İstifa, bazen sadece bir siyasi tercihin değil, bir yön arayışının da ilanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde son günlerde yaşanan gelişmeler, işte tam da bu yönsüzlük ya da yeni yön arayışı sürecinin dışavurumu gibi duruyor. Siyasi partilerin kurumsal yapısı içinde kendine alan bulamayanlar, bağımsızlaşarak özgürleşmeye mi çalışıyor, yoksa bu sadece yeni bir belirsizliğin adı mı?
Gelecek Partisi’nden arka arkaya gelen üç istifa, dikkatleri yeniden Meclis’teki sandalye dağılımına çevirdi. İstanbul milletvekilleri Doğan Demir, İsa Mesih Şahin ve Selim Temurci’nin istifasıyla birlikte bağımsız milletvekili sayısı 14’e çıktı. Evet, bu rakam küçük gibi görünebilir. Ancak siyasi dengelerin kırılgan olduğu bir dönemde, bu tür ayrışmalar büyük dalgaların habercisi olabilir.
İşin bir diğer dikkat çeken yönü ise Meclis’in toplam milletvekili sayısının düşmesi. Vefatlar, belediye başkanlığına geçenler ve vekilliği düşürülenlerle birlikte TBMM artık 600 değil, 592 üyeye sahip. Dile kolay, sadece birkaç ay içinde sekiz sandalye boşaldı. Bu rakam, sadece bir aritmetik değil; aynı zamanda siyasetin merkezindeki dalgalanmanın da göstergesi.
AK Parti hâlâ 272 sandalye ile lider konumda. CHP 135, DEM Parti 56, MHP 47, İYİ Parti 29, Yeni Yol Partisi 21… Liste uzayıp gidiyor. Ama belki de en anlamlı rakam, bağımsızlar için yazılı olan “14” sayısı. Çünkü bu sayı bize şunu söylüyor: Partiler içindeki aidiyet duygusu, artık her vekil için geçerli olmayabilir. Kimileri yeni bir rota çizmek, kimileri ise sesini duyurmak adına bağımsız kalmayı tercih ediyor.
Peki bu bir tesadüf mü? Yoksa siyaset, klasik parti yapılarının dışına taşmaya mı başlıyor? Belki de önümüzdeki süreçte daha fazla bağımsız vekil göreceğiz. Belki de bu bağımsızlar, yeni bir siyasi hareketin ilk adımlarını atıyor olacak.
Ama şu bir gerçek ki; istifalar yalnızca koltuklardan değil, aslında bir ideolojik savrulmadan da haber veriyor. Çünkü mecliste bir yerden ayrılmak, sadece o partiden gitmek değil; seçmene, sisteme, kurulu düzene bir mesaj vermektir.
Son söz:
Meclis’te artan bağımsız vekil sayısı, sadece bir sayısal değişiklik değildir. Bu değişim, siyasetin mevcut yapısına duyulan güvensizliğin, bireysel iradenin ve belki de yeni bir siyasi dönemin sessiz ama derin işaretidir.
Merak edenler için sandalye sayılarını da bırakıyorum:
TBMM’DE YENİ SANDALYE DAĞILIMI
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): 272
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): 135
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM): 56
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): 47
İYİ Parti: 29
Yeni Yol Partisi: 21
Bağımsız: 14
Yeniden Refah Partisi: 4
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR): 4
Türkiye İşçi Partisi (TİP): 3
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP): 2
Emek Partisi (EMEP): 2
Saadet Partisi (SP): 1
Demokratik Sol Parti (DSP): 1
Demokrat Parti (DP): 1