KÖTÜ OLAN SOSYAL MEDYA MI? YOKSA SİSTEM Mİ?
Son zamanlarda o kadar çok kadın cinayeti ve sapkın yaşantılara şahit oluyoruz ki!
Tüm bunların tek sorumlusu olarak sosyal medya alanları ve internet siteleriymiş gibi algısal bir çaba var.
Çözümü de sapkınlığın yayıldığı siteleri kapatarak ya da erişimi yavaşlatarak buluyoruz.
Bugün geçici olarak bunları kapatabilir, muhafazakâr kesimin gazını ve sinirini yumuşatabilirsin.
Ama artık kalıcı ve etkin bir çabanın içine girmeli bunlarla nasıl başa çıkmalı bunların formüllerini bulmalısınız.
Genç bir kız sokak ortasında 2 sapık tarafından tacize uğradığında gözaltına alıp 2 saat sonra salıyorsanız yapanın yanına kar kalır sözünü yerine getirmiş olursunuz.
Sosyal medyada kamuoyu baskısı yüzünden tekrar gözaltına alıp tutukluyorsanız, yaşatmış olduğunuz tutarsızlığı nasıl ifade edeceksiniz.
Artık ülkemiz sokak güvenliği açısından en az güvenilir ülkeler arasına girdi, çocuğunu işe gönderen, okula gönderen Faklı ildeki üniversiteye gönderen Anne ve Babalar tedirgin.
Trafikte yol hakkı senin olmasına rağmen yol vermedin diye silahla öldürülen, bıçakla yaralanan, sopayla kafasına vurulan insanların sayısı o kadar çok çoğaldı ki!
Gecenin bir yarısı abartılı egsoz ile sokak aralarında cirit atan motorlar, araçlar artık toplumun sinir uçlarıyla o kadar çok oynanmaya başladı ki, insanların psikolojisi bozuldu.
İNANÇLA YAŞAM ARASINDA ÇELİŞKİ VAR
İnanç bakımından İslam inancını yaşayan dinin temellerine göre hayat yaşadığını iddia eden bir toplumun düştüğü duruma bakarak bunun İslam inancıyla alakası olmadığı görüyoruz.
İslam inancı kadına değer veren, kadını baş tacı yapan cennetin kadın olan Annelerin ayakları altında olduğunu belirten bir inançtır.
Bizim ülkemizde her 3 kadından 1 tanesi hem fiziksel hem de cinsel saldırıya uğrayarak Müslüman olduğunu iddia eden İslam inancına göre yaşadığını belirten bir toplumda aslında inanç bir yaşamsal olgu değil kültürel bir yapıya büründüğünü gösteriyor.
Münevver Karabulut cinayetinin ardından yıllar sonra failinin DNA testinin tekrar yapılması kararı ve Test sonucunun onlarca şüphe ve soru işaretlerinin ardından yüzde yüz uyumlu çıkmasını toplum kabullenmiş değil.
Her ne kadar otopsi sonucu bağımsız bir şekilde yapılmış olduğu söylense de toplum buna inanmış değil.
Bunun ana sebebi ve kaynağı tabi ki kurumların sürekli olarak zikzak çizen kararları ve arkasında güç olmayanın kişilerin sahipsiz bırakılmasıdır.
Eğer size çarpan kişi gücü arkasında bulunduruyorsa sizin yüzde yüz haklı olmanız hiçbir mana taşımıyor.
Eğer vurularak bir yakınınız öldürüldü ve faili 6 ay içerde yatıp çıkıyorsa sizin hak arayışınız size ceza olarak geri dönme ihtimali çok yüksek.
Artık ülkemizde güçlülerin saltanat sürdüğü zayıfların yok sayıldı bir düzene doğru evrildik.
Adaletin sadece yasa da geçen bir sözcük anlamı taşıdığı, yargının değil tek bir kişinin verdiği karar ile sana göre bana göre kararların alındığı bir düzene evrildik.
Kısa vadede yapılması gerek, sistemi elinde bulunduranların biran önce değiştirilmesi ve milli ve yerli bir düzenin aynı zamanda toplumsal ayrışmayı bırakıp bir olmanın yollarını bulmalıyız.