Devlet Bahçeli grup toplantısında nazik bir ifade ile söyledi, biz o kadar nazik değiliz, direkt söyleyelim.
" Bu ülkede iyi şeyler olduğunda mutlu olursanız, AK Partili ya da MHP'li değil sadece ADAM olursunuz."
Son haftada müthiş bir diplomasi trafiği yaşandı. Rusya - Ukrayna savaşı, Antalya diplomasi forumu, Putin ve Biden ile telefon diplomasisi, Herzog, Scholz, Miçotakis, Aliyev, Lavrov, Kuleba, 17 Devlet Başkanı, sayısız üst düzey devlet görevlisi. Sırada Polonya, Japonya bilmiyorum atladığım oldu mu, olduysa da normal diye düşünüyorum bu trafikte. Bunları zaten ekranlarda izliyorsunuz, biz her zamanki gibi arka plana bakmaya çalışalım.
Birkaç yıl geriden başlayalım. ABD ve AB başkentleri ve medyasında soru tek;
"TÜRKİYE eksen kayması mı yaşıyor. "
Nükleer Santral ve S 400 ler üzerinden batıda başlayan tartışmaların içeride de yoğun bir şekilde yapıldığı bir dönem yaşandı. Uzun yıllar batı bloğunda kalınca doğal olarak dünyayı sadece batı bloğu üzerinden okuyan bir kitle oluşuyor ya da daha doğru bir ifade ile oluşturuluyor. Pozisyonunuzu biraz değiştirmek istediğinizde ilk gördüğünüz, sizden önce bunu yapmaya kalkanların da gördükleri. Daha önce iyi insan olan yöneticileriniz bir anda DİKTATÖR olur, sanki batı bloğu için sizin demokrasiniz, insan haklarınız çok da önemliymiş gibi, hemen bu film vizyona alınır. İçeride yıllar boyunca oluşturdukları tüm unsurlar bir anda hareketlenir. Sokak hareketleri, terör, ekonomik operasyonlar, ambargolar tehditler peş peşe gelir , geldi de zaten eksiksiz olarak. O dönemde birkaç yazı yazdım, yaşananların eksen kayması sonucu eksen kavgası olduğunu, Türkiye' nin hayalinin doğu bloğunda yer almak olmadığını, kendisinin merkezde olduğu yeni bir düzene geçmek olduğunu ifade ettim. İdeoloji ve felsefesi bu milletten birşey olmaz diye özetlenebilecek kitleden önemli tepkiler de aldım. Tepkileri derin bir felsefik yaklaşımla !!! hayal görüyorsunuz şeklinde oldu. Tarihten ismi çıkarıldığında tarih yazmanın mümkün olmadığı bu milletin içinde böyle bir kitleyi oluşturabilmek de batı bloğunun başarısıdır.
Son bir haftada olanlar ise Türkiye'nin yeni pozisyonunun dünya tarafından kabul gördüğünün ilanıdır.
Dikkat edin gelenler geçmişte olduğu gibi üsttenci bir anlayışla talimat vermeye değil, eşit iki ülke statüsünde işbirliği arayışı sergiliyorlar.
Büyük bir sabır ile buraya kadar okumayı başaran muhalif arkadaşlar içlerinden tüm bunları bu ekonomik tablo ile mi yapacağız diye soruyorlardır, bu kadar sabrettiklerine göre cevap vermek lazım.
" Dünyada en kolay bulunan şey para, en zor bulunan şey de para edecek projedir. Eğer sağlam bir projeniz ve bu gibi projeleri hayata geçirmiş tarihiniz varsa para yatıran çok olur. "
SON SÖZ
Uzun süredir içeride yaşanan sistem tartışması da aslında bir eksen tartışmasıdır. Bu tartışmayı yapanlar henüz farkında olmasalar da Türkiye kritik eşiği geçmiştir. En zor bölüm yeni pozisyonun kabulü aşamasıdır. Ekonomide beklentiler ne kadar önemli ise, siyasette, hatta dış politikada da en az o kadar önemlidir. İlk başlarda yaşanan yalnızlaştırma, yanında yer almaya döndü. Türkiye vazgeçilmesi mümkün olmayan bir ülkedir. Eğer yanınızda tutamıyor iseniz karşınızda olmasını engellemek istersiniz. Bu gerçeği gören herkes gelecek.
Bir süre sonra ekonomi de siyaset de buna göre şekillenecek. 2022 yılının başının siyah, ortasının gri, sonunun beyaz biteceğini söylerken, 2023 seçimlerinin gündemi ekonomi olmayacak derken de bunları kastediyordum. Siyah dönemin sonu geliyor, gri ve beyaz dönemi bekleyin. Sonrasında ekonomik olarak en zor dönemlerde muhalif arkadaşlar için yazdığım şeyi göreceksiniz.
" 2023 seçimleri için tünelin ucunda gördüğünüz ışık, gelen trenin farı, dikkat edin altında kalmayın '
Bu ülke tam 100 yıl bu günleri bekledi, bu milletin sıradan devleti olmaz, hep büyük devletleri olur. Bu milletin kurduğu en büyük devlet de, hep en son kurduğudur.