Hafta sonu ilimize MHP’de Genel Başkan adaylığını açıklamasının ardından Türkiye siyasetinin gündem ismi olan Meral Akşener geldi. Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği etkinlikte Meral Akşener’in konuşmalarından, çok yaşanan arbede ve polisin müdahalesi basında yer buldu ve gündem oldu.
Birileri yazacaklarımı demagojiye çevirmeden, dramatize etmeden şu kısma noktayı koymak lazım. Bir siyasetçi hangi görüşten olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, nereye aday olursa olsun özgürce toplantılarını yapabilmeli ve fikirlerini kamuoyu ile paylaşabilmelidir. Demokrasi budur. Nokta.
Bu sığ tartışmanın dışına çıkarak toplantıyla ilgili bir gözlemimi aktarmak istedim.
CHP’lilerin Meral Akşener’e olan ilgisine inanamadım.
Bir taraftan da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adına üzüldüm.
Açıkçası kendi Genel Başkanından umudu kesen yöneticilerin, umut olarak Meral Akşener’i gördüklerini düşünüyorum.
CHP Kocaeli il ana kademe, kadın kolları ve gençlik kollarından bir çok tanıdığım isim oradaydı.
Acaba gördüğüm isimler, bir defa MHP’ye oy vermiş miydi?
Yoksa sadece demokrasi için mi oradaydılar.
Neden orda olduklarını kenara bıraktım.
Bu bir siyasetçi için başarıdır.
Meral Akşener’i kutluyorum.
Fakat bu yakınlaşmayı birleri, ülkücü gömleği çıkartma olarak yansıtır mı bilemiyorum açıkçası…
****************
Meral Akşener’in mitingi sonrası değer verdiğim bir isim aradı.
-Toplantıyı nasıl yorumluyorsun?
-CHP dikkatimi çekti CHP’lilerin yoğun katılımının hem artıları var hem eksileri.
-Meral Akşener’in yol haritasında hatalı gördüğün noktaları sayar mısın?
Bu soru üzerine biraz düşündüm.
Çünkü bir gazetecinin, tarafsız değerlendirme ihtimali olduğuna inanmıyorum.
Biri göklere çıkartır, biri yere vurur.
O yüzden cevabım biraz karışık oldu;
-Hata demeyelim ama “Olmamalıydı” dediğim konular var.
Diyerek sıraladım;
*1 Kasım seçimlerinde aday gösterilmeyen Meral Akşener, sahada MHP için çalışmadı. Bırakın İstanbul’u kendi ilinde Lütfü Türkkan çağırmasına rağmen Kocaeli’ne gelmedi saha çalışması yapmadı. MHP’liler bu durumu asla unutmadı.
*İlk dönemlerde, MHP’de yaşanan kurultay tartışmalarında diğer adaylardan Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şahsına yönelik ithamlarda asla bulunmazken, Sayın Akşener, bu durumu abartıya kaçırdı. Yakın çevresinden alkış alırken, uzak ve kararsız üst kurul delegelerinden tepki aldığını fark edemedi. MHP’de ki hassas çizgiyi derinleştirdi ve kendisine karşı cephe oluşturdu.
* Ankara’da gerçekleştirilemeyen kurultay toplantısında ki, diğer adaylarla alınan ortak basın açıklaması ve alandan ayrılma kararına uymayarak tel örgülerden tutunup, eşine verdiği tepki toplum nezdinde büyük bir antipati topladı. Ve aynı toplantıda “Bütün geri zekâlılar buraya toplanmış” sözü hala partililerin dilinde.
* Mayıs ayında gerçekleştirilen kurultayda, diğer adaylardan habersiz sadece Genel Başkanlık için gerçekleştirilmesi gereken kongrede tüzüğün birçok maddesini değiştirmesi hem diğer adaylardan tepki alırken, MHP Genel Merkezinde eline koz verdi. Bu hatanın düşünülmeden ve nefsi hareketle yapıldığını düşünüyorum.
* MHP’de diğer adaylar Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ siyasi dil ile veya onlara liderliği kabul edilerek beraber yol yürümek tercihi yerine “Ben” kavramına kapılarak bu cephelerden de uzaklaşıldı.
*Ziyaret edilen illerde MHP üst kurul delegeleriyle yapılması gereken toplantılar halk ile yapıldı. Üst kurul delegelerine halk arkamda sizde bana destek verin mesajı verilmek istenirken, bu durum yeni partinin ilk adımı olarak yorumlandı.
* Yola çıktığı dönemde sıcak gündem olan hükümet ile cemaat arasında ki kavganın ardından devlet nezdinde hain ilan edilen FETÖ’ye karşı sert tutum yerine Tİ’ye alır cevaplar toplum katında karşılık bulmadı. Ve üzerine atılan ithamlara ve algılara yenik düştü.
* Mitinglerde sürekli kullandığı “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli benden korkuyor. Korkunun ecele faydası yok” söylemleri ters tepti. Vatandaş nezdinde, o zaman parti kur karşılarına çık olarak kendi zihinlerinde duvar oluşturdu.
* 15 Temmuz gecesi sosyal medyadan twit atmak yerine sokakta bir tankın önüne çıkmalıydı ki, tarihe not düşerdi. Çünkü Akşener, 28 Şubat’ta tarihe not düşerek hafızalara kazınmıştı.
* 15 Temmuz öncesi vatandaş nezdinde desteklense veya desteklenmese de yüzde 60 sevgi duyulan Meral Akşener’in 15 Temmuz sonrası kendisine duyulan ilginin yüzde 10’lara düşmesini hala masaya yatırmadı.
* Kırılma noktalarından biri olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kurultay yok kararının ardından, yeni bir parti kurmak yerine inatla olduğu yerde kaldı. Kaldı ama yeni parti kuracak algısını da sonlandıramadı.
* Birileri kabul etmese de, Kocaeli’yi unuttu. Kendi ilinin teşkilatlarından istediği rüzgarı bir türlü alamadı.
****************************
Kendimi kaptırmış devam ederken ses araya girdi;
-Bir defa öv kardeşim
-Türkiye siyasetinde bana göre iktidar olmaktan daha zor olan, en büyük engel “kadın olma” duvarını kırmıştır. Bizlere ismini, kendisini konuşturdu. Daha ne olsun.
İşin özü Sayın Meral Akşener, başarsa da başarmasa da Türkiye siyasi tarihinde bana göre yerini ve rüştünü ispatlamıştır.