Milli Görüşe Haksızlık Ediyorsunuz

Konu o kadar hassas ki, Kim neden “evet” neden  “hayır” dediğini bilmiyor. Hayır diyenler Evet diyenleri, Evet diyenler Hayır diyenleri, Hain ilan ediyor, 82 anayasasından ilk dört maddesi hariç, Hatta bazıları ilk dört maddeden...

Abone Ol

Konu o kadar hassas ki,

Kim neden “evet” neden  “hayır” dediğini bilmiyor.

Hayır diyenler Evet diyenleri,

Evet diyenler Hayır diyenleri,

Hain ilan ediyor,

82 anayasasından ilk dört maddesi hariç,

Hatta bazıları ilk dört maddeden habersiz,

Vatandaş,

Yeni sistemin huzur ve istikrar getireceğine inanıyor.

Yani bilmediği maddeden huzur bekleyenler ile bilmediği maddelerden yıkım bekleyenler bana sorarsanız aynı çizgide,

Maddelerle ilgili ayrıntılı değerlendirmeleri sonra yazacağım,

Ama benim dikkat çekmek istediğim bir linç kültürü oluştu Türkiye’de

Ah ah,

Kimler oluşturdu?

Nasıl bu noktaya geldik?

Nasıl ötekileştik ve nasıl düzeleceğiz?

Ve asıl meseleye geçmeden bir uyarımda Ak Partili yöneticilere,

Saldırgan, karşı tarafı bastıran ve savunmacı bir kimliğe dönüştünüz.

Ak Parti’de asla böyle bir çizgi yoktu.

Projeler, üretim, büyüme ile siyaset yapan Ak Parti, farklı bir kimliğe kayıyor benden demesi.

Bu çizgiden acilen, ülkenin bekası adına dönülmesi gerektiğine inanlardanım.

Ve bana sorarsanız son saldırı,

Milli görüşe, Saadet Partisi’ne yapılıyor.

Peki ne söyledi Milli Görüş, yeni anayasa maddeleriyle ilgili;

Net yazıyorum;

“Kaygılarımız var, değişimden yanayız ama bu maddeler sıkıntılı, gelin istişare ile düzenleme yapalım yoksa biz bu referanduma bu haliyle hayır deriz”

Ben gazeteci olarak sorarım,

Ne var bunda?

Bir siyasi parti düşüncesini ve kaygısını mantık çerçevesinde paylaşıyor.

Yapmayın kardeşim,

Bu öfkeli, saldırılardan vazgeçin.

Bizden değilsen, yoksundan vazgeçin.

Milli Görüş, “Gelin beraber olalım, bu anayasa paketinde bir ali kurnazlık olabilir, yeniden kanmayalım”  alt metinini veriyor neye göre mi?

Geçmiş yıllarındaki tecrübelere göre diye açıklıyor Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu;

Suriye’de, Esad’ı ziyarete gittiklerinde, FETÖ’cü demişlerdi milli görüşçülere, medya yerden yere vurmuştu o dönem; Sonra ne oldu, o ziyaretin ne kadar anlamlı olduğu, hükümet tarafından kabul edildi.

Onlarca hayat kaybedilmedi mi?

Çözüm süreci başlatıldı. Sonra “ne çözüm süreci masa falan yok” denilmedi mi?

8 ayda 1.100 şehit vermedik mi?

Ergenekon’un savcısıyım denildi, sonra tek tek özür dilenmedi mi?

Albaylar, Subaylar hayatını kaybetti, haksız yere insanlar cezaevlerinde yıllarını geçirdi, devlet tazminat ödemek zorunda kalmadı mı?

Milli Görüş, FETÖ konusunda sert çizgi çekmişken, kabuğu kırmak lazım gömlek çıkmak zorunda denildi, devletin her kademesinde kimin olduğu ne olduğu belli olmayan kişiler sızmadı mı?

İsrail’e Mavi Marmara’yı önce biz gönderdik denildi, sonra bize mi sordular denilmedi mi?

İşte bu sorular Saadet Partisi’nde büyük bir soru işareti olarak duruyor,

Hükümet yetkilileri bu soruların cevabını Milli Görüşe açıklasın, zaten Saadet Partisi rengini “Evet” olarak değiştirecektir.

Sen yönetimde misin?

Nereden biliyorsun diyen arkadaşım,

Bunu ben söylemiyorum,

Kayseri’de katıldığı programlarda, ‘anayasa değişikliği’ ile ilgili Karamollaoğlu, “Bazen söylediklerimiz hoşlarına gitmiyor, bazen de onu başka türlü yorumlamaya kalkıyorlar ama biz netiz. Bizim sözümüzü kimse çarpıtmaya kalkmasın. Bu konuda kafamızı yoralım, düşünelim, düşündükten sonra ikna olduysak, oyumuzu verelim. İkna olmamış bir insanı da zorlamak mantıklı değil. Bu ülke hepimizin”

Yani boşuna Saadet Partisi’ni HDP, CHP ile beraber diye algı oyunu yapmak yerine, unutulan saygı çerçevesinde yeni anayasayı onlara anlatın derim, çünkü Saadet Partisi altını çizerek söylüyorum, taban değil, yönetim olarak kolay kanan bir parti değildir, onlar kolay kolay kanmaz.

O yüzden 16’ıncı defa kanmamak için Saadet Partisi’ni, sol örgütlerle beraber algısı yerine, yeniden kanmamak için bir danışın derim…

Saadet Partisi mi kaldı sakın demeyin,

Yüzde 2’lik yorumunu sakın yapmayın,

15 Temmuz gecesi, rakamların ne kadar anlamsız olduğunu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tüm Türkiye’ye göstermiştir…

Birileri için ne kadar yazılsa, boş farkındayım.

Biz yazmak için deli olmaya karar vermişiz,

Deliden anlamayan veliden anlar derdindeyim,

“Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz” hadis,

Düşünün derim…