29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sabahı Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşanan bina çökmesi, aynı aileden dört canın yitirilmesiyle sonuçlandı. Olayın ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, çarpıcı iddialarda bulundu. Türkkan, facianın bir “kaza” ya da “mühendislik hatası” değil, yıllardır bilinen risklerin görmezden gelinmesiyle yaşandığını söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı sert sözlerle eleştiren Türkkan, kamu kurumlarının uyarılara rağmen harekete geçmemesini “önceden raporlanmış bir cinayet” olarak tanımladı.
RAPORLA BELİRLENEN TEHLİKE GÖRMEZDEN GELİNDİ
Lütfü Türkkan, 2017 yılında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlatılan Akse Sapağı İstasyonu Kazı İksa Raporuna dikkat çekti. Raporda, Gebze–Darıca Metro Projesi kazı alanında bulunan 71 binanın risk altında olduğunun açıkça ifade edildiğini belirtti. Türkkan, raporda bu binaların “acil kamulaştırılması” gerektiğinin vurgulandığını ve belediyenin ilk etapta 16 binayı boşaltarak kamulaştırdığını hatırlattı.
Buna rağmen, geri kalan binalar için yeterli önlem alınmadığını ifade eden Türkkan, “Demek ki tehlike biliniyordu. Zeminde ciddi bir risk vardı, buna rağmen müdahale edilmedi” dedi. Türkkan’a göre bu durum, ihmalin değil, bilinçli bir göz ardı etmenin sonucu.
PROJE BAKANLIĞA GEÇTİ, ÖNLEMLER RAFA KALKTI
Türkkan, 2019 yılında metro projesinin belediyeden alınarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na devredilmesiyle sürecin adeta durduğunu söyledi. Geriye kalan 55 bina için kamulaştırma işlemlerinin bir gecede rafa kaldırıldığını, 6 yıl boyunca da hiçbir adım atılmadığını belirtti.
Komisyon konuşmasında, dönemin bakanları Cahit Turan, Adil Karaismailoğlu ve mevcut Bakan Abdulkadir Uraloğlu’nu doğrudan hedef aldı. “Üç bakan da bu raporu uygulamadı. Üçünüz de 71 binanın boşaltılması gerektiğini gösteren şartnameyi yok saydınız” diyerek siyasi sorumluluk çağrısında bulundu.
“BU BİR KAZA DEĞİL, RAPORLU BİR CİNAYET”
Türkkan, yaşanan faciayı “öngörülemeyen bir kaza” olarak nitelendirmenin mümkün olmadığını, ortada resmi bir rapor, açık uyarılar ve alınmayan önlemler olduğunu söyledi. Facia sonrası 24 bina boşaltılırken, 21 bina hakkında yıkım kararı verildiğini hatırlatan Türkkan, geriye kalan binaların ise hâlâ risk altında olduğunu belirtti.
“2017’de yıkılsın denilen binalara 2025’te nasıl sağlam raporu verildi? Kalan 34 binada kimler oturuyor? Onlar için hâlâ neden hiçbir adım atılmıyor?” diyerek, sürece dair ciddi soru işaretlerini gündeme taşıdı.
“BU İHMAL ZİNCİRİNİN SİYASİ SORUMLUSU KİM?”
Komisyonda Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’na ve bakanlık bürokratlarına yönelik çok sayıda soru yönelten Türkkan, kamulaştırma raporlarının neden uygulanmadığını sordu. “Bu hayati raporlardan haberiniz var mıydı? Varsa neden gereği yapılmadı? Yoksa bu raporları size kim ulaştırmadı?” diyerek, bürokratik ve siyasi sorumluların açıklanmasını istedi.
Türkkan ayrıca, “1999’un acısını yaşamış bir şehirde yaşıyoruz. Zeminle, mühendislikle, bilimle inat edilmez. Aynı acıyı tekrar tekrar yaşamamak için gereken her adım ivedilikle atılmalı” dedi.

KOCAELİ’YE YATIRIM VAR AMA HİZMET YOK
Konuşmasının devamında, Ulaştırma Bakanlığı’nın Kocaeli’ye yönelik projelerini de değerlendiren Türkkan, “Kocaeli sevilen bir bölge. Osmangazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Güney Marmara Otoyolu, Hızlı Tren… Hepsi burada. Ama vatandaşın ihtiyacına cevap veren hizmet var mı?” dedi.
Cengiz Topel Havalimanı’nın atıl durumda olduğunu, ne uçuş düzenlendiğini ne de çağdaş bir terminalin bulunduğunu belirtti. “Bu havalimanı Zafer Havalimanı gibi yolcu garantisi almadığı için mi sahipsiz bırakıldı?” diye sordu. Kocaeli’nin 2 milyonluk nüfusuna karşılık Kütahya’nın 500 bin nüfusa sahip olduğunu hatırlatarak “Kurtarmaz mı Sayın Bakan?” ifadelerini kullandı.
“TEM OTOYOLU ARTIK BU YÜZYILA YAKIŞMIYOR”
Türkkan ayrıca, TEM Otoyolu’ndaki altyapı sorunlarını da gündeme taşıdı. Özellikle İzmit geçişinde yolun iki şeride düştüğünü, tırların sol şeridi işgal ettiğini ve sürücülerin kör noktada tehlikeli bir yolculuk yapmak zorunda kaldığını anlattı.
“Bu yolun 3 şeride çıkarılması ve Edirne’den Ankara’ya kadar uzanan hattın sadece ‘yamanması’ değil, kökten iyileştirilmesi planlanıyor mu?” sorusunu yöneltti.
“BİR AİLE YOK OLDU, HESABI SORULMALI”
Milletvekili Türkkan, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı:
“Bir aile yok olduysa, bunun hesabı da sorulmak zorundadır. Bu olay kader değil, göz göre göre gelen bir felakettir. Hem Meclis’in hem de yargının sorumluları ortaya çıkarması gerekiyor. Kalan 34 binada hâlâ insanlar oturuyorsa, derhal harekete geçilmeli. Yoksa bir sonraki facianın da önünü açmış olursunuz.”


