Kocaeli’de tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinin bugününü ve yarınını ilgilendiren önemli bir istişare toplantısı gerçekleştirildi. Kocaeli Ticaret Odası 4. Meslek Komitesi (Tarım ve Hayvancılık Grubu) öncülüğünde düzenlenen buluşma, sahada faaliyet gösteren oda, birlik ve meslek kuruluşlarını aynı masa etrafında bir araya getirdi. Toplantıda, üreticilerin günlük hayatta karşılaştığı sorunlar doğrudan dile getirilirken, çözüm önerileri de ortak akıl çerçevesinde ele alındı. Katılımcılar, tarım ve hayvancılığın yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığını; kırsal yaşamın devamı, gıda güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma açısından stratejik bir alan olduğunu vurguladı. Toplantının temel hedefi ise konuşulanların kâğıt üzerinde kalmaması, somut ve uygulanabilir bir yol haritasına dönüşmesi oldu.
Somut Bir Yol Haritası Arayışı
Toplantının açılışında yapılan değerlendirmelerde, tarım ve hayvancılığın Kocaeli gibi sanayi ağırlıklı bir şehirde dahi vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu ifade edildi. Sektör temsilcileri, özellikle son yıllarda artan maliyetler, mevzuat baskısı ve plansız kentleşmenin üreticiyi zorladığını dile getirdi. Bu noktada amaçlarının sadece sorun tespiti yapmak olmadığını belirten katılımcılar, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsendiğinin altını çizdi. Sahadan gelen verilerin doğru analiz edilmesi, kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi ve alınan kararların raporlanarak ilgili mercilere iletilmesi gerektiği görüşü öne çıktı. Ortak beklenti, tarım ve hayvancılığın günü kurtaran değil, uzun vadeli politikalarla desteklenen bir yapıya kavuşması yönünde oldu.
Tarıma Dayalı Organize Modeller Masada
İstişare toplantısının en dikkat çeken başlıklarından biri, tarıma dayalı organize üretim modelleri oldu. Çalıştay formatında ilerleyen toplantıda, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi örnekleri ayrıntılı şekilde ele alındı. Bu yapıların; kamu kurumları, yerel yönetimler ve meslek kuruluşlarının iş birliğiyle hayata geçirildiği, üretimi planlı ve sürdürülebilir hale getirdiği vurgulandı. Katılımcılar, Kocaeli’nin mevcut potansiyeli göz önüne alındığında benzer modellerin bölgede de uygulanabileceğini dile getirdi. Planlı alanlarda üretim yapılmasının hem çevresel etkileri azaltacağı hem de lojistik ve maliyet avantajı sağlayacağı ifade edildi. Bu tür modellerin, dağınık yapıdan kaynaklanan birçok soruna da çözüm olabileceği görüşü paylaşıldı.
Hayvancılıkta Yerleşim Baskısı ve Mevzuat Sorunları
Toplantıda hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal sorunlar da açık şekilde konuşuldu. Büyükşehir statüsüyle birlikte köylerin mahalleye dönüşmesinin, hayvancılık işletmeleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğu belirtildi. Yerleşim alanlarına yakın işletmelerin şikâyetler, ruhsat problemleri ve çevresel gerekçelerle faaliyetlerini sürdürmekte zorlandığı aktarıldı. Bu durumun özellikle bazı ilçelerde hayvancılığın hızla gerilemesine yol açtığı ifade edildi. Ayrıca su kaynaklarındaki azalma ve su kısıtı uygulamalarının, önümüzdeki yıllarda Marmara Bölgesi için önemli bir risk oluşturabileceğine dikkat çekildi. Katılımcılar, bu sorunların geçici değil, yapısal çözümler gerektirdiği konusunda hemfikir oldu.
Hayvancılık İhtisas Organize Bölgesi Vurgusu
Toplantının ortak görüşlerinden biri de hayvancılık ihtisas organize bölgelerinin artık bir zorunluluk haline geldiği yönünde oldu. Bu tür bölgelerin; hayvan işletmelerinin planlı alanlarda toplanması, veterinerlik hizmetlerinin daha etkin sunulması, süt toplama ve soğuk zincirin korunması gibi birçok avantaj sağlayacağı ifade edildi. Aynı zamanda çevresel kirliliğin kontrol altına alınması ve lojistik maliyetlerinin düşürülmesi de önemli kazanımlar arasında gösterildi. Bazı illerde hayata geçirilen örneklerin başarılı sonuçlar verdiği hatırlatılırken, Marmara Bölgesi’nde bu alanda ciddi bir boşluk bulunduğu dile getirildi. Kocaeli için atılacak adımların bölgeye örnek olabileceği vurgulandı.
Küçük Üretici ve Genç Nüfusun Geleceği
Toplantıda küçük aile işletmelerinin sektördeki belirleyici rolü de özel olarak ele alındı. Hayvancılığın büyük ölçüde bu işletmeler tarafından yürütüldüğü hatırlatılarak, kurulacak yeni modellerin küçük üreticiyi dışlamaması gerektiği belirtildi. Aksine, destekleyici ve güçlendirici bir yapı hedeflenmesi gerektiği ifade edildi. Genç nüfusun tarım ve hayvancılığa kazandırılması ise en kritik başlıklardan biri oldu. Katılımcılar, gençlerin bu alana ilgisinin bulunduğunu ancak sermaye, arazi ve sosyal güvence eksikliği nedeniyle geri adım attığını dile getirdi. Sigorta prim destekleri, kooperatif modellerinin güçlendirilmesi ve uzun vadeli finansman imkanları gibi öneriler masaya yatırıldı.
Et İthalatı ve Kredi Politikaları Tartışıldı
İstişare toplantısında et ithalatı ve hayvancılık kredilerinin kullanım şekli de değerlendirildi. İthal etin piyasaya giriş biçiminin yerli üretimi baskıladığı, uzun vadede ne üreticiye ne de tüketiciye fayda sağladığı görüşü öne çıktı. Katılımcılar, hayvancılık kredilerinin özellikle damızlık dişi hayvan ve üretimi artırmaya yönelik yatırımlarda kullanılmasının önemine dikkat çekti. Doğru kredi politikalarının, sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik olduğu vurgulandı.
Raporlama ve Süreklilik Vurgusu
Toplantının sonunda, bu tür istişarelerin tek seferle sınırlı kalmaması gerektiği konusunda görüş birliği sağlandı. Yapılan değerlendirmelerin raporlanarak ilgili kurumlara iletilmesi, sürecin takip edilmesi ve düzenli aralıklarla benzer toplantıların yapılması kararlaştırıldı. Kocaeli Ticaret Odası 4. Meslek Komitesi, tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinin sorunlarına çözüm üretmek adına paydaşlarla iş birliği içinde çalışmayı sürdüreceğini vurguladı. Toplantı, sektör adına umut veren bir ortak akıl zemini olarak kayda geçti.