında anlamlı bir programla andı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi Büyük Sahne’de gerçekleştirilen “Yad-ı Mevlana Özel Anma” etkinliği, sevgi, hoşgörü ve ilahi aşk kavramlarını merkeze alan güçlü bir atmosfer oluşturdu. Program, yalnızca bir anma gecesi olmanın ötesine geçerek, Mevlana’nın asırlardır insanlığa seslenen çağrısının bugün hâlâ ne kadar canlı olduğunu bir kez daha hatırlattı. Aslına uygun şekilde icra edilen sema mukabelesi, salondaki izleyicileri derin bir manevi yolculuğa çıkardı. Gecede zaman zaman duygusal anlar yaşanırken, katılımcılar semanın ritmi ve ilahilerin etkisiyle iç dünyalarına yöneldi.
Hz. Mevlana’nın torunları anma programında yer aldı
Anma programı, katılımcı profiliyle de dikkat çekti. Etkinliğe Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş’in yanı sıra, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın eşi Prof. Dr. Figen Büyükakın da katıldı. Gecenin en anlamlı yönlerinden biri ise Hz. Mevlana’nın 22. ve 23. kuşaktan torunlarının programda hazır bulunması oldu. Neslipir Çelebi Sayar ve Canan Çelebi Sayar’ın katılımı, salondaki vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi ve saygıyla karşılandı. Bu buluşma, Mevlana’nın düşünce mirasının sadece kitaplarda değil, yaşayan bir gelenek olarak nesilden nesile aktarıldığını da gözler önüne serdi. Katılımcılar için bu detay, programın manevi derinliğini daha da artırdı.
Şeb-i Arus felsefesi üzerine anlamlı mesajlar
Sema mukabelesi öncesinde söz alan Mevlana Vakfı Mütevelli Üyesi Canan Çelebi Sayar, konuşmasında Şeb-i Arus kavramının doğru anlaşılması gerektiğine dikkat çekti. Hz. Mevlana’nın vefatını “düğün gecesi” olarak nitelemesinin, ölümden korkmayan bir teslimiyetin ifadesi olduğunu vurgulayan Sayar, Mevlana’nın yalnızca bir düşünür ya da filozof olarak ele alınmasının eksik kalacağını dile getirdi. Onu, kulluk bilincine ulaşmış bir mürşit ve insan-ı kâmil olarak değerlendirmek gerektiğini ifade eden Sayar’ın sözleri salonda dikkatle dinlendi. Bu değerlendirmeler, Mevlana’nın öğretilerinin teorik bir felsefeden çok, yaşanan ve hissedilen bir hayat anlayışı olduğuna işaret etti.
“Bir gönül sultanını anmak için bir aradayız”
Başkan Vekili Berna Abiş ise konuşmasında, böyle anlamlı bir gecede Mevlana’nın torunlarını ve Kocaelilileri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hz. Mevlana’nın yalnızca kendi çağını değil, çağları aşan bir sevgi ve hikmet anlayışını temsil ettiğini vurgulayan Abiş, “Gel, ne olursan ol gel” çağrısının evrensel bir davet olduğunun altını çizdi. Günümüzde dünyada yaşanan ayrışmalar ve çatışmalar düşünüldüğünde, Mevlana’nın birleştirici diline her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Konuşma, salondaki izleyicilerden alkış aldı ve programın manevi atmosferini daha da pekiştirdi.
Sema mukabelesinde duygusal anlar yaşandı
Konuşmaların ardından Uluslararası Mevlana Vakfı Tasavvuf Dervişhanları tarafından icra edilen sema mukabelesine geçildi. Mevlevi dervişlerinin aslına uygun şekilde gerçekleştirdiği ayin-i şerif, izleyenleri derinden etkiledi. Sema sırasında bazı vatandaşların gözyaşlarını tutamadığı, ilahilere içtenlikle eşlik ettiği görüldü. Programın sonunda Prof. Dr. Figen Büyükakın, Neslipir Çelebi Sayar’a çiçek takdim ederek katılımlarından dolayı teşekkür etti. Gece, Mevlana’nın sevgi ve hoşgörü mesajının Kocaeli’de bir kez daha güçlü bir şekilde hissedilmesiyle sona erdi.