0 gece herkes gibi heyecanlandık!
Herkes gibi endişe duyduk!
Herkes gibi ne olduğuna anlam veremedik!
Fakat hem gazetecilik şuuru hem de kişiliğimizin bize verdiği şuur ile görevimizin başında olduk!
15 Temmuz gecesi arkadaşlarla otururken telefon geldi ‘’ Köprüde tanklar var darbe oluyor galiba ‘’ .
İlk yorumumuz bomba veya terör eylemidir oldu .
2000’li yıllarda darbe yapmak ta ne demek ! O geceye kadar darbeleri Türkiye’ nin karanlık tarihinde gömülü sayfalar olarak değerlendiriyorduk.
Aradan biraz zaman geçip , birkaç yerden bilgi aldıktan sonra gerçekten bir darbe girişimi olduğu ortaya çıktı. Aklımın bir tarafı hala ‘’ Darbe ‘’ olabileceğine ihtimal vermiyordu!
Türkiye ekonomik ve stratejik açıdan önemli bir konuma doğru ilerlerken ‘’Gezi Olayları’’ ile Türkiye’nin ekonomisine henüz yeni bir darbe vurulmuşken , gerçek bir askeri ‘’Darbe’’ ile Türkiye’yi dibe götürecek kadar gözünü kan bürümüş hainlerin var olabileceğine inanmak istemedim!
O heyecanla hızlıca eve gittim, evdekilerin iyi olduğundan emin olmak istedim , abdestimi alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra evden çıkarak Kocaeli Tv merkez binamıza geçtim. Bir yandan yolda çalışma arkadaşlarımı arayarak Kocaeli Tv’ye gelmelerini , gelemiyorlar ise bir şekilde onları alacağımı yayına girmemiz gerektiğini söyledim. O sırada yayın kayıttan ilerliyordu.
Kocaeli Tv’ye geldiğimde yalnızca ben vardım kısa bir süre sonra Genel Müdürümüz Melahat Sarı geldi. O sıra çalışanlarımız ile iletişim kurup toparlanmaya çalıştık. Bora Çelik o dönem canlı yayın aracımızı kullanıyordu. Bora ile iletişim kurduk ve bir an önce canlı yayın aracımızı Perşembe Pazarı alanına götürmemiz gerektiğini konuştuk.
Henüz Kocaeli Tv’ye ulaşmış sokaktan canlı yayın yapabilmek için koordine olmaya çalışırken o dönemin Kocaeli Valisi Sayın Hasan Basri Güzeloğlu aradı ‘’ Turgay Beni hemen canlı yayına bağla, bir an önce halka seslenmem gerek’’ dedi. Sayın Valimize ‘’Şu an televizyonda bir tek ben ve Genel Müdürümüz Melahat Sarı var, teknik olarak sizi yayına bağlayabilecek teknik bilgimiz yok. Fakat Sayın Valim söylediklerinizi alt yazı olarak hemen ekrana veriyorum , arkadaşlar yolda gelir gelmez sizi yayına bağlayacağız ve canlı yayınlara başlayacağız’’ dedim.
Çalışma arkadaşlarımız gelince sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu’nu yayına telefonla bağlayarak mesajını Kocaeli Halkına ulaştırdık. Bora Çelik hazırlıklarını tamamladıktan sonra canlı yayın aracını alarak kalabalığın toplandığı Perşembe Pazarı alanına doğru yola çıktı. Trafik Carrefour köprüsünde tıkanınca aracı köprüde park ederek oradan canlı yayına başladı. Köprü üzerinden görüntüler röportajlar oldukça o görüntüleri yayına verdik, diğer kısımlarda teknik olarak yayın yeterliliğimiz olmadığı için CNN Türk’ün yayını olduğu gibi ekranımıza taşıdık. CNN Türk’ün darbeci hainler tarafından basıldığı anlarda CNN Türk kameraları kapatmadığı için o yayını da Kocaeli Tv ekranlarında izleciler ile buluşturduk. Sayın Cumhurbaşkanımız’ın Hande Fırat’ı arayarak telefonla verdiği o tarihi mesajı ‘’ Milletimizi Meydanlara Davet Ediyorum ‘’ ve diğer gelişmeleri bu şekilde yayınımıza taşıdık.
Hamdolsun o bilinçle 15 Temmuz gecesi sokakta canlı yayın yapan , yayınını kapatmayan Türkiye’de ki yegane yerel kanallardan bir tanesi olduk.
Deve’de Kulak Misali,
Biz Görevimizi Yaptık!
O hain ve kanlı gecede bu toprağın asil , kahraman yürekli evlatları Türkiye’nin geleceği için tankların, mermilerin önüne düşünmeden atladılar, şehit oldular . Hepsini Allah’ın izni ile Cennete uğurladık! Bu vesile ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum.
Darbeden önce Gezi Parkı olaylarında da elimizden geldiğince işimizi yapmaya , Kocaeli Halkına yaşananları aktarmaya gayret ettik.
Maalesef Kocaeli siyasetçileri hem ‘’ Gezi Olayları’’ hem de ‘’ 15 Temmuz’’ hain darbe girişiminde sınıfta kaldı.
Gezi olayları olduğu sırada Ahmet Akçaalan ve İlter Yeşiltaş ile birlike çalışıyorduk. Şimdilerde Ahmet Akçaalan Bugün Kocaeli Gazetesi İmtiyaz Sahibi, İlter Yeşiltaş ise A Haber Ankara Muhabiri. İki kardeşim de işlerinde çok başarılı ve değerli gazeteciler , ‘’ Gezi Olayları’’ olduğu dönem her saat toplantı yapıp , gündeme dair haberler yapıyorduk. Bu vesile ile iki kardeşime de verdikleri emeklerden ötürü teşekkür ediyorum.
O dönem ulusalda siyasetçiler sürekli ‘’ Gezi Olayları’’ na dair röportajlar veriyorlar , canlı yayınlara katılıyorlardı. Bizlerde Kocaeli Tv olarak Kocaeli’li siyasetçileri, milletvekillerini, belediye başkanlarını, parti temsilcilerini yayınlara almak röportaj yapmak için büyük çaba harcıyorduk. Ahmet bir taraftan , İlter bir taraftan , ben bir taraftan siyasetçilere ulaşmaya , röpörtaj alamaya çalışıyorduk!
Nafile , Kocaeli’li siyasetçilerden neredeyse kimseyi ne yayına çıkarabildik, ne de röportaj alabildik! Hakkını teslim etmek lazım birkaç gün sonra da olsa ‘’ Gezi Olayları’’ gündemi ile yayına tek katılan siyasetçi dönemin İzmit Belediye Başkanı Sayın Dr. Nevzat Doğan oldu.
‘’ Gezi Olayları’’ ile ilgili Siyasetçilerimiz ne düşünüyordu , neden röpörtaj vermediler bilemiyoruz. Fakat ulaştığımız tüm Kocaeli’li siyasetçiler ya şehir dışında ya umre de olduklarını , yada yoğun programlarını mazaret belirterek röportaj vermediler!
Bekle-gör politikasımı uyguladılar?
Gerçekten programları çok mu yoğundu?
Bunun için yorum yapmamız doğru olmayabilir.
Bu durum dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın , Fas, Cezayir ve Tunus’a gerçekleştireceği ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı’na basın toplantısı düzenlemesine kadar bu şekilde devam etti.
Sayın Cumhur Başkanı’nın o dönem ki tarihe not düşen şu sözü’’ Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Biz onlara diyoruz ki aman sabırlı olun ‘’ Gezi Olayları’nın tüm seyrini , bekle-gör siyasetçilerin tavırlarını bir anda değiştirdi. Tüm siyasetçiler sahneye çıkmaya , röpörtaj vermeye , yayınlara katılmaya başladılar.
Hain 15 Temmuz darbe girişimi anlatırken ‘’ Gezi Olayları’’nda yaşadığımız bu konuya değinmemin sebebi aynı kaybolan siyasetçileri o gece’de yaşamış olmamız.
15 Temmuz gecesi yayına başlamadan önce ve yayın esnasında pek çok Kocaeli’li siyasetçi ile irtibata geçmeye çalıştık. Gerek telefonla bağlantı, gerek stüdyo konuğu, gerekse köprü üzerinde ki canlı yayın aracımızın bulunduğu noktada röportajlar yapmak için, partilerin temsilcileri, milletvekilleri, belediye başkanları ile irtibata geçmeye çalıştık.
Darbe Girişiminin olduğu saatlerde hiçbir siyasetçi telefonumuza yanıt vermedi yada telefonları kapalıydı. Bahsettiğim gibi dönemin Kocaeli Valisi Sayın Hasan Basri Güzeloğlu darbenin ilk saatlerinde kendisi beni arayarak yayına bağlanmak istedi. Hakkını teslim etmem gerek birde Sayın Ömer Polat telefonu açtı ve konuştuk , kedisine ‘’ Carrefour köprüsü üzerinde canlı yayın aracımız yayına hazır, canlı yayın yapıyor vatandaşları çekiyor , vatandaşlarla röpörtajlar yaplıyor, siyasetçileri getirebilirseniz röportajlar yapalım’’ dedim. ‘’ Telsiz mikrofon ile köprüye gelmeden Ak Parti binasının önünden de röportaj yapabiliriz’’ dedim. Sayın Polat kısa bir cevapla ‘’ olur haberleşiriz ‘’ şeklinde bir cevap verdi.
Bu tür kriz durumlarında siyasetçiler , temsil ettikleri siyasi parti, temsil ettikleri düşünce , fikir ve ideoliojiyi anlatmayacak veya savunmayacak ise ne zaman savunacak!
Türk Milleti o gece ne kadar büyük bir millet olduğunu, bu toprakların şanla , kanla yazılan tarihinin ne kadar gerçek olduğunu bir kez daha göstermiştir!
Bu topraklarda yaşamaktan , bir Türk evladı olmaktan ne kadar gurur duysak az gelir !
Bu vesile ile bu vatan için canını feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum.